Antarktika’nın Jeoloji ve İklim Özellikleri

0
Advertisement

Güney Kutup Bölgesindeki alanın / kıtanın ismi olan Antaktika’nın jeolojik ve iklimsel özellikleri hakkında bilgi

antarktika
Güney Kutup Dairesi çevresinde (66° 34′ güney enlemi) uzanan, dünyanın beşinci büyük kıtası. Yüzölçümü 14.245.000 kilometrekare. Dünya kara yüz ölçümünün hemen hemen 1/10’unu içerir. Atlas Okyanusu, Büyük Okyanus ve Hint Okyanusu’nun bir uzantısı olan Antarktik Okyanusu ile çevrilidir. Ross ve Weddel denizlerinden oluşan koylar ve Antarktika Yarımadası’nın yaptığı çıkıntı gözönüne alınmazsa yaklaşık bir daire biçimindedir. Ortalama yükseklik kar ve buz tabakaları dışında 1.830 metredir. Kara parçasının üzerini bir kubbe biçiminde saran yaklaşık 2.440 metre kalınlığındaki kar ve buz tabakasıyla birlikte bu yükseklik 4.270 m’yi bulur. Bu tabaka, kıtanın iç bölümlerinden 3.200 m’ye kadar yükselir ve kıyı şeridinde, denizden 30 m yükseklikteki kayalıklarda son bulur. Yaklaşık 30 bin km’lik bir kıyı şeridini çevreleyen sularda buzdağları ve yüzen buzullar, üzeri düz buz kütleleleriyle birlikte denizciler için oldukça tehlikeli bir ortam oluşturur.

JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Uluslararası Jeofizik Yılı’n da (1957-1958) yapılan araştırmalarda, kıtanın düşünülenden % 40 oranında daha fazla buz içerdiği anlaşıldı. Bu aşırı büyük buz tabakası, dünya buz yüzeyinin yaklaşık % 90’ını oluşturur. Buz kubbesinin en yüksek noktası 4.267 m olarak ölçüldü. Güney Kutbu 2.804 m yüksekliğinde olup bunun 274 m’si kaya tabakası geri kalanı buz kütlesidir. Antarktika Buzulu’nun en az 170 bin yıllık olduğu sanılır. Yüzeyinde % 10’dan daha az bir bölümü görünen kayalardan oluşmasına karşın, yürütülen yoğun jeolojik araştırmalar, kıtanın uzun ve değişken tarihini hemen hemen aydınlatmıştır. Antarktika, önceleri orman ve bataklıklarla kaplı ılıman iklimli bir kıtayken 170 bin yıl boyunca köklü değişimlere uğrayarak günümüzdeki biçimini aldı. Araştırmalarda edinilen ipuçlarına göre, yapıları değişik iki dağlık alanda ortaya çıkan iki ayrı buz tabakası giderek genişlemiş ve sonunda birleşerek aralarındaki boşluğu kapatmıştır. Bu boşluk, kıtayı birbirinden tümüyle değişik jeolojik dönemlerle ilgili üç bölgeye ayırır.

Hint Okyanusu’nun güneyindeki parça olan Doğu Antarktika, yaklaşık 1 milyar yıl önce ortaya çıkmış prekambriyen kayalardan oluşan tek bir kara parçasıdır. Bu kara parçası, Batı Antarktika’dan, büyük Transantarktika Dağları ile ayrılır.

Batı Antarktika, her biri buzlarla kaplı ve bir bölümü deniz düzeyinin altında bir adalar topluluğudur.Daha eski olan parça, granit ve tortul kayalardan oluşan ve kuzeye doğru Antarktika Yarımadası olarak uzanan bir dağ sistemi içerir. Batı Antarktika’nın bu bölümü Byrd, Ellsworth ve Kraliçe Maud Toprakları ile Ronne Şelfbuzu’nu kapsar. Batı Antarktika’nın kuzeydeki daha yeni bölümü, kıtanın geçirdiği jeolojik değişimlerin 3. döneminde ortaya çıkan volkanik etkinliklerle oluşmuştur. Antarktika’nın en büyük buzulu olan Beardmore Buzulu, Güney Kutbu Platosu’ndan başlayarak büyüklüğü Fransa’ya yakın olan Ross Şelfbuzu’na (Buzlası’na) ulaşır. Bu şelfbuzu, Ross Denizi’nin en güneydeki sınırını oluşturur. Kıtanın karşı kıyısındaki büyük koyu oluşturan Weddell Denizi ise, Filchner Şelfbuzu’nda sonlanır. Filchner Şelfbuzu, güneye doğru uzanarak kutup platosu önünde Ronne Şelfbuzu ile birleşir.

ANTARKTİKA İKLİMİ. Antarktika, dünyanın en soğuk bölgesidir. Yaklaşık -11°C olan ortalama sıcaklık, Kuzey Kutbu’nda aynı enlemdeki bölgelerden oldukça düşüktür. Araştırmacıların kışı geçirmek amacıyla kamp kurdukları kıyı şeritleri, iç kesimlerdeki yüksek bölgeler kadar soğuk değildir. Uluslararası Jeofizik Yılı (lGY=International Geophysical Year) boyunca (1957-1958), en soğuk ay ortalaması kıyı bölgesindeki bir araştırma istasyonunda -18°C iken Güney Kutbu’ndaki bir başka istasyonda -62.3°C olarak saptandı.

Advertisement

24 Ağustos 1960’ta, o dönemde ki ismi ile SSCB, deniz düzeyinden 3.962 metre yüksekteki Vostok İstasyonu’ndan -88.3°C gibi rekor düzeyde bir ölçüm belirledi. Genelde rüzgârlar kıyıya yakın bölgelerde daha şiddetlidir. Ortalama 100 km/saat hızında esen ve “katabatik” rüzgârları adını alan bu rüzgârlar, buz üzerindeki tavanın soğuması ve buna bağlı olarak aşağıdaki hava tabakalarının ağırlaşıp yer çekimiyle daha alçak bölgelere akması sonucu oluşur. Bazen 300 km/saat hızına ulaşabilen bu rüzgarlara genellikle kar fırtınaları eşlik eder. Antarktika Yarımadası’nın kuzey ucunda seyrek olarak görülen cılız yağmurların dışında, yağışlar, genellikle kar biçimindedir. Su olarak ölçülmüş değeri kıyı bölgelerinde 250-500 mm dolayında olan yağışlar, kıyıdaki dağlık kesimlerde daha fazla, iç bölgelerde ise daha düşüktür. Güney Kutbu’nda 25.50 mm arasında değişen bu oran, kıta genelinde ortalama 50-100 mm arasında değişir.


Leave A Reply