Demokrasi Nedir? Demokrasinin Tarihi

0
Advertisement

Demokrasi nedir? Demokrasi ne demek? Demokrasinin gelişimi ve demokrasi tarihi ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı sayfamız.

demokrasi

DEMOKRASİ bir ülkenin işlerinin halk tarafından idaresidir. Eski Yunanca «demos» (halk) ve «kratein» (idare) kelimelerinden yapılmış «demokratia» sözünden gelir. Buna göre «halk idaresi» demek olan «demokrasi» sözü çeşitli anlamlarda kullanılır:

1. — Asıl anlamiyle demokrasi, siyasi kararların doğrudan doğruya bütün yurttaşların oylarının çoğunluğu ile alındığı bir hükümet şeklidir. Bu çeşit demokrasi çok zaman «asıl (doğrudan doğruya) demokrasi» diye anılır.

2. — Yurttaşlar siyasi haklarım doğrudan doğruya değil, seçtikleri temsilciler yolu ile kullanırlar. Buna «temsilî demokrasi» denir.

3. — Çoğunluğun iktidarı, azınlığın haklarını (konuşma, din hürriyeti gibi) teminat altına alan anayasa hükümleriyle sınırlanmıştır. Buna «liberal» yahut «meşruti demokrasi» denir.

Advertisement

4. — «Demokratik» sözü çok defa, asıl idaresi ilk anlattığımız üç şekilden birine girsin girmesin, sosyal ve ekonomik farkları azaltmak, servetin dağılışını düzenlemek gayesini güden sosyal ve siyasi sistemler için de kullanılır. Bu da «sosyal» yahut «ekonomik demokrasi» diye bilinir.

Bir yanlışlığa meydan vermemek için terimin çeşitli kullanışlarına çok dikkat etmek gerekir.

Demokrasinin Temelleri

Demokrasi bugünkü anlamiyle bîr hükümet şekli olduğu gibi, toplum hayatını düzenliyen bir anlayış tarzıdır. Demokraside soy, servet, ırk gibi özellikler hiçbir kimseye başkasına karşı bir üstünlük vermez. Demokratik idarede yurttaşlar arasında büyük ekonomik farklar olmaz.

Demokrasi yurttaşların hükümet baskısı altında kalmasını önler. Böyle bir idarede yurttaşların konuşma, basın ve din hürriyeti vardır. Ayrıca, demokrasi yurttaşlara, huzur ve sükûnu bozmıyacak şekilde, hükümete muhalefet etme hakkını verir, tek parti sistemine müsaade etmez. Bu İdare şeklinde kanun karşısında herkes eşittir, kölelik yoktur. Bir demokraside, hangi alanda çalışırsa çalışsın, her bilim adamı, kanunlara aykırı olmamak şartiyle, fikrini serbestçe ifade eder.

Demokrasinin Gelişmesi

«Asıl demokrasi» diye vasıflandırdığımız demokratik idarenin çok eski bir tarihi vardır. İlkel toplumlarda asıl demokrasi olduğu bugün biliniyor. Böylece, demokrasinin başlangıcı tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Bugünkü siyasi anlayışa göre ise, demokrasi Eski Yunan devrinden itibaren başlamış kabul edilir.

Advertisement

Eski Yunan Demokrasisi. — Eski Yunan şehir-devletlerinin (sitelerinin) idare tarzı asıl demokrasiye örnek olarak gösterilir. O zamanlar temsilî sistem bilinmiyordu. Esasen devletlerin nüfusu da nadiren 10.000 kişiyi geçtiğinden asıl demokrasi uygulanabiliyordu. Ancak, esirlere, kölelere demokratik haklar verilmediği gibi, kadınların da oy kullanma hakkı yoktu.

Eski Yunan demokrasisinde bütün vatandaşlar oylamada hazır bulunurdu. Burîlar aynı zamanda idare ve hukukla ilgili vazifelere seçilebilirlerdi. Demokrasi bilhassa M. O. V. yüzyılda bütün Yunanistan’a yayılmış durumdaydı.

Demokrasiden uzaklaşma. — Yunan şehir-devletlerinin ortadan kalkmasiyle bugünkü temsilî veya meşruti demokratik devletlerin kurulması arasında 2000 yıllık bir zaman boşluğu vardır. Şehir-devletlerden sonra, demokratik idareden yüz çevrildiği görülür. Unlü Yunan filozofu Platon (Eflâtun) demokrasiyi mahkûm ediyor, en iyi devlet şeklinin aristokrasi olduğunu İleri sürüyordu. Bu, memleketin en seçkin kimseler tarafından idare edilmesi esasına dayanan bir idare şekliydi. Hattâ demokrasinin en iyi tarifini yapan Aristoteles bile -demokrasiden yüz çevirmişti

Romalılar demokrasi fikrine yaûancı değillerdi. Bununla beraber, orada uzun zaman oligarşik bir cumhuriyet hüküm sürdü, memleket, sonradan, imparatorlukla idare edilmeye başlandı

Daha sonra feodal kırallıkların doğduğunu görüyoruz. XVI. ve XVII. yüzyıllarda bunların yerlerini mutlakiyet idareleri aldı. Or-taçağ’da görülen bazı cumhuriyetlerin idare tarzı da demokratik değil, oligarşikti,

Amerikan İhtilâli. — Mutlakiyet idareleri zamanla birçok memleketlerde hoşnutsuzlukla karşılanmaya başlandı. Bu hoşnutsuzluk XVIII. yüzyılda daha belirli bir şekil aldı, demokrasi yolunda ilk adımlar atılmaya başlandı.

Meşruti demokrasi yolunda atılan ilk büyük adım Amerikan Ihtilâli’nin sonunda görülmeye başlandı. Halbuki ihtilâlin asıl maksadı İngiliz idaresinden kurtulmaktı. 1776’d3 kabul edilen İstiklâl Beyannamesi bugün demokrasi tarihinin klâsik belgelerinden biri olmuştur. 1787 Amerikan Anayasası ise, hükümetin halka her hangi bir baskı yapmasını önliyecek şekilde hazırlanmıştı, Yurttaşların hakkını teminat altına almak için 1868’e kadar anayasaya oh dört madde daha eklendi.

Fransız İhtilâli. — Bugünkü demokrasi tarihinin ikinci dönüm noktası Fransız İhti-lâli’dir. XVIII. yüzyıl Fransız filozof ve yazarları eşitlik fikrini yayıyorlardı. 1789 İhtilâli mutlakıyete karşı yapılan büyük ayaklanmalardan biriydi. Ihtilâl’den sonra toplanan meclis İnsan Hakları Beyannamesini yayınladı. 1791’de kabul edilen anayasa ile de yurttaşların kanun karşısında eşit olduğu kabul edildi.

İngiltere’de Demokrasi. — Bugünkü demokrasi yolunu Fransa’nın açtığı kabul edilmekle beraber İngiltere daha eski devirlerden beri demokratik devlet örneğini veriyordu. Fransız İhtilâli sırasında İngiltere’de oligarşik idare şekli vardı, fakat 1688 ihtilâ-liyle kabul edilen anayasa demokratik gelişmeleri köstekliyecek şekilde değildi. İngiliz anayasası 1832’de daha da demokratikleşti-rildi

Demokrasiye karşı hareketler. — XX. yüzyılda yeni devletlerin demokrasiyi kabul etmelerine karşılık bu şekil idareye karşı yer yer aleyhtarlıklar da görülmeye başlandı Rusya’da yapılan ihtilâl sonunda (1917) bir halk diktatörlüğü kuruldu. 1922’de İtalya’da, Benito Mussolini diktatörlüğünü ilân etti 1933’te de Hitler Almanya’yı diktatörlükle İdare etmeye başladı. Demokrasinin gerçek düşmanı bu totaliter idarelerdi.

Advertisement


Leave A Reply