Av Köpekleri Nelerdir? Av Köpekleri Çeşitleri, Özellikleri ve Görevleri Hakkında

0
Advertisement

Avcılık sporunda kullanılan köpekler nelerdir? Av köpekleri, çeşitleri, özellikleri, kovalama köpekleri, fermalı köpekler puanterler hakkında bilgi.

av-kopekleri

AV KÖPEKLERİ

İnsanın evcilleştirdiği ilk canlı türü olan köpekler bekçiliklerinin yanı sıra tarih boyunca avcılıkta da kullanılmışlardır. Zamanla köpeklerin ırklarına, cinslerine yeteneklerine ve yaşadıkları bölgelere göre avlanma özellikleri ortaya çıkmış ve avcının en yakın ortağı olma durumuna gelmişlerdir. Köpeklerin özelliklerinin saptanmasını ırkların ıslahı ve melez türlerin yaratılması izlemiş ve köpekler yeteneklerine ve cinslerine göre sınıflandırılmaya başlamışlardır. Köpeklerin Avrupa’da avcılığa göre ilk sınıflandırılması Rönesans döneminde yapılmıştır, ancak yetersizdir. Buna karşın ingilizlerin sınıflandırması oldukça eski olmasına rağmen bugün dahi geçerliliğini korumaktadır. İngiliz sınıflandırması dört başlıktan oluşur:

1. Spanyel: Koku alan köpek ferma vermeden avı parlatır ve vurulan avı getirir.

2. Tazı: Koku hislerini kullanmadan, avı gördüğü an koşup yakalar ve öldürür.

3. Kopoy: Avı koku ile bulur, yakalar ve öldürür. Geyik ve tilki avında, son dönemlerde domuz avında faydalanılmaktadır.

Advertisement

4. Puanter ve Seter: Avın yerini kokuyla bulurlar ve ferma vererek avcıyı haberdar ederler. Ferma, köpeğin av hayvanını sezdiğinde çökerek ya da yatarak hareketsiz kalmasıdır.

FERMASIZ KÖPEKLER

Bu cins köpekler ferma vermezler. Parlatıcılar (flushing) ve getiriciler (retrieves) olarak ikiye ayrılırlar. Bu köpekler İngiltere ve Amerika’da çok revaçta olmalarına rağmen Türkiye’de kullanılmamaktadırlar.

Parlatıcılar

Spanyeller: ingiliz springer spanyeli, field spanyel, ingiliz cocker spanyeli; spanyelin, adından da anlaşılacağı gibi ana vatanı İspanya’dır. ingiltere ve Avrupa’ya Romalı lejyonerler tarafından sokulmuşlardır.

Springer’in Türkçe karşılığı fırlatmaktır. Field spanyel, ingiliz cocker spanyel ve springer spanyel birbirleriyle çok fazla melezlenmiş ırklardır, dolayısıyla sadece vücut ölçülerine, kilolarına ve renklerine göre ad alırlar. Küçük yapıları nedeniyle çok enerjik olan, orman ve açık arazide çok iyi çalışan, sudan ve soğuktan etkilenmeyen spanyeller en çok Amerika ve İngiltere’de kullanılırlar. Clumber Spanyel: Kesin olmamakla birlikte ataları; basset hound, ilk Avrupa spanyeli ve nesli kaybolmuş Alp spanyelidir. İz takibinde ve aportta iyi olan bu fermasız ırk Türkiye’de hiç yoktur.

İrlanda Su Spanyeli: Ana vatanı İrlanda’dır. Popüler bir ırk olan İrlanda su spanyelinin 11. yüzyıllarda ismi shannon spanyel ve rat-tail (fare kuyruk) spanyeldir. İrlanda su spanyeli alnındaki kıvırcık tüy yumağından ve aşırı enerjik bir yapıya sahip olmasından dolayı spanyellerin palyaçosu olarak da tanınır.

Welsh Springer Spanyel: Sık yapılı, su ve soğuk geçirmeyen tüyleri welsh’lerin çalılık ve sulak ortamlarda ingiliz kuzenlerinden çok daha iyi çalışmasına olanak verir. Fermasız olduğundan Türkiye’deki av stiline uymaz.

Advertisement

Getiriciler

Labrador Retriever: Birçok retriever ırkı gibi labrador retriever’in de ana vatanı Newfoundlander. Labrador retriever’in suya ve soğuğa dayanıklılığı, genlerine işlemiş getirme kabiliyeti ve cana yakınlığı, onları iyi birer ördek avcısı partneri yapmıştır. Siyah, çikolata ve sarı olmak üzere üç rengi vardır. Retriever’in yerden yüksekliği 38-44 cm, ağırlığı ise 30-40 kg arasındadır. Ancak bilinmelidir ki bu yeteneğin genlere geçmesi için uzun bir evrim süreci gerekir. Bir labradora ferma vermesi öğretilebilir, ancak doğan yavrularında bu yetenek görülmez.

Golden Retriever: Golden retriever’in ana vatanı İngiltere’dir. Zekâsı ve güzelliği sayesinde dünyada en fazla kulübü olan türdür ve dünyanın en popüler köpeğidir. Golden retriever insana bağımlıdır, mutlaka sahiplenilmek ister ve kolay kolay alfa köpek olamaz. Çok sevecen, çocuklarla beraber yaşamaya uygun ve sabırlı bir ev köpeğidir, ancak iyi bir av köpeği değildir.

Chesapeake Bay Retriever: Bu ırkın yeteneklerini daha iyi anlayabilmek için ana vatanı olan coğrafyayı incelemek gerekir. Irk adını, üretildiği liman şehrinden almıştır. insanlarla çalışmaya gönüllü, ev yaşamına uyumlu ve çok zeki bir köpektir. Amerika’nın özellikle soğuk bölgelerinin vazgeçilmez aportçu köpeğidir. Labrador retriever’de olduğu gibi Chesapeake Bay retriever de su üstünden koku alabilir, suyun altında sazı sıkıştırarak ölen ördekleri dalarak çıkartabilir. Tüy rengi kahverengi tonlarıdır ve tek renk olurlar. Yüksekliği 38-42 cm, ağırlığı 35-40 kg arasında değişir.

Curly Coated Retriever: Orijini tam olarak bilinmemekle birlikte ana vatanının İngiltere olduğu sanılmaktadır. Curly coated retriever, retriever ırkları arasında kuş avına en fazla eğilimi olan ırktır. Irkın atasının “su spanyeli” ve “poodle” olduğu sanılmaktadır. Siyah, koyu kahve ve ender olarak kahverengi olurlar. Tüy karakterleri dalgalı ve sıktır. Erişkin erkeklerde yükseklik 40-45 cm, ağırlık ise 35-40 kg civarındadır. Tüm retriever ırkları gibi bu ırk da Türkiye’de av amaçlı kullanılmamaktadır.

av-kopegi

KOVALAMA KÖPEKLERİ

Adından anlaşılacağı gibi bu cins köpekler avı kovalar, yorar, sıkıştırır ve gerekirse dövüşe girmekten çekinmezler. Kovalama köpekleri iki sınıfa ayrılır:

1. Kopoy: Genelde avı koku duyusu ile bulur. Kovalama sırasında kesik kesik havlayarak avın yerini avcıya haber vermesiyle tanınır. Kopoylar Avrupa’dan Amerika’ya getirilmiş ve birçok tür birbiriyle çiftleştirilerek çeşitli kopoy cinsleri elde edilmiştir.

2. Tazı: Avı koku duyusunu kullanmadan, görme duyusuyla bulan ve yüksek koşu temposuyla yakalayan köpek türüdür. Avrupa aristokrasisinin tavşan avlarının vazgeçilmez köpeği olmasına rağmen, önceki yüzyıllara oranla şimdilerde av için fazla rağbet edilmemekte, ancak yüksek hızı nedeniyle bahisli köpek yarışlarında kullanılmaktadır.

FERMALI KÖPEKLER PUANTERLER

İngiliz Puanteri (Puanter): Avcılar arasında ayrı bir yeri olan puanterler doğuştan avcıdırlar. Türkiye’de çok sık görülen ve rağbet edilen bir cinstir. Koku almadaki ustalığı ve enerjisi ile tanınmaktadır. Dünyada, özellikle Fransa ve İngiltere’de saf kan olarak adlandırılır. Av sırasında seyrine doyum olmayan estetik bir stil sergilemesi nedeniyle av köpekleri arasında üst sıralarda yer alır. Puanterler kızıl kahverengi, limon, portakal ya da siyah renkte olabilirler. Ender olarak tek renk olanlara da rastlanır. Limon ve kızıl kahverengi olanlar koyu renk burna sahip olmalıdırlar. Açık renk burun ve göz makbul değildir. Tüyler kısa ve sert olmalıdır.

Alman Puanteri (Kurzhaar): Türkiye’de hatalı bir tanı olarak “brak” adıyla bilinirler. Hangi türlerden elde edildiği bilinmemesine rağmen, kurzhaar, tahminen Fransız brak, İtalyan brak ve İngiliz puanterinin karışımından türemiş olabilir. Türkiye’de aranan bir köpek cinsidir. Genelde tüm av hayvanları için uygun bir tür olan Kurzhaarlar canlılık ve çevikliklerini hiçbir zaman kaybetmezler. Aynı zamanda suda da iyi performans gösterirler, uzaklara düşen yaralı bir ördeği arayıp bulurlar. Kurzhaarlar sahiplerine çok düşkünlerdir; sahipleri yokken onu ararlar, hatta yemek yemez ve endişeli tavırlar sergilerler, ancak sahipleri yokken evi çok daha iyi korurlar. Avlanırken onları seyretmek büyük bir zevktir. Kurzhaar’ın özellikle çıplak toprakta av ararken burnu yukarıda, hızlı ve kibar bir koşusu vardır. Ağırlık ortalama olarak erkeklerde 31 kg, dişilerde 27 kg, yükseklik erkeklerde 63 cm, dişilerde 58 cm’dir. Kahve, koyu kahve, beyaz benekli ve kırçıllı renkler dışındaki kurzha-arlara itibar edilmemektedir.

İtalyan Puanteri (Bracco Italiano): Ana vatanı İtalya olan termali iki av köpeği ırkından biridir. Kuzeni olan İtalyan spinone’den daha kısa tüylü ve daha ufak yapıdadır. İtalyan puanteri avlakta yavaş, ancak emin adımlarla av arayan bir köpektir. İtalyan puanterinin portakal-beyaz renk yapısına sahip olan Piedmont orijinli ve kahverengi-beyaz renk yapısına sahip Lombardy orijinli olmak üzere iki türü vardır. Lombardy orijinli olanları daha ufak yapılıdır ve dağlık araziye daha fazla uyum gösterirler. Erişkin erkekler 35-42 cm yüksekliğinde ve 30-35 kg ağırlığındadır. Yumuşak başlı bu köpekler avlakta ağır kaldıkları için hıza düşkün italyanlar tarafından tercih edilmezler.

Advertisement

Fransız Puanteri: Bütün puanterlerin italya’dan geldiğine dair yerleşmiş bir görüş vardır. Bazı yazarlar Molossus ile tazının çiftleşmesiyle oluşan Fransız puanterinin yerli bir cins olduğunu iddia ederler. Bu güçlü köpeğin muhteşem bir başı ve soylu bir görünüşü vardır. Kafatası hafif çıkık, yüzü dört köşe, iri burnu kahverengidir. Gözler kestane ya da koyu sarıdır. Ciddi ve dost bakışlıdır. Kulaklar sarkık ve hafif pileli, kuyruk kesik, göğüs geniş ve çıkık, omuzlar ve bacaklar çok kaslıdır. Yükseklik 56-65 cm, ağırlık 25-32 kg arasındadır. Tüyler vücutta sık ve kalın, baş ve kulaklarda incedir. Renk kestane lekeli beyaz ya da alabalık desenli olabilir.

Macar Puanteri (Vizsla): Ana vatanı Macaristan olan vizsla, Macar puanteri olarak da bilinir. En eski ve tarihte ilk görülen puanter ırklarından biridir. Fermada sabırlıdır ve iyi yüzücüdür. Yüksek ve düşük ısılara dayanıklı, koku duyusu gelişmiş, aportu iyi, zeki, hırslı ve insanla çalışmaya uyumlu köpeklerdir. I. Dünya Savaşı sonunda Alman işgalinden çıkan Macaristan’da sadece altı tane vizsla kalmıştı. Ancak duyarlı bir avcı ve köpek yetiştiricisi tarafından korunup tekrar kazanılan bu ırkın bugün yüzlerce kulübü ve birçok ülkede yetiştirme çiftlikleri vardır. Göz rengi sarımsı ya da mavidir. Tüyleri kahverengi tonlarında, kısa ve serttir. Kıvrak yapılarıyla hemen dikkat çekerler.

Tarsus Çatalburun: Henüz hakkında yeterli araştırma olmasa da bölgesel birkaç çalışmaya dayanılarak Tarsus bölgesine özgü bir ırk olduğu (endemik) öne sürülen çatalburun, yapı olarak puanterlere benzer. Adını aldığı, karakteristik özelliği olan ayrık burun, Fransız ve İtalyan puanterlerinde de görülmekte ve hata olarak kabul edilmektedir, ancak bölgesel araştırmalarda elde edilen bilgiler “çatalburun”un birçok puanter ırkından daha üstün özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Çatalburun; havadan ve yerden koku takip edebilmesi, hem hareketsiz kalarak, hem de ön ayaklarından birini havaya kaldırarak ferma verebilmesi, sahibiyle, ev halkıyla ve çocuklarla iyi iletişim kurabilmesi, saldırganlığın, eğitimden kaynaklanan birkaç ayrıksı örnek dışında çok az görülmesi nedenleriyle ayrı bir ırk olarak değerlendirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır, ince tüylü, kahverengi beyaz ya da düz kahverengi, makas çeneli ve esnek derilidir.

SETERLER

İngiliz Seteri: İlk seter 1500 yılında Fransa’da ispanyol ve Fransız puanterinden elde edilmiştir. Bu tür üç yüzyıl sonra Büyük Britanya’ya getirilmiş ve Edward Lawerack tarafından geliştirilmiştir. Seter ince yapısına rağmen güçlü bir köpektir. Yükseklik 53-62 cm, ağırlık 27-32 kg arasında değişir. Tüyleri düz ve ipeksidir, asla kıvrık olmaz. Ensesinde, bacaklarında ve baldırlarında uzun tüy saçakları vardır. İngiliz seterinin siyah ve beyaz, beyaz ve limon, beyaz ve portakal, beyaz ve kestane ya da üç renkli (siyah, beyaz, kızıl) olması tercih edilir. Benekli ya da çeşitli iriliklerde lekeli olabilir.

İrlanda Seteri: Bilinen en eski seter ırklarından biridir ve orijini İrlanda’dır. Yumuşak huyludur, eve ve çocuklara kolay uyum sağlayabilen bir karakteri vardır. Etkileyici dış görünümü onun avlaklardan uzaklaşıp bir gösteri köpeği olmasındaki en büyük etkendir, İrlanda seterlerinin tamamına yakını yüzyıllar öncesinden gelen içgüdüsel av yeteneklerini ve av zekâlarını yitirmişlerdir, İrlanda seteri, İngiliz seterinden çok daha sert ve dayanıklı bir köpektir, ancak çoğunlukla fermasızdır ya da ferma sırasında fazla sabırlı değildir.

Gordon Seteri: Bu ırk Gordon’un dördüncü dükü Alexandar tarafından bulunmuş ve geliştirilmiştir. Gordon seteri hâlen yırtıcı kuşlarla yapılan avlarda kullanılmaktadır. Genel olarak ağır, tüm gün sürecek bir ava katlanabilecek güçte olmayan köpeklerdir ve eğitimleri zordur. Ağırlık erkeklerde 34, dişilerde 30 kg olup, omuz yüksekliği erkeklerde 70, dişilerde ise 60 cm’dir. Tüyler ipeksi, parlak ve yumuşaktır. Renk siyah ve kahverengi olup kahverengi kısımlar kızıl veya fındık kabuğu renginde olabilir.


Leave A Reply