Amasya Kalesi Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Amasya Kalesi nerededir? Amasya Kalesi’nin tarihçesi, özellikleri. Amasya Kalesinin tarih boyunca yeri ve önemi ile olayları.

Amasya Kalesi

Amasya Kalesi

Amasya Kalesi Hakkında Bilgi

AMASYA KALESİ: Amasya şehrinin yanındadır. Şehrin yanından geçen Yeşilırmak’a dimdik bir şekilde inen kayalık yüksek bir tepe vardır. Buranın heybetli manzarası uzaktan bile göze çarpar. Tarih kitaplarına göre, çevrede ilk insanların yerleşmesinden beri bu tepede bir kale vardı. Kalenin üzerinde oturduğu tepe çok dik ve kayalık olduğu için, dışarıdan saldırmalarla zaptedilmesi imkansız denecek kadar zordu. Gelip geçen milletler buradaki kaleyi sık sık tamir etmişlerdir.

İlk zamanlar, tepenin doğusundan ve güneyınce aşağıya doğru inen surlar, nehir boyunca uzanıp şehri kuşatan surlarla birleşirdi. Pontoslulardan Selçuklulara ve Osmanlılara kadar buraya hakim olmuş sayısız milletler kaleye kendilerinden bir şeyler katmışlardır. Evliya Çelebi 1640 yılında gezip gördüğü Amasya Kalesi için «Çevresi 9060 adımdır. Beş köşeli olup surlar üzerinde kırk bir tane kule vardır» demektedir.

İlk ve Orta Çağlarda sonu gelmez saldırmalara karşıkoyabilmek için yapılan bütün öteki Anadolu kaleleri gibi Amasya Kalesi’nin de içinde, saraylar, cepanelikler, ambarlar, su sarnıçları, nehre kadar inen gizli yollar vardır. Kaleye çıkış da zordur, iniş de. Bundan dolayı, içinde yeterince asker bulundurulurdu. Kale kuşatıldığı zamanlarda bile zaptedilememiştir.

Amasya Kalesi, bu kadar üstün savunma değerine rağmen, VIII. yüzyıldan sonra yavaş yavaş önemini kaybetmiş, yer yer eskiyip yıkılmaya yüz tutmuştur. Çevrede patlak veren isyanlar, karışıklıklar sırasında Amasya’ nın zenginleri altınlarını ve kıymetli eşyalarını kalede saklarlardı, kendileri de aileleriyle mağaralara çekilirlerdi.

Ankara Meydan Muharebesinde babası Yıldırım Bayezit Timurlenk’e yenilip esir düşünce Mehmet Çelebi, Sadrazam Bayezit Paşa ile birlikte kaçarak, Amasya Kalesine sığınmıştı.

Timur, ordularıyla Anadolu’dan çekilince Mehmet Çelebi kaleden inmiş, kardeşleri İsa ve Süleyman’ın üzerine buradan yürümüştü.

Advertisement

Kale, Yukarı Kale, Aşağı Kale diye ikiye ayrılır. Aşağı Kale tepenin eteklerinden başlayıp şehri çevirir. Surları taştan ve alçak duvarlıdır. Yalınkat olduğu için fazla dayanıklı değildir. Şehre açılan dört kapısına şu adlar verilir: Doğuda Sekiz Kapısı, batıda Meydan Kapısı, kuzeyde Karanlık Kapı ve Midenos Kapısı.

VIII. yüzyıldan sonra önemini kaybetmeye başlayan Amasya Kalesi, XVII. yüzyıla kadar az çok ayakta kalabilmiştir. Ondan sonra iyiden iyiye yıkılmaya, yer yer çökmeye yüz tutmuş, savunma gücü azalmıştır. Bugün ise şato tarzındaki bir binanın döküntüleriyle nehre kadar inip uzanan surların yıkıntılarından başka bir şey kalmamıştır. En tepede Roma devrinden kaldığı anlaşılan bir burç vardır.

Amasyalı olan Eski Yunan tarih ve coğrafya bilgini Strabon’a göre, kale duvarları Kral Sarayı ile gelmiş geçmiş krallara ait mezarları içine almaktaydı. Bu sarayın duvarları ve geniş taraçası hala görülmektedir. Amasya Kalesinin belli başlı özelliği de sözü edilen bu kral mezarlarıdır. Mezarlar, daha dün yapılmış gibi, sapsağlam durmaktadır. Kayalara oyulmuşlardır. Kral Sarayı taraçasının arka tarafında bulunmaktadır. Üç tanesi kalenin üzerine oturduğu tepenin kuzey yönünde, iki tanesi de güneydedir.

Dağa çıkılırken, kayalara oyulmuş ve boyu 6-8 metre olan bir geçitten geçilir. Bu geçit çok karanlık ve korku vericidir. Geçitten çıkınca, bir kayanın oyulmasıyla meydana getirilen bir düzlüğe varılır. İlk kral mezarı buradadır. Bu mezarın derinliği 6 metre, yüksekliği 5 metredir. Mezarın üstü kemerlidir. Ayrıca, lahit konmak için de gene kaya oyularak özel bir yer yapılmıştır. Mezar kapısının önündeki kayanın üzerinde delikler ve oyuklar göze çarpmaktadır. İlk zamanlarda içerisine girip çıkılmasını önlemek için mezar kapısına parmaklıklar konduğu anlaşılmaktadır. Tepeye çıktıkça, diğer mezarlar görülür. Aşağı yukarı bu mezarların hepsi birbirine benzemektedir.

Kalenin en uç noktasından şehir ve şehrin yanından akıp gitmekte olan Yeşilırmak, nehrin vadisi boyunca uzanan bahçeler eşsiz bir güzellikte görünürler.

Advertisement


Leave A Reply