Dünya Günü (22 Nisan) Ne Amaçla Kutlanır? Anlam ve Önemi Hakkında Yazı

0
Advertisement

Dünya Günü (22 Nisan) neden ve ne amaçla kutlanır? Dünya Gününün anlam ve önemi nedir, hakkında bilgi, ile ilgili yazı.

Dünya Günü İle İlgili Yazı

Arka resim kaynak: pixabay.com

DÜNYA GÜNÜ (22 Nisan)

Dünya Günü, 22 Nisan 1970’te Amerika Birleşik Devletleri’nde “Doğayı Koruma ve Doğal Olanı Savunma” çabalarından ve çalışmalarından dolayı doğmuştur. Bu amaçla her yıl 22 Nisan’da dünyamızın doğal sorunlarından birisi ele alınır, tartışılır ve çözümler aranır. 1968’de ABD senatörlerinden Gaylord Nelson, çevre kirliliğinin dünyamızı yaşanmaz hale getirdiğini vurgulamıştır. Çevre kirliliğinden yakınan milyonlarca Amerikalı bu görüşe katılmıştır. Stanford Üniversitesi’nin öncülüğü ile 20 milyon kişi ilk kez çevre kirliliği ile savaşmak amacıyla Dünya Günü‘nü kutlamıştır. Dünya Günü, ilk kez 1990 yılında Türkiye’nin de katıldığı 140 devlette dünya ölçüsünde aynı anda kutlanmış ve çalışmalar yapılmıştır.

Dünyamızın doğal bir dengesi bulunmaktadır. Ancak dünyamızın bu doğal dengesi insanoğlunun yüzyıllarca süren hatalı davranışları sebebi ile bozulmuştur. İnsanoğlu ormanları yakmış, ağaçları gerektiğinden fazla kesmiş, hayvanları aşırı avlamış hatta bazı hayvanların soyunun tükenmesine sebebiyet vermiştir. Fabrika bacalarından çıkan dumanlar, taşıtların saçtığı zehirli gazlar havayı kirletmiştir ve halen de kirletmeye devam etmektedir.

Daha iyi bir dünya, daha güzel bir çevre, ancak tüm insanların bu görüşü benimsemesiyle sağlanır. Bu da bir eğitim sorunudur. İnsanlar tek tek bu görüşe inanmalı, el ele verip doğal değerleri tanımalı, bunların insanlık için, gelecek kuşaklar için önemini kavramalıdır. Havayı, denizleri, karaları kirletmekten kaçınmalıdır. Bu, ancak eğitimli, temiz ruhlu insanların başaracağı bir savaştır. Beden sağlığımıza, temizliğimize, evimizin, sokağımızın, sınıfımızın, okulumuzun temizliğine özen göstermek zorundayız.

İlkel insanlar gibi doğayı yenmek, yok etmek değil; doğayı zenginleştirmek, doğal dengeyi korumak çağdaş, uygar insanın görevidir, insan doğaya egemen olmak yanında, onun bir parçası olduğunu unutmamalıdır.

Çiçek ekmeli, ağaç dikmeli, hayvanları korumalı, çoğaltmalıdır. Kişiler, kuruluşlar, devletler doğal değerleri korumaya özen göstermelidir. Yeşil bir dünya için, yaşanabilir bir çevre için el ele, gönül gönüle çalışmalıyız. Dünyamızı, biricik gezegenimizi gelecek kuşakların da mutlu yaşayabileceği bir duruma getirmeliyiz.

Çevremize, Türkiye’mize baktığımızda çok acı durumlarla karşılaşıyoruz. Marmara Denizi, sanayi artıklarıyla kirlendi. Bu güzel iç denizimizde yaşayan 30’u aşkın balık türünden eser kalmadı. Karadeniz’in ünlü hamsisinin nesli tükenmek üzere. Ege Denizi ve Akdeniz kıyıları yanlış plânlama sonucu beton yığınları ile kaplandı. Tepeler yeşil kabuğundan soyuldu, çoraklaştı, sular akmaz oldu, yağmurlar azaldı, düzensizleşti. Kentler, kalorifer ve taşıtların püskürttüğü zehirli gazlarla soluk alınmaz hale geldi.

Advertisement

Tüm bunların sorumlusu bizleriz. Bu günümüz için, geleceğimiz için bu gidişe: “Dur!..” demeliyiz. Çevremizi korumalıyız. Yerlere çöp atmamalıyız. Atanları uyarmalıyız. Çiçeği koparmamalı, dalı kırmamalı, çimeni ezmemeliyiz. Hayvanlara eziyet etmemeliyiz. Pet şişeleri, naylon torbaları yere atmamalıyız. Bu ve benzeri önlemlerle gezegenimizi yaşanır durumda tutabiliriz. Yoksa, ozon tabakasının delinmesi, çöllerin genişlemesi, ormanların yok olması, hava, kara ve deniz kirlenmesinin hızı kesilemez, durdurulamaz.

Güzel bir dünya, mutlu insanlar için çevremizi korumada tüm insanlar ile birlikte bir dayanışma örneği sergileyip el birliği yapalım. Doğaya çevreye dolayısı ile dünyamıza zarar verecek olan tüm uygulamalara karşı çıkalım. Buj dünya hepimizin ve başka bir dünya da yok.


Leave A Reply