Yüksekten Uçmak Ne Demektir? Anlamı Açıklaması, İlgili Örnek Cümleler

Yüksekten Uçmak deyimi ne anlama gelir, ne demektir? Yüksekten Uçmak deyiminin cümle içinde kullanımı, cümle örnekleri, açıklaması.

Yüksekten Uçmak Anlamı

Yüksekten Uçmak:
1) yükseklerde dolaşmak; 2) argo palavra atmak, çok abartmak.

Yüksekten Uçmak Deyimini Cümle İçinde Kullanımı

1. ***Almayı planladığı ev konusunda ödeyemeyeceği kadar yüksekten uçuyor.
2. ***Yüksekten uçup, palavralar atan insanlardan hiç hoşlanmam.
3. ***Her konuda yüksekten uçmasından çok sıkıldım.
4. ***Onun sana iş bulacağı konusunda fazla ümitlenmemelisin çünkü tanıdıkları konusunda yüksekten uçuyor.
5. ***Kemal’in anlattıklarının çoğuna inanmam çünkü her konuda yüksekten uçar.
6. ***Onun bu yüksekten uçan halleri yüzünden, hiç görüşmek içimden gelmiyor.
7. ***Böyle yüksekten uçanlara, “ufak at da civcivler de yesin” derler.
8. ***Bu yüksekten uçan projeleri gerçekleştirmeleri mümkün değil, o yüzden hiç heveslenme.
9. ***İstediği maaş konusunda bu kadar yüksekten uçmasaydı, o işe kabul edilirdi.
10. ***Amma yüksekten uçtun, seni prens ne yapsın. Prensle evlenecekmiş…
11. ***Hayallerimi anlatınca herkes yüksekten uçtuğumu söylüyor ama ben onları gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
12. ***İnsanın ideallerinin olmasının nesi yüksekten uçmak oluyor anlayamıyorum.
13. ***Öyle yüksekten uçuyor ki, daha doğru dürüst dört işlem yapamazken, tıp fakültesini kazanacağını savunuyor.
14. ***Ben onların evden çıktığını görmedim, geçen arkadaş ortamında her hafta sonu yurt dışında tatile gittiklerini söyleyerek gene yüksekten uçuyordu.
15. *** Sen onun sözlerine inanma sakın, yüksekten uçar o.
16. ***Asgari ücretle denize sıfır ev satın alacağını iddia edip yüksekten uçan komşumuz, komşumuz kalmaya devam ediyor.
17. ***Klüp başkanı o kadar yüksekten uçtu ki sezon sonunda küme düşeceğini göremedi.
18. ***Yüksekten uçarak holdingi yönetmeye kalkınca, iflasa sürekledi.
19. ***Seçim zamanı parti başkaları yüksekten uçarak, abuk sabuk vaatlerde bulunmaya başlıyorlar.
20. ***Düğününün Çırağan Sarayı’nda yapılmasını isteyecek kadar yüksekten uçuyordu.
21. ***Kızı kandırsın ve kendisi ile evlenmeye ikna etsin diye öyle yüksekten uçtu ki, saf olmasına rağmen kız bile palavraları fark etti.
22. ***Şirketin ilk açılışında masraflar konusunda bu kadar yüksekten uçmasaydınız, şimdi maddi sıkışıklık yaşamazdınız.
23. ***Düğün ve balayı harcamalarında yüksekten uçan çift, evliliklerinin ilk beş yılını borç ödeyerek geçirmek zorunda kaldı.
24. ***Maddi durumu, çevresi, ailesi; kısacası her konuda yüksekten uçar, hep palavra atardı.