Martin Scorsese Kimdir? Amerikalı Ünlü Sinema Yönetmeni Hayatı ve Filmleri

0
Advertisement

Martin Scorsese kimdir? Yönetmen Martin Scorsese hayatı, biyografisi, filmleri ve sinema kariyeri hakkında bilgi.

Martin Scorsese

Martin Scorsese Kimdir? (17.11.1942)

İtalyan asıllı Amerikalı yönetmen Scorsese, filmlerinde modern büyük kent ve getto yaşamını olduğu kadar, Amerikan kariyer edinme yöntemlerini değişik biçimlerde yansıttı. Bunu yaparken katolik dinin etkisinde kalarak insan hayatında suç ile ceza sorununu tekrar tekrar sorguladı.

Sicilyalı göçmenlerin torunu ve Flushing/Long Island’lı bir tekstil işçisinin oğlu olarak dünyaya gelen Scorsese, Manhattan’ın İtalyan gettosu olan Little Italy’de (Küçük İtalya) büyüdü. Papaz olmak için girişimde bulunduktan ve öğretmenlik eğitimini yanda bıraktıktan sonra, Scorsese New York Üniversitesinin sinema bölümünde okudu ve 1963/64 yıllarında ilk kısa metrajlı filmlerini çekti. Bunun yanı sıra ışıkçı ve kurgucu olarak da çalıştı.

1968’den Sonra: Getto ile Şiddet

Scorsese’nin ilk çalışmalarında kökenlerinin ve çocukluk deneyimlerinin etkisi çok belirgin bir biçimde hissedilmektedir. Tamamlanması 1965’ten 1968’e kadar uzayan ve birkaç versiyonu çekilen Who’s that Knocking at My Door? ve Robert De Niro ile işbirliğinin başlangıcını oluşturan Mean Streets (1973) Amerika’yı rötuşsuz gösteren filmlerdi. Bu filmler konularını, darlığı ve tecriti simgeleyen ve her şeye kadir katolik dininin (katolisizmin) ve mafya benzeri sosyal yapıların damgasını bastığı büyük kentin İtalyan gettosundan alırlar. Filmin kahramanları dışlanmış, çaresizlikleri çoğunlukla şiddete varan, hareketleri suç, günah ya da intikam duygularıyla beslenen insanlardır. Pesimist, çoğu zaman sinik bir biçimde sonuçlanan davranış grafikleri filmin kahramanlarını çıkış noktalarına geri götürür. Bir kadının asude çiftlik yaşantısına ilişkin çocukluk düşüne kapıldığı Alice Doesn’t Live Here Anymore (Alice Artık Burada Yaşamıyor, 1974) Scorsese’nin bu tipteki filmleri içinde klasik bir örnek olarak kabul edilmektedir. Filmin gerilimi, hünerli kamera ayarlamalarından, sürekli değişen perspektiflerden ve kontrast açısından zengin montajlardan kaynaklanıyordu.

1976: Altın Palmiye

Paul Schrader’in ilk kez senaryo yazarlığını üstlendiği ve 1976’da Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye ile ödüllendirilen Taxi Driver (Taksi Şoförü, 1975) o tarihe kadarki filmlerinin içinde en başarılı yapıtı olarak, yönetmenin kariyerindeki ilk periyodun sonunu getirdi. Bu filmde küçük yaştaki bir sokak kızını (Jodie Foster) kurtarabileceği kuruntusuna kapılan bir Vietnam gazisi (Robert De Niro) kadın tellalları arasında kanlı bir katliama girişir ve umulanların tersine, bunun üzerine basın tarafından “Temizlik yapan adam” olarak övülür.

Advertisement

1977’den Sonra: Başarının Yolları

1977’de Liza Minelli ile Robert De Niro’yu oynattığı New York, New York filmiyle Scorsese eski Broadway gösteri dünyasına nostaljik bir vefa anıtı dikti. Bu filmin ardından gettodan çıkarak yeni bir ilgi alanına eğildi. Raging Bull (Kızgın Boğa, 1980) adlı siyah/beyaz filminde İtalyan asıllı Amerikalı boksör Jake La Motta’nın yükselişini ve çöküşünü anlattı. Gettoda yaşayan bir çocukken dünya şampiyonluğunu kazanan La Motta, özel hayatında sayısız başarısızlıkla savaşır ve hayatı kentten kente sürüklenen bir şovmen olarak son bulur. Televizyon ve eğlence dünyasını alaylı bir biçimde irdeleyen The King of Comedy (Kahkahalar Kralı, 1981) filmiyle Scorsese, aynı zamanda Amerikan Düşü’nü mistik tahtından indirir. Paul Newman ile Tom Cruise’ın rol aldığı The Colour of Money (Paranın Rengi, 1986) adlı yapıt, Robert Rossen’in ünlü filmi The Hustler’ın (Bilardocu, 1961) bir devamıdır. Scorsese bu filmle dolaylı olarak kendi yönetmenlik kariyerini de yansıttığı, birbirine yakın konulu filmlerine son verdi.

1985’ten Sonra: Hollywood ile Gelenek Arasında

Scorsese sanatçıların mekânı Soho’da bir gece geçiren bir programcının başına gelenleri Kafkavari şaşırtıcı bir oyunla anlattığı Af ter Hours (Geç Saatlerde, 1985) adlı filmiyle yeni bir yola adım attıktan sonra, bundan böyle değişik konulan ele almayı denedi. “Burjuva” bir İsa vizyonunu konu alan The Last Temptation of Christ (Günaha Son Çağrı, 1988) ile Scorsese çoktandır tasarladığı bir projesini gerçekleştirdi. Bu yapıtı, sözüm ona Tanrıya saygısızlık ifade eden birkaç paragraf yüzünden, katolik grupların protestosunu üzerine çekti.

New York’lu küçük bir gangsterin yükseliş öyküsünü anlattığı Good Fellas (Sıkı Dostlar, 1990) adlı gangster destanı yeni Hollywood sinemasının tipik konularından biriyle, Scorsese’nin eski yapıtlanndaki tematik parçalardan birinin başarılı bir senteziydi. Cape Fear (Korku Burnu, 1992) filmini yeniden çevirmekle, Hitchcock tarzında bir gerilim ile korku öğelerinin iyi bir karışımını sunabildi. Edith Wharton’un romanından sinemaya uyarladığı ve büyük bir star kadrosunun (Daniel Day-Lewis, Michelle Pfeiffer, Wynona Ryder) yer aldığı The Age of Innocence (Masumiyet Yaşı, 1993) ile Scorsese, Visconti stilinde tarihi bir roman filmiyle Avrupa geleneğine uydu.

Daha sonra çektiği filmlerden bazıları: Casino (1995), Kundun (1997), Bringing out the Dead (1999), Shutter Island (Zindan Adası) 2009

Kaynak – 2

Martin-ScorseseMartin Scorsese; ABD’li sinema yönetmenidir (Flushing/New York 1942). New York Üniversitesi Film Okulu’nu bitirdi (1964), altı yıl öğretim üyesi olarak aynı okulda kaldı. Bu sırada küçük birkaç deneme filmi yaptı, CBS-TV kurgu bölümünde çalıştı. 1972’de meslek edindiği yönetmelikte, günümüz ABD’sinin sorunlarına keskin gözlemlerle yaklaşan etkili filmler çevirdi. Taxi Driver (Taksi Şoförü) 1976 ile Cannes Festivali’nde büyük ödülü kazandı.

Başlıca filmleri: Who’s That Knocking on My Door (Kapımı Çalan Kim) 1969, Boxcar Bertha (Soygun ve Aşk) 1972, Mean Street (Ana Caddeler) 1973, Alice Doesn’t Live Here Anymore (Alice Artık Burada Oturmuyor) 1974, New York New York (1977), The Last Waltz (Son Vals-belgesel) 1978, The Raging Bull (Kızgın Boğa) 1979, King of Comedy (Komedi Kralı) 1982, After Hours (Saatler Sonra) 1985, The Color of Money (Paranın Rengi) 1986, Good Fellas (Sıkı Dostlar) 1990. Ünlü Yunanlı yazar Nikos Kazancikis’in romanından uyarladığı The Last Tempatiton of Christ (Günaha Son Çağrı) 1988, (Hristiyan dünyasında sert tepkilere, sanat çevrelerinde geniş tartışmalara yol açtı), Shutter Island (Zindan Adası) 2009, Hugo 2011.

Advertisement


Leave A Reply