Afrika Toplum Yapısı Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Afrika kıtası toplumsal yapısı ve yaşam tarzları ile ilgili bilgiler. Kozmopolit bir uypaısı olan Afrika toplum yapısı hakkında bilgiler.

Afrika'nın müslüman ülkelerinden Senegal'den bir görüntü.

Afrika’nın Müslüman ülkelerinden Senegal’den bir görüntü.

Afrika dil ve kültür açısından oldukça çeşitli ırkları barındırır. Büyük Sahra, kıtayı ikiye ayırır; Kuzey Afrika ile Sahra’nın güneyindeki Afrika. 20. yüzyıl başında 133 milyon olan nüfus, yüzyılın bitimine az bir zaman kala büyük bir hızla artarak 650 milyona ulaşmıştır. Batı Afrika, Doğu ve Orta Afrika’ya göre daha kalabalıktır. Günümüzde nüfusun % 95’i kırsal kesimde 30 bini aşmayan yerleşim merkezlerinde yaşar. Batı Sudan, Nijer Irmağı çevresi ve-Kuzey Nijerya Avrupalıların kurduğu kentlerin yoğun olduğu bölgelerdir.

Afrika’nın yerli ırklarında geçmişte çok yüksek doğum ve ölüm oranları görülmekteydi; yeni doğan çocukların % 50’si ölürken ortalama yaşam süresi 30 yaştı. Bu değerlerin 20. yüzyılda büyük oranda değişmesi, nüfus artışında etkin bir rol oynadı. Son 30 yılda ortalama nüfus artış hızı % 2.7’dir. Bu oran, Avrupa ve Amerika’ya göre çok yüksektir. Sahra’ nın güneyinde Afrika nüfusunun 4/5′ ni oluşturan kara derili ırklar, kuzey deyse Avrupa kökenli Beyaz ırklar; Güney Afrika’da 4.5 milyon kadar, Avrupa kökenli Beyaz, Doğu ve Batı Afrika’da özellikle ticari bölgelerde Arap kökenli ırklar yaşar.

Doğu Afrika kıyılarındaysa, Asya’dan göç eden 2 milyona yakın göçmen yaşamaktadır. Sosyal yaşamda yaşlılar yönetici konumundadır. Bu kişiler arasında seçilen ihtiyarlar meclisinin kararları yasa niteliği taşır. Sömürge yönetimi dönemlerinde ve günümüzde devlet yönetiminde merkezi güce sürekli karşı çıkmışlardır. Yerli krallar ve daha küçük boy şefleri, kişiliklerinde hem politik hem de dinsel otoriteyi birleştirirler. Lider, halkına ilahların ve ataların sözlerini kehanetlerle birleştirerek iletir. Dinsel niteliği önemli olan büyücüler, toplum üzerindeki etkinliklerini günümüzde büyük ölçüde yitirmekle birlikte, ulaşımı zor olan bölgelerde inançlar ve gelenekler önemlerini ve etkinliklerini sürdürmektedir.

Çağdaş yasalar, büyük yerleşim merkezlerinde ve çevrelerinde geçerliyse de birçok bölgede aile, iş ve toprak anlaşmazlıkları gelenekler çerçevesinde çözümlenir. Afrikalı için aile çok önemlidir; kişiler, ailenin büyüklüğü ve soyluluğuyla değer kazanır. Evlilik, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi hem geleneksel törelere, hem de yasal kurallara uygun olarak yapılır. Ancak, kıtanın büyük bir bölümünde yerli halk, birden fazla kadınla evlenme (poligami) ve başlık parası geleneğini sürdürmekte diretmektedir. Bağımsızlıklarını elde ederken bazı ülkelerde Batıdan alman yasalar ve kurallar yerel değerlerle birleşerek çağdaş Afrika düşünce yapısının oluşturulmasına çalışılmaktadır. Ancak, bu çabalar sonucunda, birçok Afrika ülkesi Batı’nın kaba maddeci ve bireyci düşünce yapısını benimsemiş ve öz yapılarından uzaklaşmıştır.

Afrika’da Kurulan Devletler

Afrika’da devletler, ırklara ya da etnik topluluklara göre kurulmamıştır. Sömürgeci Avrupalılar, ticaret çıkarları doğrultusunda, zengin doğal kaynaklara göre devletler kurmuşlar ve ırklara göre kurulu olan yerli Afrika devletlerini de ortadan kaldırmışlar ya da parçalamışlardır. Afrika’nın en kesin ırksal ayırımı, iklim ve jeoloji yapısına bağlı olarak ikiye ayrılır. Ormanlarda genel olarak boyları 1.5 metrenin üzerinde koyu derili Zenciler ve 1.5 metreden kısa boylu olan siyah Pigmeler yaşar. Güneybatı Afrika’da savan ve bozkırlarda yaşamlarını hayvancılıkla sürdüren göçebe Tuaregler ve Fulanilef yaşar.

Advertisement

Afrika’da Irksal Yaşam ve Dağılım

Doğu Afrika’da Masailer, Tutsiler, Nuerler, Dinkalar ve Nyoralar çoğunluktadır. Bunlar, genellikle hayvancılıkla geçinen göçebe ırklardır; yağmurlu ve kurak mevsimlere göre yer değiştirirler. Her iki ortama uygun toplu yaşam merkezleri (köyler) kurmuşlardır. Oysa, örneğin Pigmeler çok küçük aile toplulukları biçiminde, bazen de bireysel olarak hiç durmadan yüzlerce kilometre av ve su peşinde dolaşır. Nijerya’da yaşayan Yorubalar ise çok daha büyük yerleşim merkezleri kurup toplu yaşamı yeğ tutarlar, ancak dışa kapalıdırlar. Hemen tüm Afrika ırkları, merkezi otoriteyi kolay kabullenmemişlerdir.

Birbirlerine güven ve bağlılıkları yoktur; maddi gereksinmelerine göre yaşar ve toprak için sık sık birbirleriyle savaşırlar. Bu nedenle deneyim, cesaret ve yetenek önemli saygınlık kavramlarıdır. Savan halkları, genelde tarımla uğraşır; yerfıstığı, pamuk ve tahıl yetiştirir; yaşamlarını uzun sürebilecek kurak mevsimler boyunca tahıl depo ederek sürdürür. Çiftçilikle uğraşan öteki savan hakları, Güney Afrika’da Dogon ve Ovambalardır.

Orman yaşamı, daha çok muson ormanlarındadır. Boylar, derin ve sık ormanlarda, küçük bağımsız topluluklar biçiminde yaşar. Geçmişte avcılık ve toplayıcılık yapan bu insanlar, günümüzde kahve, kakao ve kauçuk yetiştiriciliği yapmaktadır. Bunların yanı sıra, patates, yer elması ve manyok gibi yumrulu bitkiler temel besin maddesi olarak yetiştirilir.

Sonuçta Afrika üç kültürel bölgeye ayrılabilir; Boşiman ve Hotanto gibi ırkların yaşadığı, avcılık ve toplayıcılıkla geçinilen Güneybatı Afrika; Victorya Gölü’nün güneyinden başlayıp, kuzeye ulaşan Batı Afrika hayvancılık bölgesi; Doğu Sudan’da Nil Irmağı ile Çad Gölü arasındaki kültürel bölge, yüzyıllardır ticaret merkezi olmuş ve bu bölgelerde güçlü devletler kurulmuştur.


Leave A Reply