Sojourner Truth Kimdir? Köleliğe Savaş Açan Bir Kadın ve Hayatı

0
Advertisement

Sojourner Truth kimdir ve ne yapmıştır? Kölelikle savaşan, kadın hakları savunucusu Sojourner Truth hayatı ve yaptıkları hakkında bilgi.

Sojourner Truth

Sojourner Truth’un hayatı bir kahramanlık öyküsüdür. Kökleri Afrika’ya uzanan bu kadın, tüm dünyaya Amerika’dan seslenir. “Ben kadın değil miyim?” diye sorar.

Sojourner Truth

New York’ta Hollanda yerleşim bölgesinde yer alan Swartekill’de Colonel Hardenbergh arazisinin köleleri James ve Elizabeth Baumfree’nin onüç çocuğundan biri olarak doğar Sojourner Truth. O zamanlar adı Isabella’dır. Kardeşlerinin pek çoğu köle olarak başka yerlere satılır, bir kısmının adlarını hatırlamaz bile. Yaşlı sahipleri baba Hardenberg’in ölümünden sonra, köleler oğlu Charles’a geçer. Yeni sahibi Isabella’yı koyunlarla beraber 100 Dolara John Neely’e satar.

Isabella dokuz yaşında, yalnızca Flemenkçe konuşmaktadır, yeni evinde İngilizce bilmediği için önce dayakla tanışır. Günlerce sürecek işkence ve eziyet dolu bir hayat başlar. John Neely sürekli olarak küçük kıza cinsel istismarda bulunur ve onu döver, köze batırdığı araçlarla, sopalarla ona haddini bildirmeye çalışır! iki yıl süren kâbus dolu günlerin ardından Port Ewenda bir meyhane sahibine satılır. Adam bir buçuk yıl sonra Isabella’yı West Park’taki Dumont ailesine satar. Orada da çiftliğin hanımının uyguladığı türlü çilelere katlanmak zorundadır. Tek yapabildiği Allah’a sığınmak ve dua etmek olur.

Dumont’ların baskısıyla yine bir köle olan Thomas’la evlendirilir. Oysa Isabella, yan çiftliğin kölesi Robert’ı sevmiş, ancak bu ilişkiyi öğrenen Robert’ın sahibi, kölesini ağır bir şekilde dövmüş ve görüşmelerini yasaklamıştır. Çünkü çocukları olursa, çocukların mülkiyet hakkı Dumont’lar yani Isabella’nın sahibine ait olacaktır. Ne yazık ki Robert ağır yaralanır ve bir daha iyileşemez, hayatını kaybeder. Isabella’nın beş çocuğu olur. Diana, Peter, Elizabeth, Sofia ve James. Ancak James, doğumundan kısa bir süre sonra ölür.

Advertisement

Kölelik Sisteminde Zayıflamalar

1700’lü yılların sonunda kölelik sisteminde zayıflamalar olur. Köleler, baskılardan kurtulmak için küçük adımlar atmaya başlarlar. Aslında bunu tarihin belli dönemlerinde denemişler, ancak başarıya ulaşamamışlardır. Köleliğin kaldırılması hareketi 1799’da yükselişe geçer. Amerika’nın kuzeyinde sanayileşmeyle birlikte köleler özgürlüklerine kısmen kavuşurlar. New York’ta bu mücadele 1800’lerin ortalarına değin sürer.

Isabella böyle bir dönemde kaçmaya karar verir. Küçük kızı Sofia’yı yanına alır, 1826’da tepeleri aşıp uzun bir yolculuğun ardından Van Wagener’in evine kadar ulaşır. Burası onun için güvenli bir liman olur. Ancak sahibi John Dumont peşinden gelir, Isabella geri dönmek istemez. Türlü konuşmalardan sonra Wagener, Isabella için 20, küçük kızı için de 5 dolar ödeyerek onları satın alır. New York Özgürlük Yasası çıkana kadar orada kalır, ardından Isabella için özgürlük günleri başlar. Ancak beş yaşındaki oğlunun illegal olarak Alabama’ya satıldığını öğrenince, John Dumont’a dava açar ve kazanır. Bu tarihte siyah bir kadının beyaz adama karşı ilk resmi kazanı-mıdır. Yıllar boyu siyah bir kadının mahkemede şahitliği dahi kabul edilmemiştir, bu Isabella ve diğer kadınlar için büyük bir başarı olur. 1843’te Isabella adını “Sojourner Truth” olarak değiştirir.

Sojourner Truth

Özgürlüğüne Kavuşması

Özgürlüğüne kavuştuktan sonra, insanlara doğruları anlatmak için yollara düşer. Pek çok şehir ve kasabada, özgürlük ve kadının hakları adına konuşmalar düzenler. İyi bir hitap şekli vardır, insanları etkilemeyi ve kendini sevdirmeyi bilir. Kölelik karşıtı insanlarla omuz omuza bir mücadeleye girişir.

“Ben kadın değil miyim?” adlı ünlü konuşmasını 1851 yılında Ohio’da düzenlenen Kadın Hakları Konferansı’nda seslendirir. Konuşmasında, erkeklerin kadınlara nazik davranmak ve yardım etmek gerekir diye söylediğini, ancak kimsenin ona yardım etmediğini söyler ve sorar “Ben kadın değil miyim?” Ardından erkekler kadar çalıştığını, bulabilirse onlar kadar yiyebileceğini ve onlar kadar dayağa da dayanabileceğinden, ama bir erkek kadar hakka sahip olmadığından yakınır ve sorar: “Ben kadın değil miyim?” Bu konuşması tüm Amerika’da büyük yankı uyandırır. Artık kölelik karşıtı hareketin en önemli isimlerinden birisidir.

1861—1865 yılları arasında Amerika’daki iç savaşta da etkin olarak çalışmalarını sürdürür. Savaş Kuzey Amerika’nın köleliği kaldırması ve Güney eyaletlerinin köleliğin devamı için Amerika’dan ayrılma isteğinden kaynaklanır. Kuvvetler dört yıl sürecek kanlı bir savaş için karşı karşıya gelirler. İç Savaş Kuzeyin galibiyetiyle sonuçlanır. Ardından kölelik güney eyaletlerinde de yasaklanacaktır. Sojourner Truth, köleliğin kaldırılmasının ardından, kadınlara oy hakkı için de uzun yıllar mücadele verir. 26 Kasım 1883’te Michigan’da hayatını kaybeder.

Advertisement


Leave A Reply