Ege Medeniyeti Özellikleri

0
Advertisement

Ege Medeniyetinin özellikleri, yapısı, kültür yapısı, toplum yaşayışı nasıldır? Ege Medeniyeti hakkında bilgi.

EGE MEDENİYETİ, Akdeniz’de, Ege Adaları’nda kurulmuş olan eski bir medeniyettir.

Bundan 5.000 yıl kadar önce, bu irili ufaklı adalarla bezenmiş denizde medeniyetin ilk tohumları atılıyordu. Ege Adaları’nda yaşayanlar, kendilerine göre oldukça yüksek bir medeniyet kurmuşlardı, günden güne de ilerliyorlardı. Bunlar Nil Vâdisi’nde oturan Eski Mısırlılar’ın da büyük etkisi altında kalmışlardı. Güneydeki Girit Adası’nda da oldukça yüksek bir medeniyet kurulmuştu. Ege Adaları halkı taştan muazzam saraylar yaptılar, bu sarayların her yanını çeşitli resimlerle, boyalarla, değerli eşyalarla süslediler. Bugünkü ev düzenine yakın bir biçimde yapılan saraylar bize bu medeniyetin üstünlüğü hakkında bir fikir verebiliyor.

Girit Medeniyeti

Bu medeniyetin kurucuları da Akdeniz ırkına mensup insanlardı. Bunların daha Taş Çağı sıralarında gelip adalara yerleştikleri tahmin ediliyor. Fakat, ancak M. Ö. 3000 yıllarında, Doğu ile, bilhassa Mısır’la, ticarete giriştikten sonra, medeniyette ilerlemeye başladılar. M. Ö. 2000 yılında ise Girit Medeniyeti öteki ülkelerin medeniyetlerinden üstün bir duruma geldi.

Girit Medeniyeti’nin kiralı Minos’tu. Bazı tarihçilere göre Minos adında bir kral yaşamamıştır, ancak efsaneden ibarettir, çünkü Girit’te bütün krallara Minos denilirdi. Girit Medeniyeti’nin bütün Ege Bölgesi’ne hâkim olduğu iki bin yıllık devreye de Minos Çağı denilir. M. 6. 1500 1200 yılları arasında ise, Yunanistan’ın Ege Denizi kıyılarında Mykeane (Miken) şehrinde oturanlar üstün bir medeniyet kurdular. Bu devreye de Miken Çağı adı verilmiştir.

Advertisement

Bu çağlardan kalma eserleri şöyle sıralı yapabiliriz: Saraylar, köşkler, evler, mezarlar, sütunlar, fresk işlenmiş duvarlar. Yıkıntılar arasında hiçbir tapınağa rastlanmamıştır Eşya olarak da taştan çeşitli ev eşyası, taştan, fildişinden oyma süsler, küçük boyda heykeller, çeşitli vazolar, taştan çeşitli silâhlar, tunçtan şahsi eşyalara rastlanır. Bunların üzerlerine yazılmış efsaneler Ege Medeniyetinin birçok karanlık taraflarını aydınlatır.

Çeşitli devirlerde yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen eserler Ege Medeniyetinin ana hatlarının kolayca anlaşılmasını sağlamıştır Bunlara göre Ege Medeniyeti’nin ana hatlarını şöylece özetleyebiliriz:

Ege Medeniyeti’nde Toplum Yaşayışı

Siyasi teşkilâtın merkezî Knossos’tu. Taştan yapılmış muazzam Knossos Sarayı’nda oturan kral, memleketin tek hâkimiydi.

Tapınakların yalnız kral saraylarında bulunması da hükümdarların aynı zamanda dini başkan sayıldığını ortaya koyuyor. Onların bir nevi peygamber rolü oynadıkları da sanılıyor.

Memleketin idare düzeninde görev alanlar gayet rahat yaşıyorlardı. Evleri, eşyaları gayet güzeldi, her türlü rahatlığı sağlanmış evler aynı zamanda sanat eserleriyle de doluydu. M. Ö. 1600 yılından sonra Girit’te iki katlı evlerin yapılmasına başlandı. Bazı şehirlerde kadınlarla erkekler evlerin ayrı ayrı bölümlerinde oturuyorlardı.

Advertisement

Girit Medeniyeti oldukça sağlam bir hukuk düzeninin temelleri üzerine kurulmuştu. Knossos Sarayı’nın duvar resimlerinde kadınlarla erkeklerin ayrı topluluklar halinde eğlendikleri görülür. Bundan da kadınla erkeğin birbirlerinden farklı tutuldukları anlaşılıyor. Erkekler kadınlara çok önem verirlerdi. Kadın süs eşyasının çokluğu da bunu açıkça gösteriyor. Halk, taze balık, et ve sebze yerdi. Şarap ve bir nevi bira içilirdi. Spor dini bir mahiyet taşıyordu. Boks, boğa güreşi ve silâhlı dövüşler rağbetteydi.

Daha ilk çağlarda bile Girit halkı ticaretle geçinirdi. Girit’te yapılan vazolar, yetişen çeşitli ürünler Yunanistan’a, Mısır’a, daha başka ülkelere satılırdı. Daha sonra, medeniyet ilerledikçe, Girit gemileri, Akdeniz limanlarının can damarı oldular.

İlk çağlarda ölüler küçük taş mezarlara gömülüdürdü. Bu mezarlar da, çoğunlukla mağaraların içinde olurdu. Hiçbir zaman ölülerin yakılmasının düşünülmediği anlaşılıyor. Egeliler ölümden sonra ikinci bir hayatın başlayacağına inanmışlardı. Bunda Mısırlılar’ın inanışlarının etkisi olsa gerek. Bundan dolayı, ölen kimseye ait kıymetli, lüzumlu eşyanın da gömülmesi âdet olmuştu.

Ege Medeniyetinin Sonu

Bir istilâ ile sona eren Miken ve Minos medeniyetleri Yunan Medeniyeti’ne beşik olmuştur.

Sonradan Anadolu’nun batısında da Ege Medeniyeti’ne benzer bir medeniyet kurulmuştur. Anadolu’nun kuzey batı köşesinde kurulan Truva şehri, coğrafi durumunun önemi sayesinde, yükselmiş, devrin en medeni şehirlerinden biri haline gelmişti. Truvalılar, Minos ve Miken medeniyetlerinin İzinden yürümüşlerdir.


Leave A Reply