Yel Değirmenlerinin Özellikleri, İcadı, Tarihçesi, Çalışma Prensibi

0
Advertisement

Yel değirmeni nedir, ne işe yarar? Yel değirmenleri neden ve nasıl icat edildi ve ne gibi yararları olmuştur, özellikleri hakkında bilgi.

Yeldeğirmenleri

Bilirsiniz: İnsanı hayvandan ayıran başlıca özelliklerden biri kendisine çeşitli işlerde yarayacak araçlar yapabilmesidir. Hiçbir hayvan, iki şeyi yan yana getirerek kendisine bir alet yapamaz. Evet: Kunduz, kuyruğunu mala gibi kullanarak, dere kıyısından aldığı çamuru taşa, toprağa sıvar, kendisine yuva örer. Yalnız, hiçbir kunduzun, ya da herhangi başka bir hayvanın, kendisine tahtadan, taştan, madenden bir araç yaptığı görülmemiştir. Elini, ayağını, kuyruğunu, gagasını bir işte kullanmasını akıl eder ama, kendisi bir şey icat edemez.

İnsan ise, daha yaban hayatı sürdüğü ilk çağlardan beri, çevresindeki şeylerden kendisine birtakım aletler yapmasını akıl etmiştir. Bir ağaç parçasının su üzerinde batmadan yüzdüğünü görünce, önce sal yapmış, sonra bir kütüğün içini oyup kayık yapmayı başarmıştır. Su üzerinde bir yerden bir yere gitmek için önce suyun akıntısından yararlanmış, sonra kayığı ilerletmek için kürek yapmıştır. Daha sonra, rüzgârın üfürücü gücünden yararlanmayı düşündü, yelken yaptı. Böylece, sudan sonra, tabiatın itici güçlerinden biri olan rüzgârdan da yararlanmış oldu.

Yel değirmeni de rüzgârdan karada yararlanmayı sağlayan bir buluştur. Uygarlık tarihi kitaplarından öğrendiğimize göre, birçok buluşlar gibi, yeldeğirmeni de ilk önce Doğu ülkelerinde, bu arada eski Türk ülkelerinde kullanılmıştır. VII. yüzyılda bu ülkelerde «yel» den (rüzgârdan) yararlanarak çalışan un değirmenleri çok yaygındı. Avrupalılar yeldeğirmenini ancak XII. yüzyılda öğrendiler. Anadolu’dan, Yakın Doğu ülkelerine dönen Haçlılar, buralarda gördükleri yeldeğirmenlerini kendi ülkelerinde de uyguladılar. Bugün, Hollanda, Almanya, Belçika gibi bütün Batı Avrupa ülkelerinde eskiden kalma yeldeğirmenlerine rastlanır. Başta Hollanda olmak üzere, birçok yerlerde bunlar gene çalışırlar, tahıl öğütmekte kullanılırlarsa da, elektrik gücüyle çalışan fabrikaların yanında yeldeğirmeninin artık çağı geçmiştir.

Yeldeğirmeninin kanatları tıpkı yelken gibidir. Yelken nasıl rüzgarla dolup tekneyi iterse, bu kanatlara da rüzgar dolunca, kanatlara bağlı olan bir mil döner, aşağıdaki çarkı döndürür, çarkın dişleri arasındaki tahıl taneleri öğütülür.

Advertisement

Kaynak 2

Yel Değirmeninin İcadı

Yel Değirmeninin İcadı

Buharlı makinenin bulunmasından önce, rüzgâr, su ve hayvan gücü insanlığın hizmetindeydi. Suyla çalışan değirmenler çok daha güçlüydü, ama onları döndürmeye yetecek büyüklükte akarsulardan yoksun olan yerlerde, yeldeğirmenleri etkin oldu. 1840 yılında, İngiltere ve Galler’de 10 bin, Hollanda’da ise 7 bin yeldeğirmeni vardı. Bu aygıtlardan, un üretiminde olduğu kadar, maden çıkarımında, su iletiminde ve ağır cisimlerin kaldırılmasında da yararlanılıyordu. Ayrıca, ağaç kesmeye yarayan hızar makinelerini de yeldeğirmenleri aracılığıyla çalıştırmak mümkündü.

Rüzgârın yarattığı enerjiyi üretken hale getiren buluşlar, her zaman memnunlukla karşılanmadı. 1581’de bu enerjiden yararlanmayı akıl eden Hollandalılar, işsizliğe yol açmakla suçlandılar. 1768’de de bir grup işçi, rüzgâr gücüyle çalışan bir hızar makinesini parçaladı. Yel değirmenlerini çalıştıran insanlar, yeni birtakım ölçeklerin de doğmasına yol açtılar. Çünkü tahılını öğütmek üzere değirmene götüren herkes, elde edilen unun belirli bir bölümünü değirmen sahibinin “hak” olarak alıkoyacağını biliyordu. Bu hakkın miktarını saptamak üzere de, değirmenciler belirli hacimlerde ölçekler geliştirdiler. Örneğin, 1558’de Liverpool yöresindeki bütün değirmencilere, ölçeklerini Belediye Başkanı’na götürüp doğruluk derecelerini kontrol ettirmek zorunluluğu getirildi. Bunu yapmayanlara belirli para cezaları uygulandı. Bu uygulama bir anlamda dünyada, ağırlık ve hacim ölçen aygıtların ilk denetimi ve ayarlanması olarak kabul edilir.

19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, yel değirmenlerinin önemlerinde bir azalma başladı. Ama rüzgâr gücü, yine de birçok alanda insana yararlı olmaya devam etti. Amerika’nın batı kesimlerinde, demiryolu şirketleri, yel değirmenlerinden lokomotifler için su çıkarılmasında yararlandılar. Yerliler ise, sulama işlerinde bu aygıtlardan büyük faydalar sağladılar. Suyu olmayan pek çok kırsal bölgeye, yel değirmenleri aracılığıyla su gönderildi. Bugün, Güney Afrika’nın Karoo bölgesinde olduğu gibi, birçok bölgede su sağlayabilmek için bu yöntem işlevini hâlâ sürdürüyor.


Leave A Reply