Kiralık Konak Kitap Özeti Karakterler Analizi, Yakup Kadri Karaosmanoğlu

0
Advertisement

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’un Kiralık Konak isimli kitabının konusu, karakterleri, incelemesi ve özeti. Kiralık Konak kitap analizi.

Kiralık Konak

Kiralık Konak Kitap Özeti – Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Kiralık Konak, Tanzimat döneminden sonra Batı medeniyetinin topluma tesiri, değer karmaşası, kuşaklar arasındaki çatışmayı bir aile etrafında anlatan bir romandır. Arka planında medeniyet ikiliği olan romanda kahramanların ruhi portresi de mükemmel çizilmiştir.

Romanın önde gelen kahramanları şunlardır:

Naim Efendi: II. Abdülhamit döneminin önde gelen kişilerindendir. Emekli nazırdır. Konağın sahibi olan Naim Efendi, geleneksel değerlere bağlı, titiz, dürüst, aynı zamanda pasif bir İstanbul efendisidir.

Seniha: Naim Efendi’nin torunudur. Asi, zevk düşkünü, ahlaki değerleri olmayan, gösteriş meraklısı, vefasız, sorumsuz bir kızdır. Tanzimat’la gelen Batı medeniyetini maddi cephesiyle algılamaktadır.

Hakkı Celis: Romandaki olumlu karekterdir. Seniha’yı sevmektedir. Duygusal, romantik, gururlu, değer yargılan olan yakışıklı bir gençtir. Kitap okumayı seven, şair yaradılışlı, kültürlü bir insandır.

Advertisement

Kiralık Konak Romanının Özeti

Babadan kalma bir servete sahip olan Naim Efendi, memurluk yapmakta ve bu serveti özenle idare etmektedir. Naim Efendi, bir ana kadar müşfik, dul bir kadın kadar titizdir. Beş yıl kadar önce karısı Nefise Hanımefendiyi kaybetmiştir. Naim Efendi, geçmişine her yönüyle bağlı bir Osmanlı beyefendisidir. Naim Efendinin kızı Sekine Hanım, tembel ve iradesiz bir kadındır. Kocası Servet Bey ise; kırk-beş yaşlarında, alafranga hayata düşkün bir insandır. Düyûn-ı Umumiye Müfettişlerindendir. Müslümanlıktan ve Türklükten nefret eder. Aldığı terbiye ve yaşadığı muhit arasındaki çelişkiden dolayı daima bir çırpınma ve isyan içerisindedir. Onun sayesinde artık Naim Efendi konağında Türkçe konuşulmaz olur.

Yirmi yaşında bir öğrenci olan Servet Bey’in oğlu Cemil, eğlence hayatına çok düşkündür. Servet Bey’in kızı Seniha ise, (renklerin asır sonu diye vasıflandırdığı bir kızdır. Pazartesi günleri çay partisi tertip eder. Buraya mürebbiyesi Kromaki vasıtasıyla tanıdığı Beyoğlu madam ve matmazelleri, kendi çocukluk arkadaşlarından genç kızlar ve aile dostu genç kadınlar, kardeşi Cemil’in arkadaşlarından genç erkekler gelir. Bunlar arasında Faik Bey, çay günlerinin devamlı misafiridir. Avrupa’nın muhtelif şehirlerini dolaşmış olan Faik Bey, Avrupai hareketleriyle bu kadınlar tarafından beğenilen birisidir. Çay günlerinin bir diğer müdavimi Seniha’nın halasının oğlu Hakkı Celis’tir.

Çay günleri bitince, Seniha her zamanki gibi evin içinde sıkıntılı anlar yaşar. O, paraya çok önem vermeyen birisidir. Bütün güzel şeylerin kendiliğinden önüne yığılmasını ister. Babasını ağlanacak derecede züğürt, büyükbabasını lüzumundan fazla pinti, kendisini de dünyanın en bedbaht ve en yoksul kızlarından biri olarak düşünür. Bulunduğu mekân Seniha’ya sıkıntı vermektedir. O, Avrupa’yı hayal etmektedir. Bütün bu israflar ve hesapsız harcamalar yüzünden Naim Efendi maddî bakımdan zor duruma düşer. Yalı kiraya verilir, araba satılır, Madam Kromaki’nin maaşı ve Beyoğlu esnafına olan borçlar ödenemez. Naim Efendi, Çemberlitaş’ta oturan hemşiresi Selma Hanımefendi’ye çok bağlıdır. Naim Efendiye genç yaşından beri her konuda fikir veren Selma Hanımefendi, torunlarını çok şımarttığı için ona kızmaktadır. Naim Efendi, torunlarını çok sevdiği için her türlü eziyete katlanır.

Seniha, sıkıntı dolu günler yaşamakta ve sinir buhranları geçirmektedir.

Naim Efendi, torununun dertlerine çare arar. Sonunda bütün bunların evlenme ve çocuk doğurma ile geçeceği kanaatine varır. Seniha’yı evlendirmeyi düşünür. Fakat ne Seniha, ne de babası Servet Bey böyle bir şeye yanaşmaz.

Seniha, Avrupa’nın aydınlık şehirlerinin büyülü cazibesine kapılmıştır. Hatta Faik Bey’e Avrupa’dan Türkiye’ye geldiği için çok şaşar. Faik Bey’le Seniha arasında bazı ilişkiler gelişir. Faik Bey, aşkta Seniha’yı çok toy bulur; o, zengin bir izdivaç peşindedir.

Bu sırada rahatsızlanan Seniha, Doktor tavsiyesi üzerine, Madam Kromaki ile beraber halası Necibe Hanımefendi’nin Büyükada’daki köşküne gider. Burada sıkılması üzerine, arkadaşlarını çağırır. Bunlar arasında Faik Bey de vardır. Adadaki bu günlerde Faik Bey’le Seniha arasındaki ilişki çok ilerler. Bu ilişki herkes tarafından duyulur. Büyükada’daki bu günler Seniha’nın eski neşesini yerine getirir.

Advertisement

Seniha konağa döner. Faik Bey de her gün konaktadır. Onun laubali hareketleri Naim Efendi’yi rahatsız eder. Faik, Seniha’yı daima bir küçük çocuk gibi avutmasını bilir. Genç adam, Seniha ile beraber, iki hatta üç kadını idare edebilecek kabiliyettedir. Fakat kumar denilen iptila Faik Bey’i zor durumda bırakır. Bir sabah kumar yüzünden zor durumda kalan Faik Bey, Seniha dan para yardımı ister. Bu olaydan sonra Seniha’nın Faik Bey’e karşı hisleri değişir. Ondan ayrılır. Aslında her ikisi de birbirlerini sevmektedirler. Fakat evlilik ikisi için de uygun değildir.

Faik Bey, zengin bir dul, Seniha ise zengin bir adamla evlenmek arzusundadır.

Hakkı Celis, günden güne değişmektedir. Herkesten, özellikle Seniha’dan kaçmaktadır. O, şiirdeki aşk ile, gerçek hayattaki aşkın birbirinden çok farklı olduğunu bilir. Seniha ise, Faik Bey’den ayrıldıktan sonra eski dostlarıyla ilişkilerini tazeler. Bu arada Hakkı Celis’i de arar.

Seniha ile Faik arasındaki ilişkiyi öğrenen Naim Efendi onların evlenmesini ister. Naim Efendi’nin bu isteği gerçekleşmez. Ayrıca ihtiyar adam, Seniha’nın azar derecesindeki sitemlerine hedef olur. Naim’Efendi, bu olay üzerine hastalanır. Tehlikeli günler geçirir.

Seniha, bundan sonra dalgın, sinsi ve esrarlı bir kişi haline gelir. Onun bu halinden şüphelenen Madam Kromaki, Madam Kraft isminde zengin bir dulun evine gidip geldiğini öğrenir. Seniha hakkında iyi olmayan bir takım söylentiler dolaşır. Seniha, evden kaçarak Madam Kraft ile beraber Trieste’e gider. Burada bir pansiyona yerleşir, piyano dersleri alır. Faik de daha sonra oraya gider.

Servet Bey, konaktan apartmana taşınmak niyetindedir.

Konağın terk edilmesinin sebeplerinden biri de, Seniha’nın yakında dönecek olması ve Naim Efendi’nin onu görmek istememesi endişesidir. Servet Bey’in ayrılmasıyla Naim Efendi konakta yalnız yaşamaya başlar. Hakkı Celis, bu günlerde onu hiç yalnız bırakmaz. Ara sıra hemşiresi Selma Hanımefendi de ziyaretine gelir. Naim Efendi’nin hastalığının ilerlemesiyle, Selma Hanımefendi onu kendi konağına götürür. Naim Efendi konağı kiraya verilecektir. Yoksulluğa düşen ve artık hırçın bir insan olan Naim Efendi’nin kalbi yalnız Seniha’ve Hakkı Celis’e açıktır.

Hakkı Celis, Çanakkale’de savaşmaya karar verir. Çanakkale’ye giden Hakkı Celis, bir müddet için izinle geri döner. Konakta Naim Efendi ile dertleşir. Naim Efendi ona içini döker. Bu arada Avrupa’dan dönmüş olan Seniha ile evleneceği söylenen Necip adlı mebus, kısa bir süre için gittiği yerden geri dönmez. Bu evlenme işinin olmaması Seniha için büyük bir darbe olur. Faik Bey ise bu işten büyük bir haz duyar. Hakkı Çeliş, .Faik Bey ile buluşur. Faik Bey, ona Seniha hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlatır. Bu sırada arabayla oradan geçmekte olan Seniha onları görür ve arabasına alır. Birlikte Senihaların apartmanına gelirler. Buradaki olaylar Hakkı Celis’e eski günlerini hatırlatır.

Uzun bir zaman sonra Servet Beylerde düğünü andıran bir ziyafet verilir. Naim Efendi, bu sıralarda can çekişmektedir. Bu zıtlık içerisinde Hakkı Celis’in Çanakkale’de şehit olduğu haberi Seniha’ya gelir. Seniha, Hakkı Celis’in şehit olduğunu gören Hüsnü Bey’e olayı anlatmasını söyler. Hüsnü Bey, etraflıca anlatmaya başlar. Seniha sıkılır.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

1889 yılında doğmuştur. Öğrenimini, Mısır ve Anadolu’da yapmıştır. Önce Fecr-i Ati topluluğu içinde yer almıştır. Gazetecilik, öğretmenlik, milletvekilliği, elçilik gibi çok çeşitli görevlerde bulunmuştur. 1974’te vefat etmiştir. Roman, gezi notları, siyasal makale ve fıkralar, mensur şiirler yazmıştır. Romanlarında kronolojik olarak Türk toplumunun yaşadığı değişiklikleri görmek mümkündür. Roman tekniğini mükemmele ulaştırmıştır.

Başlıca eserleri, Yaban, Ankara, Kiralık Konak, Okun Ucundan, Erenlerin Bağından, Sodom ve Gomore’dir.

Advertisement


Leave A Reply