Çene İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, İçinde Çene Geçen

0
Advertisement

İçinde çene kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Çene hakkında deyimler ve anlamları, açıklamaları.

çene deyimler

Arka resim kaynak: pixabay.com

Çene İle İlgili Deyimler

  • “çenesini kapatmak”
    susturmak.
  • “çenesini tutmak”
    ağzını tutmak.
  • “çenesinin bağı çözülmek”
    gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak: Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu. -O. Kemal.
  • “alt çenesi oynamak”
    rüşvet alıp yemek.
  • “(birinin) çenesini açtırmak”
    söz fırsatı vermek: Büyük hanım gece erken yatıp kocasının çenesini açtırmamak için şimdi öğle yemeklerinden sonra biraz kestiriyormuş. -M. Ş. Esendal.
  • “(birinin) çenesini bıçak açmamak”
    sıkıntı ve üzüntüden konuşamamak: Hiçbirimizin çenesini bıçak açmıyordu. -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • “burnu çenesine değmek”
    çok yaşlanmak: Bu kez gelen, burnu çenesine değmiş bir acuzeydi. -İ. O. Anar.
  • “çene çalmak”
    gevezelik etmek: Komşu kadınlar akşam yemeğinden sonra onun etrafında toplanırlar, geç vakitlere kadar çene çalarlardı. -R. N. Güntekin.
  • “çene patlatmak”
    karşı tarafa anlatabilmek veya kabul etmesini sağlamak için bir konu üzerinde uzun uzun konuşmak: Feti Bey’in boşu boşuna çene patlatmayacağı herkesçe bilinirdi. -K. Korcan.
  • “çene yarışına girmek”
    birbirinin sözünü keserek susmamacasına konuşmak: Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. -M. Ş. Esendal.
  • “çene yarıştırmak”
    karşılıklı gevezelik etmek, çok konuşmak: Çene yarıştırmak gelmiyordu içimden. -O. Kemal.
  • “çene yetiştirmek”
    konuşmayı sürdürmek: Şu bitkin hâliyle dayısına çene yetiştirecek gücü yoktu. -A. Kulin.
  • “çene yormak”
    boşuna söyleyip durmak.
  • “çenesi açılmak”
    durmadan konuşmak, gevezelik etmek: Sabahtan akşama kadar uyukluyorsun, gece olunca çenen açılıyor. -M. Ş. Esendal.
  • “çenesi atmak” can çekişirken çenesi titremek: Hasta aksırır gibi bir ses çıkardı. Döndü, baktı; -Ne istiyor?… dedi, ağa cevap vermedi. Çenesi atıyordu. -Ö. Seyfettin.
  • “çenesi durmamak”
    gereksiz yere sürekli konuşmak.
  • “çenesi düşmek”
    yerli yersiz konuşup gevezelik etmek.
  • “çenesi kilitlenmek”
    alt ve üst çene sımsıkı bir durumda bir araya gelmek.
  • “çenesi oynamak”
    1) bir şey yemek: Yavrum gelinim! Kapının önünden yemiş mi aldın? Ölmüşlerinin canı için biraz da bana tattır; canım sıkılıyor, azıcık çenem oynarsa sevinirim. -H. R. Gürpınar. 2) çok konuşmak.
  • “çenesine vurmak”
    aşırı derecede konuşmak, gevezelik etmek.
  • “çenesini açmak”
    1) çok konuşmasına sebep olmak: Fakat bu inat, Emine’nin çenesini açmış; kızın ne kadar kusuru varsa babasından geldiğini söylerken Tevfik’e ağzını açmış, gözünü yummuştu. -H. E. Adıvar. 2) çok konuşmak, gevezelik etmek.
  • “çenesini bağlamak”
    1) ölen bir kimsenin çenesi altından geçirilen tülbendi başının üstünde düğümlemek; 2) mec. bir kimsenin ölümünü istemek.
  • “çenesini dağıtmak”
    iyice dövmek.

Çene Hakkında Bilgi

Çene, dişlerin saplı bulunduğu altlı üstlü kemik. İnsan yüzünün alt ve üst çene olmak üzere iki bölümü vardır. Üst çene, biri tek ve orta ötekilerinin altısı çift olmak üzere 13 kemikten yapılıdır. En büyüğü üst çene kemiğidir (maxilla). Ötekiler damak kemikleri, tırnaksı kemikler, alt boynuzluk kemikleri, burun kemikleri ve elmacık kemikleridir. Alt çene, yüzün en alt bölümünde olup, insanlarda tek olarak bulunan alt çene kemiğinden (mandibula) oluşur. Altçene kemiği at nalı biçimindedir; üç bölümü vardır.

Alt çene cismi ve yanlarda iki alt çene kolu, alt çene cisminde orta çizginin üzerinde en çıkıntılı yer “çeneucu çıkıntısı” diye adlandırılır. Alt çene cisminin üst kenarında diş çukurları bulunur. Alt kenarı kalın, küt ve pürtüksüzdür. Bu kenara kaslar yapışır. Alt çene kolları iki yana doğru uzanır ve şakak kemiğiyle birer eklem yapar. Bu eklemin hareketleri konuşmayı ve çiğnemeyi sağlar. Alt çene kemiğinin özelliği, vücudun öteki bölümleinden bağımsız olarak oynatılabilen sayılı birkaç kemikten biri olmasıdır.


Yorum yapılmamış

Leave A Reply