Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı

0
Advertisement

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı ile ilgili genel bilgiler. 1940 yılına kadar ki ve yakın dönem Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı.

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı

a. 1940 Yılına Kadar Türk Edebiyatı

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ülkemizde birtakım toplumsal, siyasi ve kültürel değişmeler yaşanmaya başlanmıştır. Cumhuriyet yönetimi, yeni kalkınma planları, Atatürk ilke ve devrimleri, kısacası Avrupa uygarlığına ayak uydurma çabaları Türk ulusunun yaşamını derinden etkilemiştir. Bütün bu değişme ve gelişmeler doğal olarak edebî eserlere de yansımıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Servet-i Fünûn, Fecr-i Âtî, Millî Edebiyat Dönemlerinde kendilerini tanıtmış olan sanatkârlar eser vermeye devam etmişlerdir. Bunlar arasında Ab-dülhak Hamit Tarhan, Ahmet Rasim, Yahya Kemal, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Süleyman Nazif, Mehmet Emin Yurdakul’u sayabiliriz. Dönemin diğer sanatçıları ise şunlardır: Şiirde Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Kutsi Tecer, Necmettin Halil Onan, Faruk Nafiz Çamlıbel, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Halide Nusret Zorlutuna; roman ve öyküde Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Günt^kin, Peyami Safa, Abdülhak Şinasi Hisar, Refik Halit Karay, Memduh Şevket Esendal, Kenan Hulusi Koray, Halide Edip Adıvar…

Bu dönemin yazar ve şairleri, eserlerinde anlaşılır bir dil ve yalın bir üslup kullanmışlardır.

Bu dönemde birkaç akım ve anlayışı bir arada görmemiz mümkündür. Anadolu insanı ve halk yaşayışını konu alan memleketçi eserlerin yanı sıra dinî – tasavvufi konuları işleyen eserler de görülür. Ahmet Haşim ise sembolizmin etkisinde şiirler yazmaya devam eder. Ayrıca eski Anadolu uygarlığından, Türk tarihi ve Kurtuluş Savaşı’ndan alınan konular da edebî eserlerde yer almıştır.

Advertisement

Bunlardan özellikle Anadolu ve ulus sevgisi pek çok yazar ve şairin işlediği konular arasındadır. Anadolu’nun tarihi, doğa güzellikleri, folkloru, Anadolu insanının toplumsal ve ekonomik sorunları edebî eserlere yansımıştır.

Atatürk ilke ve devrimleri ile Atatürk’ün kişiliğine yer veren ve bunları ayrıntılı bir biçimde dile getiren eserler de yazılmıştır.

Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Haşim’in dışında, şairlerin hemen hepsi hece ölçüsünü kullanmış, halk şiirinin biçim ve içerik özelliklerini benimsemişlerdir. Uyağa çok önem vermişler ve şiirdeki ahengi özellikle uyakla sağlamaya özen göstermişlerdir.

Dönemin roman ve öykülerinde konular gerçekçi bir tutumla ele alınmıştır. Bu tür eserlerde Anadolu’daki toplumsal sorunlar, batılılaşma, kasaba ve köy yaşamı canlı ve çarpıcı bir biçimde gözler önüne serilmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında tiyatro türü de gelişmesini devam ettirmiştir. Cumhuriyetten önce tanınmış olan Musahipzade Celâl, Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Fahri Ozansoy gibi sanatçılar eser vermeyi sürdürmüşlerdir. Bu dönemde ise Faruk Nafiz Çamlıbel, Vedat Nedim Tör, Cevdet Kudret Solok, Necip Fazıl Kısakürek tiyatro türünde eserler vermişlerdir. Tiyatroda Türk tarihi, köy yaşamı, toplumsal ve psikolojik konuların ağırlıklı olduğu görülmektedir.

b. Son Dönem Türk Edebiyatı

Advertisement

Ülkemizde, 1940’lı yıllardan sonra siyasi, toplumsal ve ekonomik alanlarda önemli gelişme ve değişmeler meydana gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntıları, Türkiye’de çok partili sisteme geçiş, Birleşmiş Milletler ve Nato’ya üye oluşumuz bu önemli gelişme ve değişmelerin birkaçıdır. Değişen tarihî, siyasi, toplumsal ve ekonomik koşullara bağlı olarak edebiyatımızda da gerek biçim gerek içerik bakımından bazı değişiklikler görülür. 1940’lı yıllardan günümüze uzanan edebiyata Son Dönem Türk Edebiyatı diyoruz.

Şiirde en önemli yenilik 1941 yılında ortaya çıkar. Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat Horozcu, Garip adlı bir şiir kitabı yayımlarlar. Kitabın ön sözünde şiir anlayışlarını da ortaya koyarlar. Amaçları Türk şiirini kökünden değiştirmektir. Çok aşırı bir şekilde yıkma ve yeniden kurma çabası içindedirler. “Tarihin beğenerek andığı insanlar, daima dönüm noktalarında bulunanlardır. Onlar bir geleneği yıkıp yeni bir gelenek kurarlar.” diyen Garipçiler gelenekçi şiire şiddetle karşı çıkmış; ölçü, uyak, edebî sanatlar gibi öğeleri reddetmişlerdir. Onlara göre, günlük yaşamdaki her şey, basit duygu ve düşünceler şiirin konusu olabilir. Şiirde başlayan bu her şeye karşı olma tutumu gençleri bir hayli etkilemiştir.

Geleneğe bağlı şiir ise 1940’tan sonra da gelişmesini sürdürmüştür. Geleneğe karşı çıkanlara tepki gösteren Mehmet Çınarlı, Munis Faik Ozansoy, Mustafa Necati Karaer, Gültekin Samanoğlu, İlhan Geçer gibi şairler Hisar dergisi etrafında toplanarak şiirler yayımlamışlardır. Bu şairlere Hisarcılar da denilmektedir.

Son Dönem Türk Edebiyatında Toplumcu Gerçekçiler olarak bilinen şairler bireyselliğe değil toplum gerçeklerine yönelmişlerdir. Bunlar arasında Rıfat İlgaz, Cahit Irgat, Ömer Faruk Toprak, Arif Damar, Attila İlhan, Ahmet Arif sayılabilir.

Garipçilere tepki olarak ortaya çıkan bir başka edebî hareket 1955 yılından sonra görüldü. İkinci Yeni adıyla ortaya çıkan bu edebî hareketin en önemli şairleri Turgut Uyar, Cemal Süreyya, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Kemal Özer, Ülkü Tamer, İlhan Berk, Ece Ayhan’dır. Bu şairler de şiirde köklü değişiklikler yapmak istemişler; zaman zaman anlamsız kelimelere yer vermişler, Türkçe cümle yapısını değiştirmişler, ölçü ve uyağı olmayan şiirler kaleme almışlardır.


Leave A Reply