Zeka Geriliği Nedir? Çocuklarda Zeka Geriliği Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Zeka nedir, zeka geriliği nedir? Zeka geriliğinin nedenleri, nasıl anlaşılır? Çocuklarda Zeka gelişimi, geriliği ve yapılması gerekenler.

ÇOCUKLARDA ZEKA GERİLİĞİ

ZEKÂ NEDİR ?

Zekâ, algılama, bellek, düşünme, muhakeme, öğrenme yetilerinin tümüdür. Zekâ, zihnin öğrenme, öğrenilenlerden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözümler bu­labilme yeteneğidir. Zekâ için bir başka tanım da psikolog Wechsler’in tanımıdır. Bireyin amaçlı bir biçimde hareket ede­bilme, mantıklı düşünebilme ve çevresine uyum sağlayabilme yetilerinin tümüdür.

Genelde zekâ doğa vergisi bir yetenektir. Doğuştan gelir ve büyük ölçüde kalıtımın etkisiyle belirlenir. Ancak zekâyı belir­leyen tek etken bu değildir. Doğuştan gelmiş olan bu cevherin işleme olanağı bulması da önemlidir. Uygun ortam zekâ geli­şimini olumlu yönde etkiler. Zekânın gelişimi ilk yıllarda hızlı, daha sonra yavaştır. Genellikle yirmi yaşına kadar yavaşlayarak gelişimini sürdürdüğü, bu yaştan sonra durakladığı kabul edilir.

ZEKÂNIN ÖLÇÜLMESİ

Advertisement

Bireyler zekâ yönünden farklılıklar göstermektedirler. Bunu ölçen testler geliştirilmiştir. Zekâ testleri bu konuda eğitim görmüş psikologlar tarafından uygulanır.

Üç yaşından itibaren uygulanabilen zekâ testleri, altı yaşından itibaren daha güvenilir sonuçlar verir.
Başarıda aranacak bir diğer etken çocuğun ruhsal dengesinin yerinde olmasıdır. Çocuk, öğrenmeyi engelleyen bunalımlardan, iç çatışmalarından, tedirginliklerden, huzursuzluklar­dan uzak olmalıdır. Aile içinde süren geçimsizlik, yoksulluk, ağır hastalıklar, ayrılıklar; özellikle babanın iş kaybı gibi durum­lar öğrenmeyi ve başarıyı olumsuz etkiler.

ZEKÂ GERİLİĞİ

Çeşitli nedenlerle zekâ yeteneklerinin yavaş gelişmesidir. Gerizekâlı çocuk, anlama, konuşma, öğrenme, kavrama ve çevreye uyumda yaşıtlarından geri kalmıştır. Zekâ geriliği gösteren çocuklarda en belirgin özellik konuşmanın başlamamış olması ya da çok yavaş gelişmesidir. Bu çocukların beden gelişimleri de yavaştır. Ancak tek başına yürümedeki ve konuşmadaki gecikme zekâ geriliği belirtisi değildir. Ama hem konuşmada hem de yürümede belirgin gecikme zekâ geriliği olasılığını düşündürür.

Zekâ geriliği tanısı anne babanın koyabileceği bir tanı değildir. Öncelikle çocuğun duyma durumu kontrol edilmelidir. Zekâ geriliği erkek çocuklarda kızlara oranla iki kat daha fazla görülmektedir. Zekâ gerilikleri ağır, orta ve hafif olarak üçe ayrılabilir.

Birde sınır veya donuk zekâlı olarak adlandırılan, ağır öğre­nen çocuklar vardır Bunlar gerizekâlılık düzeyinde değildirler. Ama yaşıtlarından geç ve güç öğrenirler. Çabuk kavrayamaz, öğrendiklerini çabuk unuturlar. Bu çocukların öğrenebilmeleri için fazla sayıda tekrar gerekmektedir. Bu çocuklar okulda ve evde kolay ayırt edilemedikleri için tembel, haylaz diye horlanırlar. Bunların, zekâ testiyle ortalamanın biraz altında oldukları or­taya çıkar İlkokulun ilk yılında tanınmaları boş yere itilip kakılmalarını önler. Üzülmesinler diye sınıf geçirmek yerine onlara destek olmak yararlı olacaktır.

Advertisement

ZEKÂ GERİLİĞİNİN NEDENLERİ

Zekâ geriliklerinin pek çok nedenleri vardır. Bu nedenleri üç grupta toplamak uygundur 1) Doğum öncesi nedenler: Doğum öncesinde annenin aldığı ilaçlar, geçirdiği hastalıklar ve ben­zerleri bu gruba girer. 2) Doğumla ilgili nedenler: Uzayan ya da güç doğumlar bu gruba girer. 3) Doğum sonrası nedenler : Bunların içinde düşme, menenjit gibi hastalıklar sayılabilir.

ZEKÂ GERİLİĞİNDE TEDAVİ

Zekâ geriliklerinde tedavi olanakları sınırlıdır Çok kısıtlı durumlarda, erken bebeklik dönemlerinde, müdahale etmek zekânın gerilemesini önleyebilmektedir. Zekâyı geliştirecek ya da arttıracak tıbbi bir tedavi yöntemi yoktur
Zekâ özürlü çocuklara en etkili yardım, özel eğitimle sağ­lanmaktadır. Bu eğitim yavaş ilerler. Ailenin sabırlı olması ge­rekmektedir. Bu özel eğitim mutlaka bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından verilmelidir. Bu eğitimi verecek olan öğretmenin zekâ özürlü çocukların özelliklerini İyi bilmesi gerekmektedir. Özel eğitimden mucize beklemek aileyi düş kırıklığına uğratır. Bazı aileler çocuğun zekâsının normale döneceği umuduyla yaşarlar. Kesin tanı konmuş bir zekâ özüründe normale dönme ya da yaşıtlarının düzeyine ulaşma olmaz. Bununla beraber zekâ özürlü çocuklar kendi hızlarıyla gelişmektedirler. Böyle bir çocuğa ayrıntılı bir zekâ testi çocuğun tüm yeteneklerinin duru­munu hem aileye hem de öğretmene açık olarak verir Ve eğitimde öğretmene yol gösterici olur.

Okumayı sökemeyecek derecede ağır zekâ özürlü çocuklar bile eğitilmeli, karmaşık olmayan işlerde çalışabilecek, üretici duruma getirilmelidirler Bir işe girmeleri veya bir uğraş okuluna gitmeleri çocukların boşluktan kurtulmaları açısından önem­lidir.

Zekâ özürlü çocuklarda psikolojik sorunların yüksek oranda görüldüğü bilinmektedir. Bu çocuklar aile içindeki olumsuz durumlardan normal çocuklardan daha fazla etkilenmektedir­ler.

ZEKÂ ÖZÜRLÜ ÇOCUĞU OLAN AİLEYE YARDIM

Böyle bir çocuğa sahip olmak aileyi çok fazla ölçüde üzer. Bu aileler hem hayal kırıklığı yaşar hem de durumu kabul etmekte zorluk çekerler. Bir uzmanın durumu açıklamasından sonra bile gerçeği görmezlikten gelebilirler. Bu gerçek çok acı veri­cidir. Ayrıca aile bu durumdan kendisini suçlar, istemeden gebe kalmanın buna neden olduğunu bile düşünebilirler. Bu suçluluk duygusu çocuğun eğitimini gözden kaçırmalarına neden olabi­lir. O doktordan öbür doktora koşarlar. Doktorlardan birinin onlara “şu ilacı vereceksiniz, tamamen iyileşecek” demesini beklerler. Anneler okumuş yazmış olsalar bile bu durumda kendilerini suçlama eğilimindedirler. Zekâ özürlü çocuğun üze­rine aşırı düşer, gözü ne öbür çocuklarını nede kocasını görür. Bu davranış hem kendisi, hem ailenin diğer fertleri ve zekâ özürlü çocuk için tehlikelidir.

Bazı anneler ise bu durumu tamamen görmezlikten gelme eğilimine girerler. Bu durum çocuk için uygun değildir. Bu ço­cukların daha fazla uyarılmaya ve ilgiye ihtiyaçları vardır.

Bazen de anne baba böyle bir çocukları olduğundan fazlaca utanırlar. Çocuğu saklayarak geri olan zekâyı daha geriletir ve çocuğun çevreye uyum sağlamasını engellerler.

Aşırı koruma, kollama ya da itme, yadsıma gibi yanlış tutumların ortadan kaldırılmasında aileye bir psikolog yardımcı olacaktır.

Advertisement


Leave A Reply