Fiilin Dil ve Cümle İçindeki Yeri ve Önemi

0
Advertisement

Fiil, eylem nedir? Fiilin, eylemin Türk dilindeki yeri ve önemi, nedir? Fiilin cümledeki görevleri nelerdir?

Fiilin Dil ve Cümle İçindeki Yeri ve Önemi

Dili oluşturan, sesbirim, hece, biçimbirim, sözcük, tümce gibi, birbiriyle sıkı ilişkiler içinde bulunan çeşitli öğeler içinde sözcük’ün yerine, kitabımızın Giriş’inde değinmiştik. Sözcük türlerinin en önemli öğelerinden biri olan eylem ise, dildeki bildirme işleminin, dille anlatılan eylemin, olay, oluş ve devinimin belkemiği sayılır.

Kimi dilbilimciler eylem,’leri, dilin doğuşunda, ilk çıkarılan sözcükler olarak kabul etmektedirler.

En eski dil çalışmalarında, dil içinde eylem’in önemi ilgiyi çekmiş, Aristo’nun başlıca sözcük türleri olarak ad (onoma) ile birlikte, eylem’i (rhéma) saptadığı görülmüştür. Geleneksel dilbilgisi çalışmalarında da eylem, temel öğelerden biri sayılır. Eylem adını alan sözcükler, her dilde büyük bir toplam tutar. Eylemler, devinme, oluş, kılmış, durum gösteren öğelerdir. Türkçedeki kırmak, kımıldamak, çürümek, yaratılmak, uyumak … eylemlerinde olduğu gibi eylemlerden türemiş yürüyüş. kaçamak, sayım, düzelti gibi adlarda da bu eylem, oluş, kılmış ve devinim sezilmektedir.

Bu sözcük türünün Türkiye Türkçesindeki örneklerine göz atacak olursak:

a) Kimi eylemlerde gerçekten bir “eylem”in söz konusu olduğu görülür: taşımak, yazmak, içmek, bağırmak, çekmek, atlamak… gibi.

Advertisement

b) Kimi eylemler bir oluş bildirirler: sararmak, büyümek, buruşmak, gevşemek, kararmak, bayatlamak… gibi.

c) Durum gösteren eylemler de vardır: uyumak, durmak, bulunmak… gibi.

Geleneksel dilbilgisinde eylem, sözcük türleri içinde “çekile-bilen, çekimi olan” bir tür kabul edilir: Kişi, sayı, cins, kip ve zaman kavramlarını içerir; eylemlerde bu kavramlar söz konusu olur.

Eylem ve yardımcı eylem adını verdiğimiz öğeler, her dilde özneyle birlikte tümceyi oluşturur, bu açıdan da önemi apaçıktır.

Eylem adını verdiğimiz sözcük türü, değişik yönleri, çeşitli nitelikleri olan, değişik açılardan incelenmesi gereken bir türdür.

Türkçede ve Altay dillerinde eylemlerin, öteki dil aile ve gruplarına oranla daha değişik bir nitelik taşıdıkları görülmektedir. Öte yandan, dilimizin geçmişteki ve bugünkü sözvarlığı incelenecek olursa, ad köklerinin eylem köklerine oranla çok daha büyük bir sayıya ulaştığı görülür. XI. yüzyılda, Divanü Lûgat-it-Türk’te Kâmile İmer’in yaptığı sayıma göre eylem kökleri % 38; buna karşılık ad kökleri, % 62 oranındadır. Bugün Türkiye Türkçesinde ise ad kökleri, sözvarlığımız içinde % 68’e, eylem kökleri de % 32’ye ulaşmaktadır.

Advertisement


Leave A Reply