Çikolata Tepeleri nerededir, hakkında bilgi? Filipin Adasın’daki çikolata tepelerinin oluşumu, özellikleri ve hikayesi nedir?
Çikolata Tepeleri
Bohol adlı Filipin Adası’nda doğa’nın eseri değil de olağanüstü insan çabasının bir sonucu olan Çikolata Tepeleri, ilk bakışta yapay görünür: Koni ve kubbe biçimindeki yüzlerce tepe, birbirinin ardında, paketlenmiş saman yığınları gibi kümeler halinde durur. Engebeli çayırlar tepeleri örter ve Şubat ayından Mayıs ayına kadar süren kuraklık mevsimi boyunca öyle kavrulurlar ki, tepeler adlarını aldıkları çikolata rengine dönüşür. Sonra, çayırları dirilten ve topraklan göz alıcı bir yeşilliğe bürüyen şiddetli tropik yağmurlar başlar.
Bohol, Filipinlerin kalbindeki Visaya Adaları’ndan biridir. Mallorca Adası büyüklüğünde olan ada, Filipin tarihinde özel bir yer edinmişti çünkü burası 1565’te adalılar ve İspanyol Krallığı arasında yapılan ilk resmi antlaşmanın yapıldığı yerdi. Yerel bir reis, Datu Sikatuna, ülkenin ismini aldığı İspanya Kralı II. Philip’in temsilcisi Miguel Lopez de Legazpi ile dostluk antlaşması imzalamıştı.
Bu iki adam antlaşmayı, bileklerini keserek kanlarını kadehlere akıttıkları şarapları içerek mühürledi. Antlaşma o zamandan beri ‘Kan Sözleşmesi’ olarak bilinir.
DEVİN GÖZYAŞI DAMLALARI
Yerel efsane, Çikolata Tepeleri’nin koni ve kubbelerinin, karşılıksız aşkı yüzünden acı çeken bir devin döktüğü gözyaşları olduğunu söyler.
Ancak bugünün Filipinlilerine göre Bohol, Çikolata Tepeleri’nin ilk ve en başta gelen bölgesidir. Bohol’un merkezindeki bir platoda düzgün biçimli, dik yamaçlı yan yana duran ve yükseklikleri 30-100 m arasında değişen 1268 tepecik vardır.
Kimse bu sıra dışı kireçtaşı tepelerinin nasıl var olduğunu kesin olarak bilmiyor, ama basit bir biçimde yağmurla gelen hava koşullarının milyonlarca yıllık eseri olmaları olası. Çikolata Tepeleri, diğer kireçtaşı bölgelerinden farklı olarak, normalde meydana gelen mağara sistemlerinin olmaması yönünden alışılmadık bir oluşumdur. Boholluların inançları, Çikolata Teperleri’nin kökenine başka açıklamalar da getirir. Bir öyküde, tepelerin birbirine günlerce taş fırlatan iki kızgın dev arasındaki savaşın bir sonucu olduğu geçer. Savaştan usanan halk, anlaş-mazlılarım çözdü ve kayaları attıkları yerde bırakarak adadan can ciğer dostlar gibi ayrıldı. Trajik bir öyküde ise, Arogo Devi, Aloya adlı bir ölümlüye smlsıklam aşık olmuştu ve onu kaçırmaya karar verdi. Ama kız onun tekliflerini geri çevirdi, giderek zayıf düştü ve öldü ve Çikolata Tepeleri kederli devin gözyaşı damlalarıdır.
