Böbreğin Çalışması ve İdrar Üretimi

0

Böbrek nasıl çalışır? Böreklerin görevleri, idrar üretimi, yapısı ve özellikleri hakkında bilgi.

BÖBREĞİN ÇALIŞMASI

Kalbin her kasılmasında pompalanan kanın 1/4 ü böbrek atardamarı ile böbreğe gelir. Böbrek içinde dallanan böbrek atardamarı kolları, kanı glomeruluslara kadar getirir.

Glomerulusa giren kan, kan basıncı yüzünden kılcal damar ağı olan glomerulustan dışarıya çıkar ve bowman kapsülüne geçer. Bu olaya “süzülme” denir. Bowman kapsülüne geçen sıvıda, kılcal damarlardan geçemeyen alyuvarlar, akyuvarlar, kan pulcukları ve zan proteinleri bulunmaz. Bu yüzden bowman kapsülüne geçen sıvı daha çok “doku sıvını”na benzer. Başka bir deyişle, bowman kapsülüne geçen sıvıda; glikoz, aminoasitler, yağ asitleri, gliserin, vitaminler, madensel tuzlar ve su gibi vücudumuz için gerekli maddeler ve üre bulunur.

Glomerulustan bowman kapsülüne geçen doku sıvısı, arkadan gelen doku sıvısının itmesiyle kanalcık içinde ilerler. Bu sırada kanalcık çeperindeki hücreler doku sıvısı içinle ki glikoz, aminoasit vb. yararlı maddeleri kanalcığı saran kılcal damarlara geri verirler. Bu da aktif taşıma ile olur. Kanalcıklarda ki yararlı maddelerin aktif taşıma ile kana eri verilmesine “tekrar emilme” (geri emilme) denir. Tekrar emilmenin yapılması, kandaki yararlı maddelerin idrarla atılmasını önler.

Glomerulusa gelen kandaki ürenin tümü, süzülme ile bowman kapsülüne geçemez, kanalcık hücreleri, kendisini saran kılcaldamarlar içindeki kandan üreyi yine “aktif taşıma” ile içine alır. Bu olaya “aktif boşaltım” denir.

Süzülme, tekrar emilme ve aktif boşaltım ile kanalcıkta idrar oluşması sağlanır.

BÖBREKLER, İÇ ÇEVRENİN DÜZENLENMESİNDE GÖREV YAPARLAR

Hücrelerde oluşan artık maddeler kana geçer. Böbrekler, kana geçen zararlı artıkları süzmekle kanın, dolayısıyla hücrelerin çevrelerinin sabit tutulmasını sağlamış olurlar.

Kandaki glikoz miktarı fazla olduğunda, glikozun bir kısmı idrara karışır. İdrarda sürekli olarak glikozun bulunması, şeker hastalığının önemli bir belirtisidir.

Öteki memeli hayvanlar da insan gibi, amonyağı üre yaparak atarlar.

Böbrekler, kanın asit ve baz dengesinin düzenlenmesinde de görev yaparlar. Kanda \displaystyle C{{O}_{2}}, su ile birleştirilerek taşınır. \displaystyle C{{O}_{2}} ve suyun birleşmesi ile \displaystyle {{H}_{2}}C{{O}_{3}} (karbonik asit) oluşur. Oluşan karbonik asit,kan plazmasına bırakılınca iyonlaşır ve \displaystyle {{H}^{+}} (hidden iyonu) ile \displaystyle HCO_{_{3}}^{-} (bikarbonat iyonu) meydana gelir.

Glomeruluslardaki süzülme sırasında, bikarbonat iyonları da kanalcıklara geçer, anda kalan \displaystyle {{H}^{+}} iyonları artarsa kanın pH’ı azalmaya başlar. pH değişirse enzimler bozulacağından ölürüz. Bu yüzden de kanalcıklara geçen bikarbonat iyonlar tekrar emilme ile kılcal damarlara geri verilir.

Kılcal damarlarla akciğerlere getirilen \displaystyle {{H}^{+}} ve \displaystyle HCO_{3}^{-} iyonlar, alyuvarlarda tutulup birleştirilince \displaystyle {{H}_{2}}C{{O}_{3}} oluşur. Oluşan \displaystyle {{H}_{2}}C{{O}_{3}} alyuvarlarda parçalanınca \displaystyle {{H}_{2}}O ve \displaystyle C{{O}_{2}} meydana gelir. \displaystyle C{{O}_{2}} de akciğer alveollerinden dışarıya çıkar.

Eğer nefron kanalcıkları, bikarbonat iyonların tekrar emilme ile kana geri vermeseydi kandaki hidrojen iyonları giderek artacak ve canlının iç çevresinin pH’ı değişecekti.

Böbreklerde, bikarbonat iyonunun aktif taşıma ile kılcal damarlara geri verilmesi, böbreklerin temel görevinin iç çevreyi sabit tutmak (homeostatik dengeyi korumak) olduğunu gösterir.

BÖBREKLERİN GÖREVLERİ

Böbreklerin görevlerini şöyle sayabiliriz:

1) Kandaki zehirli artıkların süzülmesini ve dışarı atılmasını sağlarlar.

2) Canlının vücuduna giren fazla suyun atılmasını sağlarlar. Böylelikle kandaki su dengesini korumuş olurlar.

3) Kanın pH’ının sabit tutulmasını sağlarlar.


Leave A Reply