Böcekler, Nasıl Sınıflandırılır? Vücut Yapıları ve Bölümleri ve Özellikleri Nelerdir?

0
Advertisement

Böcekler hakkında detaylı bilgi. Böcek nedir? Böceklerin tanımı ve böcek çeşitleri. Böceklerin solunumu ve üremesi ile ilgili bilgiler.

BÖCEKLER, hayvanlar aleminde çok geniş bir yer tutan küçük varlıklardır. 700.000 kadar türü bilinen bu küçük yaratıklar yeryüzünün hemen her köşesine dağılmışlardır. Değişik iklim ve yüksekliklerde, hatta suların içinde bile çok sayıda çeşitli böcekler vardır. Bilim insanları yeni yeni böcek çeşitleri keşfetmektedirler.

Böcekler hayvanlar arasında “eklembacaklılar” sınıfındandır. Başlıca özellikleri hepsinin üç çift bacağı olmasıdır. Bu bakımdan, dört çift bacaklı örümcekleri ve akrepleri, hatta beş çift bacaklı ıstakoz, yengeç gibi kabuklu su hayvanlarını (kabuklular) böceklerle karıştırmamak gerekir. Böcekler kanatlarının sayısına ve şekillerine göre takımlara ayrılırlar.

böcek

Kaynak: pixabay.com

Böceklerin Vücut Yapıları

Her hangi bir böceği yakından incelersek vücudunun şu üç ayrı kısımdan meydana geldiğini görürüz: 1) baş, 2) göğüs, 3) karın. Bu kısımlar çeşitli böceklerde kendilerine özel bazı ayrılıklar ve özellikler gösterirlerse de bütün böceklerde bu üç kısmın ortak özellikleri bulunur.

Baş:

Hayvanın gözlerinin, duyargalarının, ağzının ve aldığı besinleri kesip parçalamaya veya emmeye yarıyan ağız aletlerinin bulunduğu yerdir. Genel olarak böceklerin iki gözü vardır. Binlerce küçük gözün bir araya gelmesinden meydana gelen bu çeşit gözlere “petek göz” denir. Bazı böceklerde bu iki.petek gözün arasında, alnın üzerinde birkaç basit göz daha bulunur.

Gözlerin yakınında, başın iki yanında bulunan duyargalar böceğin dokunma ve koku alma organlarıdır. Değişik biçimlerde olabilir. Önüne her çıkan besin maddesini yiyenlerin duyargaları kısa, besini uzun müddet aramak zorunda olanların uzundur.

Advertisement

Böceklerin ağzı beslendikleri maddelere göre değişir. ağız aletlerinin çeşitli besin alma tarzlarına uygun olmak üzere şu tipleri vardır: Çiğneyici (çekirgeler, hamam böcekleri); yalayıcı-emici (arılar); delici-emici (sivrisinekler); emici (kelebekler). Bu özellikler sayesinde hayvan rahatça besinini almış olur. Sivrisinekler etimize önce bir boru biçimindeki ağız aletini sokar, sonra etteki kanı emer. Kelebekler ise kıvrılmış bir hortuma benziyen ağız aletleriyle çiçeklerin öz suyunu emerler. Çekirgeler adeta taraklı bir makası andıran kemirirler.

uyku hastalığı

Kaynak: pixabay.com

Göğüs:

Böceğin, ayaklarının, kanatlarının bulunduğu kısımdır. Üç kısımdan meydana gelmiştir. Her kısımda, sağdan ve soldan birer ayak çıkar. Ayrıca baştan, itibaren ikinci ve üçüncü kısımlarda da birer kanat bulunur. Böceklerin ayakları, bulundukları ortamda yaşamalarına elverişli bir biçim almıştır. Bacaklar da böceğin yaşadığı ortama göre şu tipleri gösterir:

  • Yürüyücü ve koşucu (hamam böceği);
  • Sıçrayıcı (çekirge);
  • Yüzücü (ditisküs);
  • Kazıyıcı (danaburnu);
  • Yakalayıcı (peygamberdevesi).

Arıların arka bacaklarının üzerinde “sepetçik” denen oyuklar vardır. Arı çiçeklerden topladığı tozları bu sepetçiklerin içine depo eder. Karasineklerin ayaklarının uçları çengellidir, ayrıca cam üzerinde ve tavanda yürüyebilmelerini sağlayan “çekmen” leri vardır.

Vücut yapılışı bakımından böceklerde iki çift kanat bulunursa da bazılarında bu kanatların bir çifti yoktur, bazılarında da hiç kanat bulunmaz. Arılar ön kanatlarını uçmak, arka kanatlarını da denge bulmak için kullanırlar. Karasineğin ikinci çift kanatları kısa kalmış, denge organı halini almıştır.

Dünya Arı Günü

Kaynak : pixabay.com

Karın:

İç içe geçen birtakım halkalardan meydana gelmiştir. Hayvanın vücudu kitin adı verilen sert ve dayanıklı kireçli bir tabakayla örtülüdür. Bu madde, böceğin vücudunu dış etkilere karşı korur. Böceklerin karın halkaları genel olarak on tanedir. Çok nadir görülen birkaç böcek müstesna olmakla beraber karın kısmında ayak bulunmaz. Karın kısmının ucunda bazı böceklerde arıda olduğu gibi “sokaç” (İğne) bulunur. Böcek böylece kendini düşmanlarına karşı korur. Bazı böceklerin dişilerinde karınlarının arka taraflarında uzunca bir boru biçiminde yumurtlama organları bulunur. Böcek böylece toprak içine küçük bir çukur açar yumurtalarını oraya bırakır.

Böceklerin vücudu kalın bir kitin tabakasıyla örtülü bulunduğundan bu kireçli tabaka gaz alışverişine elverişli değildir. Bundan dolayı solunum bütün vücudun içine yayılan gayet ince kanallarla sağlanır. Hayvanın vücutta dolaşmasını sağlayan bu borulara “trake” denir. Suda yaşayan ditisküs gibi böcekler sık sık su yüzüne çıkıp hava almak zorundadırlar.

Advertisement

Trake sisteminin gelişmiş olması böceklerde dolaşım sisteminin daha basit kalmasına sebep olmuştur. Oksijenin büyük bir kısmını trakeler taşır. Dolaşım sistemi böceğin sırt tarafında bulunan bir sırt damarından meydana gelmiştir. Yürek ödevi gören bu damar 8-9 veya 11 bölmelidir. Kan sırt damarlarda bölmelerin birbiri ardısıra kasılması neticesinde arkadan öne doğru ilerler. Böceklerin kanı genel olarak renksiz bir sıvıdır.

Böceklerde sindirim sistemi iki tarafı açık bir boru biçimindedir. Ağza tükürük bezleri açılır. Bu boru karın bölgesine gelince şişkinleşerek bir nevi kursak meydana getirir. Etle beslenenlerde bu şişkinlik iki bölümlüdür. Bu iki yerde de ayrı ayrı besinler öğütülür. Bağırsağın başlangıcında böbrek işi gören malpiki borucukları vardır. Bunlar hayvanın boşaltım organlarıdır.

Kız Böcekleri

Kız Böcekleri (Kaynak : pixabay.com)

Böceklerin Yaşayışı

Böceklerde erkeklerle dişiler bazı önemli ayrılıklar gösterir. Üreme yumurta ile olur. Bazılarında yumurtalar dişinin vucudunun içindeyken çatlar.Kitin hayvanın gelişmesine engel olduğundan böcek büyümek için ara sıra kabuk değiştirmek zorunda kalır. Böcekler başkalaşımla gelişirler. Yumurtanın içinden kurt (larva) çıkar. Bu larva krizalit halini alır. Başkalaşım sona erdikten sonra da ergin böcek olur. Bazı böceklerde başkalaşım bu sırayı takip etmeden bir sıra atlar.

Zeka bakımından böcekler yumuşakçalardan ve belkemiği olmayan birçok yaratıktan ileridir. Bilhassa arılar ve karıncalar toplum halinde yaşamak iş sorumluluğu bilmek bakımlarından birçok memelileri bile geride bırakırlar.

Böcekler genel olarak küçük boyda yaratıklardır. Düzkanatlılardan bir türün boyu 30, bazı çekirgelerin de 25 cm ye yaklaşır. Bunların yanıbaşında gözle kolay kolay görülemeyecek böcekler de vardır. Birçoğunun renklerinin parlak ve gözalıcı olmasına karşılık bazıları da hem renk hem de biçim bakımından üzerinde yaşadıkları bitkinin toprağın rengini biçimini almışlardır.

Böceklerin en büyük düşmanı soğuktur. Kutup dairelerinin ötesinde pek az bulunurlar. Kutuplarda, denizlerin derinliklerinde yaşamazlar. Bitki, et, artık, böcek ölüleri vs. gibi maddelerle beslenenleri vardır. Bazılarında toplum halinde yaşama çok ilerlemiştir. Başka böcekleri esir olarak yuvalarında bulundurdukları görülür.

Tırtıl

Tırtıl (Kaynak : pixabay.com)

Böceklerin Sınıfları

Böcekler kanatlarının sayılarına ve biçimlerine göre 8 büyük takıma ayrılır:

  1. Zarkanatlılar: Arılar, karıncalar gibi.
  2. Çiftkanatlılar: Karasinek, sivrisinek gibi.
  3. Pulkanatlılar: Ipekböceği, daha başka kelebekler gibi.
  4. Kınkanatlılar: Maytsböceği, ateşbö-ceği gibi.
  5. Düzkanatlılar: Çekirge, hamam böceği gibi :
  6. Yarımkanatlılar: Ağustosböceği, bitki bitleri gibi.
  7. Damarkanatlılar: Su sinekleri gibi.
  8. Kanatsızlar: Kitap, güveleri vs. gibi.

Garip Bir Alem

Böcekler dünyası birçok bakımlardan kolay inanılamayacak gerçeklerle doludur. Bu alem o kadar kalabalıktır ki, yeryüzündeki insanlar, memeliler, hatta bütün omurgalılar böceklerin yanında sayı bakımından hiç kalır. Bazı bilginler yeryüzündeki böceklerin 625.000, bazıları da 700.000 olduğu kanaatindedirler. Bununla beraber dünyadaki bütün böcek cinslerinin iki milyonla dört milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Her yıl 5.000’den fazla yeni böcek çeşitlerinin keşfedildiğine bakılırsa bu tahminin yanlış olmadığı anlaşılır.

Böceklerin o kadar çok düşmanı vardır ki, tabiat yeryüzünden kalkmamaları için bunların çok sayıda çoğalmalarını sağlamıştır. Böcekler genel olarak çok fazla yumurta yumurtlarlar. Bu yumurtaların büyük bir kısmı ortam şartlarının kötülüğü yüzünden ölür bir o kadarını da başka hayvanlar yerler. Geriye kalan çok az sayıdaki yumurtalar bile böceklerin yeryüzünde kalmalarına yeteceği gibi kısa zamanda müthiş bir şekilde çoğalmalarını da sağlar.

1950’li yılların sonunda Kıbrıs adasındaki çekirge hücumu sırasında çekirgeler tarlalardaki bitkileri, ağaçları, besin maddelerini tamamen yiyip bitirdikten sonra yumurtalarını bırakıp geldikleri gibi gitmişlerdi. Bu yumurtaları imha etmek için derhal harekete geçilmiş bir yılda 1.300 ton çekirge yumurtası yok edilmişti. Buna rağmen gözden kaçan yumurtalardan çıkan çekirgeler yeniden 4.000 ton yumurta yapmışlardı. Bu da tane hesabı ile 100 milyon kere milyon yumurta eder. Bunun sadece bir yılda ve sadece Kıbrıs adasının bir bölgesinde meydana geldiği göz önünde tutulacak olursa böceklerin ne kadar çabuk ve ne büyük bir kolaylıkla üredikleri anlaşılmış olur.

Bir kraliçe arı 4-5 yıl yaşar günde ortalama olarak 2-3 bin kadar yumurta yumurtlar. Bir tek ana beyaz karıncanın ise milyarlarca yumurta verdiği görülmüştür. Bunlar saniyede 60 yumurta bırakabilecek hızda yumurta verebilirler. Karasineğin dişisi bir saatte 400, ipekböceği kelebeğinin dişisi de günde ortalama olarak 200 kadar yumurta yumurtlar. Bütün bunların yanında ömürleri boyunca ancak 150-200 kadar yumurta yumurtlayan böcekler de vardır.

Advertisement

Böceklerin yaşama süreleri de cinslerine göre değişir. İçlerinde bazı mayısböcekleri gibi sadece 20 dakika yaşayanları bulunduğu gibi, ana karıncalar gibi 16 yıl yaşayanları da bulunur. İşçi arılar 4-5 hafta, sinekler bir yaz yaşarlar. Sinirkanatlılardan bazı böceklerin başkalaşımları uzun sürmesine karşılık, ergin haldeki hayatları ancak bir gün kadar sürer.

Böceklerin Tarihi

Yeryüzünde böcekler, memelilerden, hatta bütün öteki omurgalılardan çok önce görülmüşlerdir. Bugün evlerimizde karşılaştığımız böceklere benzeyen birçok böcek, karbon devrinde de vardı. İlk yaşayan böceklerin sinirkanatlılardan kızböceği olduğu sanılmaktadır.

O çağlarda böcekler boyca şimdikilerden daha büyük oldukları gibi sayıca da daha kalabalıktılar. Kızböceklerinin kanat açıklıkları 70 cm. yi buluyordu. O devirlerde yeryüzünde kuşlar, hatta böcek yiyen böcekler de bulunmadığından böcekler devamlı olarak çoğalırdı. Birçokları da gelişmelerini tamamlayarak bugünkü durumunu almıştı. İlk böceklerin solucanlardan meydana geldiği sanılmaktadır.

Böcek

Kaynak : pixabay.com

Zararlı Böcekleri Nasıl Öldürmeli

Birçok böcekler bitkilere musallat olarak büyük ölçüde zarara sebebiyet verirler. Bunları toplamak, ezmek, ağacı silkeleyerek düşürmek, tütsülemek yolları ile ortadan kaldırmak mümkündür. Fakat bu alanda en kesin usul ilaçlar püskürterek öldürmektir.

Böcekleri, diğer böceklere öldürterek ortadan kaldırmak da mümkündür. Böceklerin büyük bir kısmı diğer böcekler tarafından yenmektedir. Birtakım böcekler yumurtalarını diğer böceklerin erginlerinin veya kurtçuklarının içine yumurtlarlar. Yumurtadan çıkan kurtçuklar da üzerinde bulundukları taze böceği yiyerek beslenirler. Mesela lahana kurdu bir cins sinek tarafından ortadan kaldırılır. Bu sinek yumurtalarını lahana kurdunun içine yumurtlar. Yumurtalardan çıkan kurtçuklar da lahana kurdunu yerler. Bunun gibi portakallara musallat olan bir çeşit bitki bitlerinin önü ancak İtalya’dan getirilen “Novius cardinalis” adlı böceklerle alınabilir. Dutların üzerinde görülen küçük beyaz böcekleri bir cins sinek, pamuklara musallat olan bir cins kelebekleri de gene başka bir cins böcek ortadan kaldırır. Böylece, bazı böceklerin bitkilere zarar vermesinin önüne geçilmeye çalışılır.


Leave A Reply