Vivaldi’nin En Ünlü ve Önemli Eserleri Nelerdir? İsimleri ve Özellikleri

0
Advertisement

Antonio Vivaldi’nin en ünlü ve önemli eserleri nelerdir? Antonio Vivaldi’nin en sevilen eserlerinin isimleri ve özellikleri hakkında bilgiler.

vivaldi

Vivaldi’nin En Ünlü ve Önemli Eserleri

Dört Mevsim

Vivaldi’nin toplamda 350’ye varan konçerto sayısı, kim ne derse desin, sarsıcıdır. Bunlardan yaklaşık 230 tanesi keman içindir. Her ne kadar Çaykovski, Grieg veya Rahmaninov’unki gibi devasa, görkemli konçertolardan söz etmiyorsak da, yine de akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız. Vivaldi o kadar çok konçerto yazmıştır ki, Haydn’ın da kendi senfonilerinde yaptığı gibi, kolaylık olsun diye numara yerine rumuz kullanmayı tercih etmiştir. Üstelik bestecinin kullandığı bu isimler pek çok farklı kaynaktan geliyordu; bazen programa bağlı ve tanımlayıcı, bazen de bir soliste yapılan ithaf şeklindeydi (Konçerto “II Carbonelli”, son günlerini Birleşik Krallık’ta geçiren kemancı Giovanni Carbonelli’ye ithaf edilmişti).

Yirminci yüzyılda yeniden keşfedilen Dört Mevsim’de bir değil, iki değil, tam üç farklı başlık vardır. Bunlardan birisi ‘Ahenk ve İcadın Arasındaki Çekişme” adındaki orijinal on iki konçertodur. Bunların ilk dördü kahramanlarımız Dört Mevsim’dir. Sonrasında ise eserlerin çeşitli noktalarında ortaya çıkan ara başlıklar yer alır. Eseri daha da renklendirmek adına, İlkbahar’m ikinci bölümü kısmen “Havlayan Köpek” olarak adlandırılırken, sonbaharın bir bölümüne “Sarhoşlar Uyuyakaldı” adı verilir.

Eserin günümüzde hâlâ en çok beğenilen kaydı, Nigel Kennedy’nin 2 milyon adet satan versiyonudur.


Re majör Gloria (RV 589)

Kabul etmemiz gerekir ki, Vivaldi hiçbir zaman herhangi bir yerde son çıkan CD’sini imzalamayacak. Bu durumu klasik müziğin sınırlarına örnek gösterenler var. Ancak bu tam bir saçmalık! Bu sınırlar tamamen aşılıp da çoktan vefat etmiş bir bestecinin yeni bir eseri gün yüzüne çıktığında bizleri sevince boğacak bundan daha büyük bir mutluluk olamaz.

Advertisement

Bu yüzden, eski müzik elyazmalarına göz gezdirirken dikkat edin. “Vivaldi’nin Gloria’sı” yazan her şey için tetikte olun. Sevilen Re majör Gloria’nın bir çiftin teki olduğu -diğer teki pek icra edilmez- bir süredir biliniyor, ancak bu parçanın bir zamanlar esasında bir üçlemeye ait olduğu gözden kaçıyor.

Re majör Gloria’yı ön plana çıkaran, katıksız coşkusu ve yarattığı eşsizlik hissidir. Hızlı başlangıcından itibaren hiç durmayan hakikaten çok karakterli bir eserdir.


Do majör Mandolin Konçertosu (RV 425)

Vivaldi’nin Venedik’te Ospedale della Pietâ’da çalıştığı sırada pek çok harika kemancıdan yararlandığı biliniyordu. Bunların arasında, Vivaldi’nin 230 keman konçertosunun otuzdan fazlasının ithaf edildiği Anna Maria adlı kemancı da vardır. Konu mandolinciler olduğunda ise, bestecinin seçeneklerinin çok daha kısıtlı olduğu söylenebilir. Mandolin içeren yalnızca iki eser ve solo enstrüman için ise yalnızca bir konçerto yazmıştır. Bununla birlikte, yazdığı bu eser, tüm işleri arasındaki en iyi konçertolardan biridir.

Eser 1725 yılına, yani 47 yaşındaki Vivaldi’nin olgunluk dönemine aittir. Vivaldi aynı on iki aylık süreç içerisinde Dört Mevsim’i de üretmişti. Her ne kadar Dört Mevsim Ospedale della Pietâ için yazılmışsa da biraz sıradışı bir şekilde üretilmişti. Birçok eser yazmış olan Vivaldi, bir dizi seyahate çıkarak eski eserlerini gözden geçirip yenilerini ortaya çıkarmıştır. Pietâ’mn çok sayıda yeni parça üretip postayla göndermesi için onu görevlendirmesi de bu zamanlarda gerçekleşmiştir. Eğer kaydını bulabilirseniz, Vivaldi’nin mandolin konçertosu gerçekten de hoş bir eserdir.


Mi majör Motet (RV 630)

Milenyumun başlangıcına doğru ilerleyen yıllarda, Vivaldi’nin Mi majör Motet’inin açılış bölümü olan “Nulla in mundo pax sincera”, trambolinde sürekli zıplayan, yağmurluk giymiş bir Avustralyalıyla özdeşleştirilmişti. Neyse ki bu dönem artık sona erdi. Yine de, söylenenlere göre bu anı akıllardan silinmiyor. Bu durum piyanist David Helfgott’un hayatını anlatan 1996 tarihli Scott Hicks filmi Shine’m müziklerinde kullanılarak eserin yeniden hayat bulmasıyla başlamıştı. Filmin esas ilgi odağı Rahmaninov ve onun Üçüncü Piyano Konçertosu olsa da, “Nulla in mundo pax sincera” kesinlikle yeniden ün kazandı. Eserin başlığı “Dünyada hiç gerçek huzur kalmadı” olarak çevrilebilir ve “acıdan bağımsız: sevgili İsa, saf ve gerçek huzur senin içinde” şeklinde devam eder.

Soprano ve beraberinde yalnızca iki keman, bir viyola ve sürekli bastan (genelde çelloya düşen ama başka çalgıların da üstlenebildiği pes çizgidir) oluşan düzen, zaten oldukça soğuk olan melodiye güzel bir seyreklik duygusu katıyor. Eğer Emma Kirkby’nin albümde yer alan versiyonunu dinlerseniz, motetin bir resitatif ve eserin sonuna bağlanan bir Alleluia’dan oluşan diğer iki bölümünü de duymuş olursunuz.

Advertisement

Re majör Lavta Konçertosu (RV 93)

Ömrünün ilk kırk yılını orada geçirdiği için Vivaldi’yi genellikle Venedik ile özdeşleştiririz, ancak besteci yaşlandıkça ister istemez alıp başını uzaklara gitmek istemiştir. Gezme isteğinin yanı sıra, operalarının yapımlarını denetlemek de peşindeydi, yalnızca iyi icra edilip edilmediklerini görmek için değil, aynı zamanda farklı coğrafi pazarlarda yeni eserler üretebilmek için de. Ellili yaşlarında besteci olarak ünü kendisini aştı ve Vivaldi sık sık seyahat etme imkânı buldu. Pietâ’daki işi, posta yoluyla yeni melodiler göndermesini sağlayan benzersiz sözleşmesi sayesinde garanti altındaydı. Böylelikle Vivaldi, kendi dünyasını yayabilmek için, sıklıkla çatık kaşlı iki soprano kız kardeşin refakatinde, nispeten özgürce dolaşabiliyordu.

Bu konçerto da işte bu dünya (ya da en azından Avrupa) turuna çıktığı dönemde ortaya çıktı. Eser Bohemya’da yazılmış, ancak içerdiği üç kısa bölüm, besteci hayattayken hiç yayımlanmamıştır. Eğer özgün bir ses ve mükemmel bir icra dinlemek istiyorsanız, Ugo Orlandi (mandolin) ve I Solisti Veneti’nin kaydettiği versiyonu deneyebilirsiniz. Gitara uyarlanan modern bir versiyon için, başka Vivaldi eserlerinin de seslendirildiği Los Romeros düzenlemesini dinleyebilirsiniz.


İki Mandolin için Sol majör Konçerto (RV 532)

Torino’daki kütüphanenin müzik arşivi memuru için harika bir gün olmuş olmalı. 1926 yılında, yerel Salezyen cemaatinden bir grup -Monferrato yakınlarında St. John Bosco tarafından kurulan rahip misyonerler- kapıyı çalarak elyazması koleksiyonlarının değerini görmek istediler. Tanınmış bir sanat hamisi olan Kont Giacomo Durazzo’nun ailesine ait koleksiyon bu hayırsever cemaate miras kalmıştı. Şimdi ise binaları için çok gerekli olan renovasyonları finanse edebilmek adına paraya ihtiyaçları vardı. Sorularının sonucunda, Torino’daki kütüphane, Cenova’da Durazzo soyundan gelenlerle bile iletişime geçti. Kısa süre sonra, şu an Mauro Foa ve Renzo Giordano Koleksiyonları olarak adlandırılan, daha önceden bilinmeyen yüzlerce Vivaldi elyazması ortaya çıkarıldı.

Koleksiyondaki büyüleyici cevherler arasında yer alan bu İki Mandolin için Konçerto, geçtiğimiz iki yüzyıl boyunca müzikseverleri bu zevkten mahrum bıraktıktan sonra, hızla yirminci yüzyılın gözde bestelerinden biri haline geldi. Hayret verici bir hikâye ama hiç değilse mutlu sonla bitiyor. Bugün pek çok Vivaldi eseri, klasik müzik dünyasında hak ettiği yeri almaktadır.


Leave A Reply