Ziya Paşa’nın Edebi Kişiliği, Eserleri ve Hayatı Hakkında Bilgiler

0
Advertisement

Ziya Paşa kimdir? Ziya Paşa’nın edebi kişiliği nasıldır? Ziya Paşa hayatı, biyografisi, eserleri, edebi kişiliği hakkında bilgi.

Ziya Paşa

Ziya Paşa Hayatı ve Edebi Kişiliği

Ziya Paşa; ( 1825 – 1880) Türk edebiyatının yenileşme hareketinde önemli rol oynamış edebiyatçılardan biridir. İstanbul’da 1825 yılında doğmuştur. Gümrük memurlarından olan babası, soyca, Erzurumlu’dur. İlk öğrenimini bir süre mahalle mektebinde yaptıktan sonra Rüşdiye’ye devam etti. 17 yaşındayken Babıâli Mektubi kalemine girdi. Zeki, kabiliyetli fakat derbeder bir gençti. Bir süre sonra Mustafa Reşit Paşa, onu saraya üçüncü kâtip olarak yerleştirdi. Saray memurluğunda düzenli bir hayata alıştı; Fransızca öğrendi.  Üç yıl kaldığı Mabeyn Kâtipliği görevinden, koruyucusu Reşit Paşa’nın ölümü üzerine, uzaklaştırıldı. Zaptiye Müsteşarı oldu. Buradan Atina elçiliğine, daha sonra da paşalık rütbesiyle Kıbrıs Mutasarrıflığına tâyin edildi.

Bir müddet sonra “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”ne girdi. Bu cemiyetin amacı memlekette meşrutiyet idaresini kurmaktı. Hükümetin, bu cemiyet üyelerini keşfederek vazife ile, yurdun uzak bölgelerine göndermesi sırasında Ziya Paşa da ikinci defa .Kıbrıs mutasarrıflığına tâyin olundu Fakat o, bu defa Kıbrıs’a gitmedi; yakın arkadaşı Namık Kemal’le birlikte 1867 yılında Paris’e kaçtı.

İki arkadaş Londra’da, baskı idaresine karşı savaşan “Hürriyet” gazetesini çıkardılar.

Paris, Londra, Cenevre’de 5 yıla yakın bir süre kalan Ziya Paşa, Sadrazam Âli Paşa’nın ölümünden sonra İstanbul’a döndü. Uzun bir zaman işsiz yaşadı. Abdülâziz‘in tahttan indirilmesinden sonra maarif müsteşarı oldu. İkinci Abdülhamit, İstanbul’da kalmasından kuşkulandığı için, çok geçmeden Ziya Paşa’ya vezirlik rütbesi verildi ve İstanbul dışına gönderildi.

Advertisement

Edebi Kişiliği

Ziya Paşa; Tanzimat Edebiyatının üç büyük kurucusundan biri olarak kabul edilir. İlk şiirlerinde eskiye bağlı bulunan şair, sonraları — şekilde ve yapıda değilse de — konuda ve anlamda yeni ve modern bir niteliğe yönelmiştir. Meselâ Divan şiirinde sadece aşk, şarap, zevk ifadesi olan gazel türü; onun elinde cemiyeti uyandırmak, kötülükleri, yok etmek, duygu ve düşünceleri aydınlatmak için bir araç haline gelmiştir. Gene birer eski nazım şekli olan “Terci-i bend” ve “Terkib-i bend” manzumeleri de böyledir.

Ziya Paşa’nın manzum eserleri arasında hiciv ve mizah türüne de rastlanır. Hiciv ve mizah alanında meydana getirdiği “Zafername” hayli tanınmış bir eserdir. “Zafername”, Sadrazam Ali Paşa’yı medheder görünerek, hicveden alaylı bir kasidedir. Şair; bu eserini daha sonra tahmis (beşleme) ve şerh (nesirle açıklama) ederek genişletmiştir. Bu eser, Türk edebiyatının belli başlı siyasi mizah örneklerinden biridir. Bir çeşit edebiyat tarihi ve antoloji sayılabilecek “Harâbât” ın, bilgi ve açıklamalar bölümü de manzumdur.

Ziya Paşa’nın nesri de kuvvetlidir. “Engizisyon Tarihi“, “Endülüs Tarihi” adlı ilk mensur eserlerinin eski ve pek külfetli yazılmış bulunmalarına karşılık; sonraları yazdığı “Rüyâ” ve “Veraset-i Saltanat-ı Senîyye Mektupları” özellikle çeşitli gazetelerdeki birçok makaleleri duru, sağlam yapılı, anlaşılır Türkçe iledir.


Leave A Reply