Eğitim ve Toplum İlişkisi: Eğitimin Toplum İçindeki Rolü, Değişim, Bağlantı ve İlişkiler

0
Advertisement

Toplum için eğitimin önemi nedir? Eğitilmiş bir toplumda neler değişir? Eğitim ve toplumsal değişmenin bağlantısı, ilişkisi. Eğitim, sağlıklı bir toplumun temelini oluşturur. Bu makalede, eğitimin toplumsal değişimle olan bağlantısı ve siyaset, ekonomi, hukuk gibi faktörlerle ilişkisi inceleniyor.

Eğitim ve Toplum İlişkisi

Sağlıklı bir toplum; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı bireylerden oluşur. Bireylerin sağlıklı olabilmesi ise çocukların eğitimine ve çok yönlü gelişimine bağlıdır. Eğitim kurumları bireylerin sosyalleşmesine, toplumsal ve kültürel değerleri kazanmasına katkı sağlayarak toplumsal yapının devamlılığını sağlar. Eğitim, bir yandan bireylere toplumun kültürünü değerlerini kazandırmakta ve onların kişiliklerini geliştirmelerine zemin hazırlamakta diğer yandan da onlara toplumun yapısını değiştirici ve onları ileriye götürücü, eleştirici düşünme becerisi kazandırmaya çalışır.

Eğitim Birçok değişik toplumsal kurumların etkisi doğrultusunda yürütülen bir faaliyettir. Buna bağlı olarak eğitimin tüm diğer toplumsal kurumlardan bağımsız olarak istediği sonuçları alabilmesi mümkün değildir. Ekonomi, hukuk, siyaset, sosyoloji, din, toplumsal baskı grupları, psikoloji gibi alanların tümü eğitimi olumlu veya olumsuz bir şekilde etkiler. Eğitim kurumunun gelişmesi ve bu kurumun eğitim sorunlarının üstesinden gelebilmesi ancak diğer alanlardaki gelişmelerle birlikte mümkündür.

Eğitim ve Toplum İlişkisi

Örneğin, Eğitime dair yatırımlar, planlama faaliyetleri, personel, araç gereç, fiziki şartların iyileştirilmesi ekonomik niteliklere doğrudan bağlıdır. Eğitimde nitelikli elaman (öğretici, planlamacı, uygulayıcı vs.) istihdamı, ülkenin ekonomik imkanlarına bağlıdır. Daha iyi bir ekonomi, eğitim çalışanlarının iyi koşullarda yaşaması, eğitim görenlerin eğitim ortamlarının, eğitim araç gereçlerinin, eğitime teknolojik desteğin daha nitelikli olmasının yolunu açar. Eğitimden ülke genelinde herkesin eşit bir şekilde yararlanabilmesi, aynı zamanda ülkenin kalkınmasına dolayısıyla da ekonomik yapısına bağlıdır. Ekonomi üretim tüketim ve paylaşım gibi temel kavramlar çerçevesinde yürütülen faaliyetler olmakla birlikte bireysel ve toplumsaldır.

Advertisement

Dolaysıyla toplumu oluşturan bireylerin iyi yetişmiş olmaları, ülkenin kalkınmasına doğrudan etki edeceği gibi ekonomik gelişmeyle birlikte eğitim de aynı oranda gelişecektir.Ekonomik sistem bir ülkenin yönetim ve eğitim sistemini belirlediği için bunların arasında yakın bir ilişki de vardır. Geleneksel eğitim sistemleri, bilim ve teknolojide hızlı gelişmeler, sosyoekonomik küreselleşme ve bilgisayar kullanımı, toplumun dönüşümü ve çağın değişmesiyle değerini kaybetmektedir. Eğitim, bireylere çevrelerinde oluşan değişmelere uyum sağlayabilmeleri için yeni davranışlar kazandırmakla yükümlüdür. Eğitim sisteminin bu yükümlülüğünü yerine getirebilmesi, hızla değişen bilgi ve teknolojiye ayak uydurması ile gerçekleşir. İnsanı, hem çevredeki değişmelere uyum sağlayacak hem de değişme yaratacak yeterliliğe ulaştırmak eğitimin görevi olunca eğitim sisteminin sürekli bir değişme ve yenileşme içinde olması gerekmektedir.

Eğitim ve Toplum İlişkisi

Eğitimde yaşanan sorunlar ülke yönetimiyle ve siyasetle doğrudan ilişkilidir. Toplumsal yaşamın düzenlenmesi konusunda doğrudan doğruya etki ve yetkiye sahip siyaset kurumu yine toplumun geleceğine dair çalışmalar yapan eğitimden uzak kalamaz. Devlet yönetimini üstlenen siyasal kurumlar, eğitimin gelişmesine ve değişmesine en çok etkide bulunan kurumlardır. Eğitim kurumlarındaki köklü değişiklikler ve hızlı gelişmeler, politik kurumların etkisi ile gerçekleşir. Siyaset eğitimin planlanmasına katkıda bulunurken eğitim de siyasetin işleyişine katkıda bulunmaktadır. Siyaset kurumunun başında bulunan yöneticiler hem ulusal bütünleşmenin sağlanması hem de ekonomik kalkınma için gerekli insan gücünün yetiştirilmesi için eğitim kurumlarının geliştirilmesine önem verirler. Her toplumda, siyasal kurumlar, eğitim yoluyla toplumdaki bireyleri toplumsal düzenin korunması ve ulusal bütünleşmenin önemi konusunda bilinçlendirir.

Eğitim kurumlarının ulusal bir nitelik taşıdığı ülkelerde, siyasal kurumlar eğitimin temel amaçlarının belirlenmesinde ve eğitim etkinliklerinin denetlenmesinde etkin rol oynar. Ayrıca nerede, hangi nitelikte, kaç okul açılacağı gibi kararlar da siyasal kurumlarca alınır.Siyaset kurumu gibi hukuk kurumu da toplumsal hayatı etkileyen ve devlet desteğinde var olan yapılar olarak toplumun içindeki adalet duygusunun ayakta kalmasını sağlarken eğitim faaliyetlerini de doğrudan etkilemektedir. Eğitim sistemini kurup işletenlerin hukuk bilgisi, hukuk duyarlılığı, hukuk algıları eğitim sistemini ve bu sistemin içinde bulunanları doğrudan doğruya etkiler. Eğitimin yapısını belirleyen hukuki çerçeve toplumsal yaşamdan güç aldığı oranda meşruiyetini güçlendirir. Toplumun huzur ve güvenliği; temel hak ve hürriyetlerin korunduğu, bireylerin hak ve ödevlerini bildiği ve yerine getirdiği sağlıklı bir hukuk düzeni ile sağlanabilir. Hukuka saygılı bir toplumun tesisi için de eğitimli bireylere ihtiyaç vardır.

Eğitim ve Toplum İlişkisi

Eğitim kurumları temel hukuki düzenlemelere göre oluşturulur. Bu kurumların işleyişleri hukuki esaslara tabidir. Hukuksuz bir eğitim düşünülemeyeceği gibi eğitim olmadan da hak, hukuk, özgürlük ve adalet düşünceleri bir toplumda yerleşemez. Eğitim kurumlarını yöneten kişi ve kuruluşların hakları, denetlenmeleri, öğretmen, öğrenci, veli gibi okul ile ilişkisi olan kişilerin hukuki durumları, eğitim sisteminin amaçlarının gerçekleşmesi, eğitimin önündeki maddi ve manevi engellerin ortadan kaldırılmasında hukukun yardımına ihtiyaç vardır.

Advertisement


Yorum yapılmamış

Leave A Reply