Alice Paul Kimdir? Amerikalı Kadın Hakları Savunucusunun Hayatı

0
Advertisement

Alice Paul kimdir ve ne yapmıştır? Alice Paul hayatı, biyografisi, kadın hakları ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgi.

Alice Paul

Alice Paul

Alice Paul (1885-1977), Amerikalı bir kadın hakları savunucusu ve aktivistiydi. Kadınların oy hakkı için mücadele ettiği kadın hakları hareketinde önemli bir figürdü. Ayrıca 1923’te ABD Anayasası’na bir eşitlik önerisi sunan ve bu önerinin kabul edilmesi için yıllarca mücadele eden bir liderdi.

Alice Paul, kadınların oy hakkı için mücadele eden National Woman’s Party (Ulusal Kadın Partisi) örgütünün kurucularından biriydi ve örgütün militan kanadında yer aldı. Kadınların oy hakkı için yürüttüğü eylemlerden biri olan “Beyaz Saray’a Yürüyüş” (1917) sırasında tutuklanan kadınlar arasındaydı ve cezaevlerinde kötü muameleye maruz kaldı.

Alice Paul, kadınların eşitliği için mücadele etmekle kalmadı, aynı zamanda cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan, kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele eden ve kadınların siyasi hayatın her alanında yer almalarını teşvik eden bir aktivistti.

Erken Yaşamı ve Eğitim Hayatı

Alice Paul, 11 Ocak 1885’te New Jersey, Moorestown’da doğdu. Ailesi zengin bir çiftçi ailesiydi ve Quaker (Kveker) inancına sahipti. Alice, ailesi tarafından eşitlik, adalet ve toplumsal sorumluluk konularında eğitildi.

Alice, Swarthmore Koleji’nde eğitim aldı ve 1905 yılında mezun oldu. Daha sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde kadın hakları konusunda çalışan birçok kadın örgütüne katılmak için İngiltere’ye gitti.

Advertisement

İngiltere’de, Alice, Women’s Social and Political Union (Kadınların Sosyal ve Siyasi Birliği) örgütünde Emmeline Pankhurst ile birlikte çalıştı ve kadınların oy hakkı için savaşan birçok kadın aktivistle tanıştı. Alice, İngiltere’deki mücadelesinde, özellikle sivil itaatsizlik eylemlerinde önemli bir rol oynadı ve bu deneyimleri, Amerika’daki mücadelesine ilham verdi.

Kariyeri ve Kadınların Oy Kullanması İçin Verdiği Mücadele

Alice Paul, Amerika Birleşik Devletleri’ne döndükten sonra, kadınların oy hakkı için mücadele etmek üzere National American Woman Suffrage Association (Ulusal Amerikan Kadın Oy Hakkı Derneği) örgütüne katıldı. Ancak, örgütün yavaş ve ılımlı yaklaşımını eleştirdi ve daha radikal bir taktik benimseyen National Woman’s Party (Ulusal Kadın Partisi) örgütünü kurdu.

Ulusal Kadın Partisi, kadınların oy hakkını elde etmek için daha militan taktikler kullanıyordu. Alice, örgütün “Silent Sentinels” (Sessiz Gözcüler) adını verdiği bir eylem planı geliştirdi. Bu plana göre, kadınlar Beyaz Saray önünde sessizce nöbet tutacak ve taleplerini dile getireceklerdi.

Ancak, 1917 yılında gerçekleşen eylem sırasında polis, kadınları tutukladı ve cezaevlerine gönderdi. Alice Paul da bu tutuklamalardan biri oldu ve cezaevinde kötü muameleye maruz kaldı. Bu tutuklamalar ve kötü muamele ulusal medyada geniş yankı uyandırdı ve kadınların oy hakkı mücadelesi için destek sağladı.

Alice Paul, kadınların oy hakkını elde etmek için mücadele etmekle kalmadı, aynı zamanda cinsiyet ayrımcılığına karşı çıktı ve kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele etti. Ayrıca, 1923 yılında ABD Anayasası’na bir eşitlik önerisi sunan ve bu önerinin kabul edilmesi için yıllarca mücadele eden bir liderdi. Bu öneri, sonunda 1972 yılında kabul edildi ve cinsiyet eşitliği ilkesini Anayasa’ya dahil etti.

1964 Medeni Haklar Yasası

1964 Medeni Haklar Yasası (Civil Rights Act of 1964), ABD tarihinin en önemli yasalarından biridir ve Amerikan tarihindeki en büyük sivil haklar hareketlerinin bir sonucudur. Bu yasa, ABD’deki ırk, renk, din, cinsiyet ve milliyet temelli ayrımcılık yasağını getirmiştir.

Advertisement

Yasa, 1960’ların başlarında, özellikle de Martin Luther King Jr. liderliğindeki sivil haklar hareketinin çabaları sonucu, ABD Kongresi tarafından hazırlandı ve kabul edildi. Yasa, özellikle siyah Amerikalıların maruz kaldığı ayrımcılıkla mücadele etmek için tasarlandı. Bununla birlikte, yasa, tüm vatandaşlar için eşitliği sağlama amacını taşıyordu.

1964 Medeni Haklar Yasası, birçok şeyi değiştirdi. Yasaya göre, federal düzeyde, iş yerlerinde, okullarda ve diğer kurumlarda ırksal ayrımcılık yasaklandı. Ayrıca, oy hakkı ve seçim hakkı ile ilgili konularda da ilerleme sağlandı. Yasayla birlikte, ırksal ayrımcılıkla mücadele eden kurumlar ve işletmeler de yasal olarak korunmaya başladı.

1964 Medeni Haklar Yasası, Amerika Birleşik Devletleri’nin tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır ve insan hakları mücadelesinde büyük bir ilerleme kaydedilmesine yardımcı olmuştur.

Kişisel Yaşamı ve Ölümü

Alice Paul, hayatının büyük bir kısmını kadınların oy hakkı ve cinsiyet eşitliği mücadelesiyle geçirdi. Bu mücadelelerinin yanı sıra, özel hayatı hakkında pek fazla bilgi mevcut değildir.

Alice Paul, 1977 yılında 92 yaşında öldü. Ölümünden kısa bir süre önce, 1976 yılında, ülkesinin en yüksek sivil ödüllerinden biri olan Presidential Medal of Freedom (Özgürlük Başkanlık Madalyası) ödülüne layık görüldü. Alice Paul, Amerikan tarihinde kadın hakları mücadelesinde büyük bir rol oynamıştı ve bu ödül, onun hayatı boyunca yaptığı çalışmaların takdiri olarak verildi.

Ölümünden Sonra Günümüze Olan Etkileri

Alice Paul’un mücadelesi, kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında bir dönüm noktası oldu. Alice Paul’un liderliğindeki kadınlar, Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınların oy kullanma hakkını kazanmak için savaşan ve sonunda 19. yüzyılın başlarında bunu başaran hareketin devamı niteliğindeydi. Paul ve destekçilerinin mücadelesi, kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayatta daha fazla yer almaları ve seslerini duyurmaları için bir platform oluşturdu.

Alice Paul’un liderliğindeki kadınlar, Amerika Birleşik Devletleri’nde cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadeleye de öncülük ettiler. Onların mücadelesi, cinsiyet ayrımcılığını yasaklayan yasaların geçmesine katkıda bulundu. Alice Paul’un hayatı ve çalışmaları, bugün hala kadınların haklarını savunmak ve ilerletmek için kullanılan bir ilham kaynağıdır. Kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesini sürdürüyorlar ve Alice Paul’un çalışmaları bu mücadelede öncü bir rol oynadı.


Kaynak – 2 (Kısa Bilgi Arayanlara)

Alice Paul; (d. 11 Ocak 1885, Moorestown -ö. 9 Temmuz 1977, Moorestown, New Jersey, ABD), ABD’li kadın hakları savunucusudur. ABD’de kadınlara oy hakkı mücadelesine önderlik etmiştir. Anayasaya eşit haklara ilişkin bir ek madde konması için düzenlenen ilk kampanyayı başlatmıştır.

Lisansüstü çalışmalarını sürdürmek için gittiği İngiltere’deyken kadınlara oy hakkı hareketinin düzenlediği militan eylemlere katıldı ve üç kez hapis cezasına çarptırıldı. ABD’ye döndükten sonra kamuoyunun dikkatini kadınlara oy hakkı tanınması için yürütülen mücadeleye çekmek amacıyla militan taktiklere başvurulması gerektiğini savundu. 1913’te kurulan Kadınlara Oy Hakkı Kongre Birliği’nin ve daha sonra Ulusal Kadın Partisi’nin başkanı olarak yürüyüşler, Beyaz Saray önünde protesto gösterileri ve toplantılar düzenledi. 1920’de kadınlara oy hakkı tanıyan ek anayasa maddesinin onaylanmasından sonra, ABD Anayasası’na eşit haklara ilişkin bir ek maddenin konması için kampanya başlattı ve 1923’te ABD’li öncü kadın reformcu Lucretia Mott’un adını taşıyan ek maddeyi kaleme aldı.

1938’de Dünya Kadın Partisi’ni kuran Paul, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın giriş bölümünde ve 1964’te kabul edilen Medeni Haklar Yasası’nda cinsiyetler arası eşitlik ilkesinin yer almasında da önemli rol oynadı.

Advertisement


Leave A Reply