S ve Ş Harfi İle Başlayan Müzik Terimleri ve Anlamları

0
Advertisement

S / Ş harfi ile başlayan müzik terimleri nelerdir? Müzik terimleri sözlüğü a dan z ye müzik terimleri ve açıklamaları.

SAKSAFON — Kamışlı maden nefes çalgısı. 1840 yılında Adolphe Sax tarafından bulunmuştur. Genellikle caz müziğinde ve bandolarda kullanılır.
SALTARELLO — Hızlı tempoda eski İspanyol – İtalyan dansı. Lavta süitlerinde pavan’dan sonra yer alır.
SARABANDE (İsp.) — Yavaş tempolu bir İspanyol dans türü.
SCHERZO (İtal.) — «Şaka» anlamına gelir. Sonat biçiminde Beethoven’den bu yana menuettosnun yerini almış olan bölüm. Tekrarlanan kesin çizgili bir ritmik figüre dayanır. Menuetto’da olduğu gibi, karşıt nitelikte bir yavaş bölümü (üçlü bölümü) vardır.
SEKSTET (Fran. Sextuor, ing. Sextet) — Altı çalgı ya da altı ses için yazılmış beste. Böyle bir besteyi çalan topluluk.
SENFONİ (Alm. Symphonie, İng. Symphony, İtal. Sinfonia) — Yunanca «ardarda gelen seslerin uyumu» anlamına «simfoniya» sözcüğünden ve Latince «ses ve çalgıların uyumlu olarak birleşmesi» anlamına kullanılan sözcükten. (1) İlk olarak 17. yüzyılda insan sesi için yazılmış bestelerde, yalnız çalgılar için olan bölümleri (giriş müzikleri, danslar, ara müzikleri) anlatmak için kullanılmıştır. (2) 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra uygulanmış anlamıyla; sonat biçimine uygun orkestra yapıtı.
SEPTET (Fran. Septour) — Yedi ses, ya da yedi çalgı için yazılmış yapıt. Yedi ses ya da yedi çalgılık topluluk.
SERENAD (İtal. Serenata, ing. Serenade) — (1) Akşam müziği. Akşam yahut gece vakti, açık havada, genellikle bir kadının penceresi altında söy lenebilir, çalınabilir türde parçalar. (Örnek: Mozart’ın «Don Giovanni» operasından «Deh Vieni alta finestra). (2) 18. yüzyılın, birçok bölümün den kurulmuş olması bakımından süiti andıran çalgı müziği bestesi. (3) 18. yüzyılda insan sesi için yazılmış, opera nitelikleri taşıyan, fakat sahneye konmak amacıyla bestelenmemiş dindışı kantatlara çok benzeyen yapıtlara verilen ad.
SERİA, SERİOSO (ital.) — Ciddi, ağırbaşlı. «Opera Seria -Ciddi Opera».
SİLOFON — Belirli tını değerine göre dizilmiş tahta parçalarına tokmakla vurularak çalınan çalgı.
SİNGSPİEL (Alm.) — İçinde konuşmalar da bulunan bir tür hafif operanın Almanca adı. Bugünkü operetin sanat müziği çerçevesi içinde atası sayılır.
SOLO (İtal.) — «Tek, yalnız» anlamına gelir. Tek bir çalgıcı tarafından çalınmak üzere yazılmış yapıt ya da herhangi yapıt içinde bir geçit.
SOMUT MÜZİK (Fran. Musique concrète) — 1948’den bu yana Fransa’da Pierre Schaeffer’in önderliğinde, Pierre Henry, Michel Philippot, Philippe Arthuys gibi bestecilerin doğa seslerini toplayarak önceleri plak üzerine yapılan kayıtlardan ve sonra da manyetofondan yararlanarak, ses değiştirmenin türlü prensiplerine başvurup hazırladıkları müzik. Elektronik müzikten, ses kaynaklarının elektronik sesler olmayıp, mikrofonla toplanan doğal sesler olması yönünden ayrılır.
SONAT — Başlangıçtaki anlamıyla, «çalınmak, tınlatılmak» için parça; «söylemek, teganni edilmek için parça» anlamına gelen «cantata»ya karşıt olarak kullanılırdı. Bu ilk kullanılışa göre «sonata da chiesa», kilise için. «sonata da caméra», oda ya da salon için yazılmış herhangi bir müzik anlamına gelirdi. Klasik çağa (Haydn ve Mozart çağına) varana kadar sonat terimi, ardarda dizilmiş parçalardan, genellikle dans parçalarından kurulmuş yapıtlar için kullanıldı. Klasik çağda sonat biçimi kesinlikle belirdi. Bu biçimin gereklerine göre terim, (1)Üç ya da dört bölümden kurulmuş yapıtın bütününü, (2) Bu bölümlerden ilkinin biçimini anlatır. Sonat biçimi, yapıtın bütününe uygulandığında, genellikle, birinci bölümün bir allegro, ikinci bölümün çoğu kere şarkı biçimine uygun bir yavaş bölüm, üçüncü bölümün bir menuetto, ya da bir scherzo, dördüncünün de bir rondo olması gerekir. Bölüm mimarisinde sonat ise ana kural olarak, biri giriş, iki karşıt konu. konuların özgürce işlendiği bir gelişme, konuların yeniden sunuluşu ve bir de «coda» kesimlerinden kurulmuştur. Senfoni, orkestra için sonat; konçerto, tek çalgı ve orkestra için sonat; yaylı kuartet, dört yaylı çalgı için sonattır. Bununla birlikte besteciler klasik çağdan bu yana, sonat kalıplarını aşmışlardır Bugün sonat yazan bir bestecinin ana kuralları uygulama zorunluğu olmadığı gibi. konçerto. senfoni, ya da kuartet yazan bir besteci de sonat kalıbına uyma zorunda değildir.
SONATİN — Kısa, küçük sonat.
SOPRANO (İtal.) — En tiz kadın veya çocuk sesi.
SOSTENUTO (ital.) — Başlangıçtaki anlamına göre, notaların değişmez bir tempo hızıyla çalınması gerekeceğini anlatan sözcük. Romantik çağda «sostenuto» sözcüğü tempoda yavaşlamayı gerektirmek amacıyla da uygulanmıştır.
STACCATO (ital.) — Notalarda belirtilen sesleri birbirine bağlamadan teker teker ayrı ayrı yorumlama.
STRETTO (ital.) — (1) Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve seslerin birbirini daha yakından izlediği bölüm; (2) Parçanın sonunda tempo hızlanması (genellikle İtalyan operasında).
SUBRET (Fran. Soubrette) — Operalarda ve operetlerde genellikle hizmetçi kız rolüne çıkan hafif sopranolar sınıfına verilen ad.
SÜİT (Fran. Süite, Ordre; İtal. Sonata da Camera, Partita; Alm. Partien) — 16. yüzyılda, bir yandan halk arasında, öte yandan saraylarda gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlayan dans parçaları demeti. Sanat müziği sınırları içinde yer edinmiş, 17. ve 18. yüzyıllar boyunca başlıca çalgı müziği ortamı ve sonat biçiminin öncüsü olmuştur. Allemande, Courante, Gavotte, Rigaudon, Loure, Passepied, Chaconne süitlerde rastlanan başlıca danslardır.
SÜRDİN (İtal. Cordino) — Bir yaylı çalgıyı, ya da maden nefes çalgısını sağırlaştırıcı parça veya tıkaç.
SÜREKLİ BAS (İtal.) — Basso 16. yüzyıl sonlarında klavsenci veya orgçuların çok ses müziğine eşlik etmelerini kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş kural.


Leave A Reply