Joris Karl Huysmans Kimdir?

0
Advertisement

Joris-Karl Huysmans kimdir? Joris-Karl Huysmans hayatı, biyografisi, eserleri, edebi kariyeri hakkında bilgi.

Joris-Karl Huysmans

Joris-Karl Huysmans; asıl adı Charles Marie-Georges Huysmans (d. 5 Şubat 1848, Paris – ö. 12 Mayıs 1907, Paris, Fransa), Fransız yazardır. Romanlarında, 19. yüzyıl sonlarındaki Fransa’nın estetik, manevi ve düşünsel yaşamını yansıtmıştır.

Annesi Fransız, babası Hollandalı olan Huysmans, ailenin tek oğluydu. Yirmi yaşında girdiği İçişleri Bakanlığı’nda, çalışma saatlerinde not kâğıtlarına yazarak romana başladı. Dönemin doğalcı yazarlarının etkisini taşıyan ilk yapıtları arasında, kişisel bir ilişkisini anlattığı romanı Marthe; histoire d’une fille (1876; Marthe; Bir Genç Kızın Öyküsü) ve Fransız-Alman Savaşı’ndaki deneyimlerine dayanan Sac au dos (1880; Sırt Çantası) adlı novella yer alır. Sac au dos, Emile Zola öncülüğündeki doğalcı “Médan” grubu üyelerinin yazdığı savaş öykülerinden oluşan Les Soirées de Médan’da (1880; Médan Akşamları) yayımlandı. Ama Huysmans bir süre sonra gruptan koparak doğalcı denemeyecek kadar yoğun kişisel içeriği ve sert bir üslubu olan romanlar yazmaya başladı.

Bunların ilki, Folantin adında küçük bir memurun çoğunlukla cinsel konularda karşılaştığı talihsizlikleri trajikomik bir dille anlatan À vau-l’eau’Aux (1882; Akıntı Yönünde). Huysmans, en ünlü yapıtında ailesinin son temsilcisi olan, usanmış bir soylunun estetik çöküşünü ele alır. À rebours (1884; Tersine) adlı bu yapıt Dekadanların el kitabı olarak nitelenmiştir. Tartışmalara yol açan Là-bas ise (1891; Orada), 1880’lerde Fransa’da gizliciliğin yeniden doğuşunu ele alır. 19. yüzyıldaki şeytana tapanların öyküsüyle ortaçağda yaşamış gizlici Gilles de Rais’nin yaşamının iç içe geçtiği romanın başkişisi Durtal, açık bir biçimde Huysmans’ı temsil etmektedir ve onun sonraki üç romanında da görülür. Bunlar, Huysmans-Durtal’ın Trappist Igny Meryem Ana Manastırı’na çekilişini ve Katolikliğe dönüşünü anlatan En route (1895; Yolda), aslında Chartres Katedrali üzerine bir inceleme olan ve kısa bir öykü de eklenen La Cathédrale (1898; Katedral) ve Huysmans’ ın 1899-1901 arasında yaşadığı Benedikten Ligugé Manastırı’nda (Poitiers yakınları) geçen L’Oblat’dır (1903; Oblatus).

Huysmans’ın yapıtlarının en etkileyici yanı otobiyografik içerikleridir. Romanlarında uzun bir manevi yolculuğu anlatan Huysmans’ın kahramanları, mutluluğu ruhsal ve fiziksel kaçışta arar ve her arayış bir düş kırıklığı ve başkaldırıyla sonuçlanır. Ama L’Oblat’da bu durum değişir; Huysmans ile kahramanı, kaçışın yalnızca boş bir çaba değil, yanlış da olduğunu kabul ederler. Huysmans sonunda yaşanan acıların değerini anlamış ve ölümünden önce kanser yüzünden çektiği acılara cesaretle dayanarak bunu kanıtlamıştır.

Advertisement

Aynı zamanda derin görüşlü bir resim eleştirmeni olan Huysmans, L’Art moderne (1883; Modern Sanat) ve Certains (1889; Kimileri) adlı yapıtlarıyla izlenimci ressamların tanınmasına katkıda bulunmuştur. Her yıl verdiği edebiyat ödülüyle saygınlık kazanmış Goncourt Akademisi’nin de ilk başkanıdır.


Leave A Reply