İçki İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, İçinde İçki Sarhoş Geçen

0
Advertisement

İçinde ve anlamında içki, içki içmek, sarhoş olmak geçen deyimler ve anlamları. İçki ile ilgili deyimler ve anlamları, açıklamaları.

Arka resim kaynak: pixabay.com

İçki İle İlgili Deyimler

  • “başına vurmak”
    1) içki, gaz veya sıcak baş ağrısı yapmak; 2) dayanamaz olmak: Bekârlık başına vurdu. 3) ne yapacağını bilemez hâle gelmek
  • “beynine vurmak”
    içki etkisiyle ne yaptığını bilemez duruma gelmek.
  • “bir tek atmak”
    bir kadeh içki içmek: Canım şurada bir tek atalım, serinleriz, konuşuruz, dediler. -R. H. Karay.
  • “cila çekmek”
    içilen içkinin etkisini azaltmak veya artırmak amacıyla bir şey içmek.
  • “kadeh tokuşturmak”
    içki içerken kadehleri karşılıklı olarak birbirine dokundurmak.
  • “kafa cilalamak”
    içki içmek: İpini koparmış aylakla, çiçeği burnunda asistan, dejenere mirasyedi ile ağır işçi, burada dirsek dirseğe kafa cilalardı. -H. Taner.
  • ” kafası dumanlanmak”
    1) çok dalgın olmak; 2) sarhoş olmak: Saz, söz başlasın, içki ile kafalar iyice dumanlansın, cümbüş tam kıvamını bulsun. -H. R. Gürpınar. 3) esrar içmiş olmak.
  • “kafasını tütsülemek”
    sarhoş etmek: Tekelin en keskin içkisi bizimkilerin kafasını tütsüledi. -B. Felek.
  • “papaz uçurmak”
    içkili eğlence düzenlemek: Bu gece beş, on para çıkarırsan izinli gecemde papaz uçururuz. -K. Tahir.
  • “leyla olmak”
    fazlaca içki içmiş olmak.
  • “rampa etmek”
    argo birinin içki masasına çağrılmadığı hâlde oturmak.
  • “sızıp kalmak”
    çok içki içip veya çok yorulup uyuyakalmak: Eskimiş boş çuvallar gibi sızıp kalırlardı bir köşede. -K. Korcan.
  • “leş gibi sarhoş”
    körkütük sarhoş, çok sarhoş
  • “sarhoşluğa vurmak”
    kendini sarhoş gibi göstermek, sarhoş olmuşçasına davranmak: Hatta sarhoşluğa vurup orada kaldığım geceler de oldu. -M. Ş. Esendal.
  • “akşamdan kalmış (kalma)”
    geceki sarhoşluğun mahmurluğunu taşıyan.
  • “alkol duvarını aşmak”
    çok sarhoş olmak.
  • “bulut gibi”
    çok sarhoş
  • “bulut olmak”
    çok sarhoş olmak:
    Meyhaneli köylerin her birinde üçer beşer çekmiş, bulut olmuştur. -O. C. Kaygılı.
  • “burnunun ucunu görmemek”
    1) çok sarhoş olmak; 2) dalgın, dikkatsiz olmak.
  • “çift görmek”
    sarhoş olmak.
  • “dili dolaşmak”
    korku, heyecan, hastalık, utangaçlık, sarhoşluk gibi sebeplerle şaşırarak söyleyeceğini karıştırmak: Vehbi Dedenin kendini dinlediğinin farkına varır varmaz dili dolaştı. -H. E. Adıvar.
  • “dut gibi olmak”
    1) çok sarhoş olmak; 2) utanmak, mahcup olmak.
  • ” fitil gibi”
    çok sarhoş.
  • “küfelik olmak”
    çok sarhoş olmak.
  • “o duvar senin, bu duvar benim”
    birinin yalpalayacak kadar sarhoş olduğunu anlatan bir söz: O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş. -H. F. Ozansoy.
  • “zom olmak”
    çok sarhoş olmak.


Leave A Reply