Emzirme Döneminde Dikkat Edilmesi ve Bilinmesi Gerekenler

0
Advertisement

Emzirmek neden önemlidir? Bebeği emzirirken dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir? Sütün üretimi ve emzirme düzeni hakkında bilgiler.

emzirmek

Kaynak: pixabay.com

Emzirme Dönemi

Bebeğinizi emzirmeniz, onun yaşama çok iyi başlamasını sağlar: Ama bu iş, başlangıçta hemen her zaman sorunlarla karşılaşılan bir şeydir. Emzirme deneyimi hem siz, hem de bebeğiniz için mutluluk dakikaları olabilir.

Anne sütü minik bebek için, yaşamının ilk dört ile altı ayı boyunca, kusursuz ve eksiksiz bir besin ve içecektir. Bileşiminde, gerekli bütün “hammaddeleri” tam olarak içermesinin yanı sıra, hemen ve doğru ısıda elde edilebilen anne sütünde, bebeğin sağlığını koruyan, enfeksiyonlardan ve hastalıktan korunmasını sağlayan enfeksiyon karşıtı maddeler de bulunur. Bu yüzden bebeğinizi sütünüz olduğu süre boyunca emzirmeye çalışın; hattâ, katı besinler almaya başlayan daha büyük bebeklerin beslenmesine bile, anne sütü yardımcı olur; ayrıca, meme emme, rahatlamalarını sağlar.

Sağlıklı büyümesini sağlamanızın yanı sıra, bebeğinizi elden geldiğince emzirmeyi denemenizin bir başka nedeni de, bunun son derece keyif verici bir olay olmasıdır: Bebeğin büyümesini seyretmek ve bunu sizin sağladığınızı hissetmek, başka hiçbir şeyden alamayacağınız bir zevktir. Emzirmek, ayrıca bebeğe güven ve yakınlık sağlamanın yollarından biridir ve pek çok anne, geçmişlerindeki bu dönemi, en keyif verici anılarından biri olarak nitelendirirler.

DOĞAL OLMAYI ÖĞRENİN

Ama kuşkusuz, bu söylediklerimiz, bebeği emzirme işinin baştan sona kusursuz biçimde yürüyeceği anlamına gelmez. Emzirmenin, beslemenin en doğal yolu olduğu doğrudur; ama bunun, hem siz, hem de bebeğiniz için, bir öğrenme deneyimi olduğunu bilmeniz yararlı olur. Günler geçtikçe, her ikiniz de daha deneyimli ve daha rahatlamış duruma gelirsiniz. Ayrıca, emzirmeyle birlikte ortaya çıkan sorunların çözümüne, hemen her zaman, çok kısa sürede ulaşılır.

emzirme

Kaynak: pixabay.com

Kadın bedeni, bir gün gelip, insan türünün sürmesine katkıda bulunmak için bir yavruyu besleyecek biçimde yaratılmıştır. Memeleriniz, daha siz hamile kalır kalmaz, süt verme hazırlığına koyulurlar. Süt üreten ve depo eden doku gelişmeye başlayınca, memelerinizin daha dolgunlaştıklarını hissedersiniz.

Advertisement

Hamileliğiniz sırasında memeleriniz, bebeğinizin doğumundan sonraki ilk birkaç gün emeceği, saman renginde bir sıvı olan kolostrumu (halk arasında “ağız” denir) üretirler. Hattâ, memelerinizden, doğumdan önce de kolostrum sızabilir: Bu son derece normal bir durum olduğundan telaşa kapılmamanız gerekir.

Doğumdan sonraki ikinci, üçüncü ya da dördüncü günde -bazen birkaç gün daha da geçmemeleriniz süt üretmeye başlar. Bebeğinizi emzirmezseniz, bu ilk süt üretimi kesilir ve memeleriniz “kurur”. Ama emzirirseniz, bedeniniz meme sütü gerektiği mesajını alır ve süt üretimi sürer.

Süt üretimi
Sütünüzün gerçekten yetersiz olduğuna ilişkin başka belirtiler yoksa, başlangıçta sütünüz yeterince gelmiyor diye biberona koşmanız gerekmez. Süt üretiminizi artırabilirsiniz.

  • • Daha sık emzirin: Emzirmeniz gerektiğini düşünüyorsanız, bebeğiniz uyuyorsa bile uyandırın. İlk birkaç gün, her iki-üç saatte bir emzirmeyi deneyin.
  • • Bebeğinizin memeyi tam olarak ağzına almasına dikkat edin.
  • •Öbür memeye geçmeden önce, verdiğiniz memeyi istediği kadar emmesine izin verin.
  • • Mama, meyve suyu, su, vb. hiçbir şey vermeyin: Bunlara ancak son çare olarak başvurun.
  • • Unutmayın, arada biberon kullanmak, memelerinizin artık uyarılmaması, sizin de daha az süt üretebileceğiniz anlamına gelir!

ÜRETİM MEKANİZMASI

“Memelere süt gerekli” mesajı hormonlar aracılığıyla iletilir. Hormonlar, kanda dolaşım halinde bulunan ve mesajları bedenin bir yerinden bir başka yerine taşıyan kimyasal “haberci”lerdir. Emzirmeyle ilgili iki yaşamsal hormon, bebeğin memenizi emme hareketiyle uyarılırlar: Bebek emdiği zaman, süt yapıcı hormon olan prolaktini ve sütün süt kanallarına, oradan da meme başlarına akmasına yol açan oksitosin hormonunu uyarır.

Sütün üretilmesi ve meme başlarına iletilmesi mekanizması bu kadar basittir: Bebeğiniz ne kadar çok emerse, bedeniniz o kadar çok süt üretir, ikiz doğuran annelerin, tek bebek dünyaya getiren annelerden iki kat çok süt salgılamalarının ya da bebeğinizin öbür bebeklerden daha iştahlı olması durumunda, onu istediği kadar sık emzirdiğiniz sürece, yeterli miktarda süt üretmenizin nedeni budur. Özet olarak, emzirme işlevinin gerektiği gibi olması için, memelerinizin bol bol uyarılması gerekir; dolayısıyla da, özellikle ilk haftalarda, emzirme işinin içine, yardımcı olarak hazır mama ve biberonu sokmak, hiç de iyi bir fikir değildir: Biberon bebeğinizi tıka basa doyurup, “emme” gereksinmesini tatmin ederek, “memeyi alma” isteğini önler; uyarısı azaldığı için de, bedeniniz buna, daha az süt üreterek yanıt verir.

İlk emzirme, doğumdan hemen sonra olabilir. Birçok bebek, doğumdan sonraki ilk saat içinde, iyice uyanık ve tepki gösterir durumda olurlar; siz de, bebeğiniz de, doğum sırasında hiçbir sorunla karşılaşmadıysanız, bir yakınınızdan yardım isteyerek, bebeğinizi göğsünüze yatırmayı ve emzirmeyi deneyin. Memeyi almazsa üzülmeyin: Birkaç saat sonra yeniden denersiniz.

Advertisement

İYİCE YAKALAMAK

İyi emmesi için, bebeğin memeyi iyice yakalaması gerekir. Buna “bebeğin memeyi alması” da denir. Bebeğinizi yüzü size bakar durumda tutup, başını alttan destekleyin. Emmeye hazırsa, hemen ağzını açar; ama bazen, dudaklarına parmağınızla ya da memenizin başıyla hafif hafif dokunarak yardımcı olmanız gerekebilir. Meme başını ağzının arka yanına çekebilmesi, bunun yanı sıra da çenelerinin ve dilinin süt gelişini uyaracak biçimde meme üstünde çalışabilmesi için, ağzının iyice açılması gerekir. Ağzı iyice açılınca, başını memenize doğru hareket ettirin, aynı zamanda memenizin çevresindeki koyu renkli halkanın aşağı bölümünü de ağzına alabilmesini sağlayın (bu bölümü göremeyeceğiniz için, bir yakınınızın yardımı gerekli olabilir).

bebek oyuncak

Kaynak: pixabay.com

YAVAŞ AMA GÜVENLİ

Emzirme, özellikle başlangıçta, yavaş ilerleyen bir iş olabilir. Doğumdan sonra, doğanın sanki sizi dinlemeye ve gücünüzü yeniden kazanmaya zorlamak için bulmuş olduğu özel bir sistem gibidir: Bebeğinizi emzirmeniz gerektiği zaman, başka işler yapmak için koşuşturmazsınız. Emzirmeye başlamadan önce, oturmanız ya da uzanmanız gerekir; emzirme başlarken kabaran hormon dalgası da, bedeninizin dinlenmesine yardımcı olur.

Bebeğinizin meme başınızın ucunu çiğnemesine izin vermeyin; bunu yaparsa, meme başlarınızı çabucak çok ağrılı duruma getirir ve yeterince süt uyarmayı başaramayabilir. Olay, çok karışık bir şeymiş gibi geliyorsa da, karışık değildir. Emmek, bebeklerin doğal olarak, içgüdüleriyle yaptıkları bir şeydir ve kısa süre içinde bu teknikte ustalaştığı sırada sizin de, emdiğini mi, yoksa çiğnediğini mi düşünmeniz gerekir. Bebeğinizi ilk emzirişinizde, istediği kadar uzun süre emmeye bırakın. Sonra doğal olarak ara verdiğinde ve yeniden memeye dönmeyi ister görünmüyorsa, onu dik olarak bir omuzunuza bastırıp, sırtını sıvazlayarak, gazını çıkarmasını sağlayın (bu arada isterseniz altını da değiştirebilirsiniz). Sonra ikinci memenizi verin: Bunu ya alır ya almaz; almazsa zorlamayın. İkinci emzirme saati geldiğinde, birincisinde emmemiş olduğu memeyi önce verin.

Bu ilk günlerde ve haftalarda, bebeğiniz çok sık acıkacağından, kendinizi ona neredeyse durmadan meme verir halde bulabilirsiniz. Bir bebeğin ilk günlerde yirmi dört saatte on iki kez meme emmesine bile oldukça sık rastlanır.

DİKKAT
Her şey yolunda gittiği zaman, bebeği emzirmek, onu beslemenin en kusursuz yoludur; ama bazen, sorunlarla karşılaşılabilir.

• Meme başlarında ağrı. Emzirirken uygun pozisyonda olup olmadığınızı kontrol edin. Bebek doyduktan sonra, onu yatırıp, pompayla her iki memenizden de biraz süt sağarak, meme başlarının üstüne ve çevresine parmağınızla yayın: İyileşmelerini hızlandırır. Ağrı devam ederse ya da mutlu, rahat bir emzirmeden sonra ortaya çıkarsa, pamukçuk enfeksiyonu söz konusu olabilir. Meme başlarınızı ve bebeğinizin ağzını tedavi ettirmek için, doktora başvurun.

•Ayrıca, rahatsız bir pozisyonda emzirmenin, kısa süre sonra ağrıya neden olacağını unutmayın.

• Memelerin tıka basa dolması. Bu durumda memeleriniz şiş, gergin ve serttir. Bebek meme başlarını almakta güçlük çeker. Memelerinizi yumuşatmak için, pompayla yeterince süt sağın ve sütün bol bol bebeğe akmasını sağlamak için sık sık bebeğinizi emzirin.

• Süt kanallarının tıkanması. Meme üstünde dokununca ağrıyan bir kitle ya da kırmızı bir leke, süt kanallarında bir tıkanma anlamına gelir. Bu durumdaki memeyle bebeğinizi elden geldiğince sık emzirmeye çalışın. Yapabiliyorsanız, tıkanıklığı açmak için ağrıyan bölüme masaj yapın. Tıkanma açılmazsa, doktorunuzla durumu görüşün.

EMZİRME DÜZENİ

Yeni doğmuş bir bebek, midesi küçücük olduğundan, özellikle de anne sütü son derece kolay sindirildiği için çok çabuk boşaldığından, çok sık emer. Aynı zamanda, süt üretiminin iyice yerleşmesi için memelerinizin başlangıçta sık sık uyarılması gerekmesi de, bunun nedenlerinden biridir. Zaman geçtikçe, bebeğiniz büyük bir olasılıkla bu kadar sık meme istemeyecek ve yavaş yavaş, aşağı yukarı üç ya da dört saatte bir gerçekleşecek bir emme düzenine doğru ilerlediğini farkedeceksiniz.

Bu erken aşamada, her emzirme bir saatten uzun sürebilir: Bu süre içinde bebeğiniz durup durup yeniden emmeye başlamıştır; siz onun gazını çıkarmış, altını değiştirmiş, sırtını sıvazlamış, bir türlü rahatlamış görünmediği için yeniden meme vermişsinizdir. Ayrıca, özellikle geceleri, pek çok bebek memeyi ağızlarında çok uzun süre tutmaktan hoşlanır. Sonunda, küçük bebeğiniz burnunu durmadan memenize sürterken, emzirmekten başka şey yapmadığınız duygusuna kapılabilirsiniz.

Advertisement

Bu evre hızla geçip gider ve üç-dört aylık bebeklerin çoğu, yerleşmiş bir meme emme düzeni oluştururlar; bu arada emme süreleri de kısalır. Bu dönemden sonra, siz de, bebeğiniz de, emzirme saatlerini birer rahatlama, hafifleme, keyif saati olarak yaşarsınız. Bu arada, gözle görülürcesine hızlı büyüyen bedeni için ona en iyi “beslenme rejimini” sağladığınızı bilmek de, içinizi ek bir rahatlama ve kıvanç duygusuyla doldurur.


Leave A Reply