Advertisement
Yürek ne anlama gelir? Yürek kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
1. Kalp
2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül
“Fazıla Hanım’ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu.” – S. F. Abasıyanık
3. Kupa (I)
4. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret
“Bu iş yürek ister.”
5. Acıma duygusu
“Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir.” – R. N. Güntekin
6. Mide, karın, iç
“Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor.” – S. M. Alus
2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül
“Fazıla Hanım’ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu.” – S. F. Abasıyanık
3. Kupa (I)
4. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret
“Bu iş yürek ister.”
5. Acıma duygusu
“Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir.” – R. N. Güntekin
6. Mide, karın, iç
“Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor.” – S. M. Alus
Yürekten duyulan acı, iç acısı, kalp acısı
Sevgi, merak, kaygı, korku vb. duygular sebebiyle beliren tedirginlik
“Ha bugün sokağa atılıyorum ha yarın diye yürek çarpıntısı geçirmişti.” – R. N. Güntekin
“Ha bugün sokağa atılıyorum ha yarın diye yürek çarpıntısı geçirmişti.” – R. N. Güntekin
Sıkıntı, bunaltı, üzüntü
“Bu acayip hissin verdiği yürek darlığıyla bütün usluluğumu ve terbiyemi kaybettim.” – Y. K. Karaosmanoğlu
“Bu acayip hissin verdiği yürek darlığıyla bütün usluluğumu ve terbiyemi kaybettim.” – Y. K. Karaosmanoğlu
İşlenen bir günahtan sonra duyulan sürekli ve üzücü pişmanlık
Aşktan, özlemden, başarısızlıktan duyulan büyük keder, aşırı üzüntü, kalp yarası
Korku ve heyecan dolu bir durumda
“Sabahtan beri kamış kökünün içine sığınmış, yüreği ağzında, dokuz doğurarak şahinini bekleyişi..” – Y. Kemal
“Sabahtan beri kamış kökünün içine sığınmış, yüreği ağzında, dokuz doğurarak şahinini bekleyişi..” – Y. Kemal
Yüreği yaralı
“Yaralılara su ne ise yüreği dağlı Müslümanlara da varlığın odur.” – R. E. Ünaydın
“Yaralılara su ne ise yüreği dağlı Müslümanlara da varlığın odur.” – R. E. Ünaydın
Çabuk sıkılan (kimse)
Dertli (kimse)
Kinli, hınçlı (kimse)
Hiçbir şeyi kendine tasa etmeyen (kimse)
Acınacak durumlar karşısında duygusuz kalabilen (kimse)
1. Yüreği katı (kimse)
2. Yürekli (kimse)
2. Yürekli (kimse)
Temiz yürekli, saf, iyi niyetli (kimse)
Duygulu, hassas olan (kimse)
1. Felakete uğramış (kimse), yüreği dağlı
2. Gönlü yaralı, âşık, tutkun (kimse), yüreği dağlı
2. Gönlü yaralı, âşık, tutkun (kimse), yüreği dağlı
Üzüntülü, acıklı durumlara dayanamayan, merhametli (kimse)
Çok acıklı
“Gerçekten memleketin hâli yürekler acısıydı.” – E. C. Güney
“Gerçekten memleketin hâli yürekler acısıydı.” – E. C. Güney
Çatal yürekli
Hep birlikte
Annelik duygusu, ana sevecenliği
Heyecanlı bir biçimde
“Evine görücü gelecek kız tarafı strese girer, eli yüreğinde hazırlık yapardı.” – Ü. Dökmen
“Evine görücü gelecek kız tarafı strese girer, eli yüreğinde hazırlık yapardı.” – Ü. Dökmen
Düşündüğünü olduğu gibi söyleyen, içi temiz, gizli yönü olmayan (kimse), samimi, açık kalpli
Canıgönülden
“İki köy halkı ihtiyar, genç, her sabah bu duaları canıyürekten tekrarlıyorlar, sanki Ali’yi derin bir uykudan uyandırıyorlar.” – Ö. Seyfettin
“İki köy halkı ihtiyar, genç, her sabah bu duaları canıyürekten tekrarlıyorlar, sanki Ali’yi derin bir uykudan uyandırıyorlar.” – Ö. Seyfettin
