Hayvanlar Kendilerini Nasıl Korurlar? Hayvanlarda Çevreye Uyum Nasıldır?

0
Advertisement

Hayvanların savunma mekanizmaları, çevreye uyumları nasıldır? Hangi hayvan kendisini nasıl korur, hayvanların kendilerine ait silahları hakkında bilgi.

Hayvanların kendilerini düşmanlarından korumaları için birçok yolları vardır. Kimisi kuvvetlerini kullanarak savunur, kimisi kaçar, kimisi fena koku çıkararak düşmanını kaçırır; hatta, opossum gibi bazıları da ölü taklidi yapar.

Opossum

Kaynak: pixabay.com

Hayvanlar silahlarını başlıca iki maksat için kullanır. Bir kısım hayvanların silahı kendilerini korumaya, bir kısmınınki de avlarını yakalayıp öldürmeye yarar.

Bir kısım hayvanlar kendilerini boynuzlarıyla korurlar. Gergedan, sığır cinsi hayvanlar, geyikler, koyun vs. bunlardandır.

Et yiyen hayvanlardan çoğunun kuvvetli pençeleri, sivri tırnakları vardır. Karınca yiyenin tırnakları o kadar keskindir ki, bir yaban kedisini bir pençede öldürebilir. Kedi ailesinden olan hayvanların çoğu ihtiyaç olmayınca, tırnaklarını pençelerinin içine sokabilirler. Böylece, tırnaklar, onların yürümesine engel olmaz.

Başka bir kısım hayvanların ayakları da toynaklıdır. Bunlar düşmanlarına ön veya arka ayaklarıyla vururlar. Atlar, katırlar kuvvetli çifteleriyle tanınmıştır. Kurtların hücumuna uğrayan geyikler de, kimi vakit kaçacağına düşmanına ön ayağıyla vurup onu kaçırmaya bakar.

Advertisement

Birçok hayvanların en Öldürücü silahlarının başında dişleri gelir. Kurt, aslan, kaplan gibi hayvanlar çok kuvvetli dişleri sayesinde avlarını parçalarlar. «Babun» denen maymunların dişleri o kadar keskindir ki bir parsı öldürebilirler. Ayıların da kuvvetli dişleri vardır.

Babun maymunu

Kaynak: pixabay.com

Bazı hayvanların kimyasal silahı vardır. Bir çeşit kelebekler fena lezzetli oldukları için, kuşlara yem olmaktan kurtulurlar. Bazı kurbağaların çıkardığı sütlü bir sıvı köpekleri hasta eder, hatta öldürür. Kokarcanın fena kokusu da düşmanlarını kaçıran bir silahtır. Bu silahın etkisi yalnız kokusuyla da kalmaz, kokuyu saçarken çıkan tanecikler düşmanının gözlerini de yakar.

Kaçmak da bir korunma yoludur.

Geyik, ceylân gibi hayvanlar çok hızlı koşmaları sayesinde düşmanlarından kurtulabilirler. Bunların hızı saatte 70 km. yi bulur, bu hızla oldukça uzun zaman koşabilirler. Tavşanlar da hızlı koşar, zikzaklı koşmaları yakalanmalarını büsbütün güçleştirir. Kuşlar uçarak kaçar.

Dikenler, kabuklar da bir kısım hayvanların korunma yollarından biridir. İstiridye, midye gibi deniz hayvanları, salyangozlar kabuklarıyla korundukları gibi, kaplumbağanın korunma aracı kabuğudur, kirpinin de dikenleridir. Kirpinin derisi dikenlerle kaplıdır, bir tehlike karşısında kalınca tortop olur, düşmanının keskin dişlerinden korunur. Karşılaştığı tehlike ne kadar büyük olursa kirpi o kadar büzülür. Üstelik dikenler derisine çok gevşek tutturulmuştur; bu yüzden, bu sivri dikenler hemen kopar, dokunana batar.

Hayvanlardaki başka bir korunma yolu da renk değiştirmedir. Bazı yılan, geyik, kuş, böcek gibi hayvanların rengi yaşadıkları çevreye öylesine uygundur ki kıpırdanmadan dururlarken bunlar uzaktan seçilmez. Bazı böcekler doğrudan doğruya bitkilerin bir parçası gibi görünürler. Birçok kelebekler bitki yaprağına benzer. Bazı hayvanlar da düşmanlarını şaşırtmak için renk değiştirebilirler. Bunların en tanınmışı bukalemundur. Bir çeşit balık da yaşadığı çevreye göre rengini değiştirebilir.

Renk hayvanların yalnız korunması için değil, avlarını kolayca yakalaması için de faydalıdır. Beyaz kutup ayısı yaşadığı çevrenin beyazlığı içinde güç seçilir. Aslanın rengi yaşadığı bozkırların rengine uygundur.

Advertisement

Hayvanlarda Çevreye Uyum

bukalemun

Kaynak: pixabay.com

Bulundukları yere göre renk değiştiren hayvanlar olduğunu bilirsiniz. Bunların başlıcası bukalemundur: Yapraklar arasındayken rengi yeşil olur; yerde yürürken toprak rengini alır. Ayrıca, bütün hayvanların yaşadıkları çevreye uygun bir renkte yaratılmış olduklarını da görüyoruz. Bu, doğanın onlara düşmanlarından korunmak için verdiği bir özelliktir. Bulundukları yerin rengine bürününce düşmanları onları seçemez.

Algerdan adı verilen bir tür serçenin boynu, karnı kırmızıdır, kanatları ise karaya yakın koyu bir renk. Kuşcağız uzaktan bir düşmanını sezdi mi başını önüne eğip kanatlarının altına saklanır, görünmemeye çalışır. Bataklıklarda yaşayan, yuvasını sazlar arasına yapan benekli kumru bulunduğu çevrenin rengine uygun alacalı bir renk almıştır.

Sıcak ülkelerde, çöllerde yaşayan bir tür yılan vardır ki, «mercan yılanı» derler; o da bu gibi yerlerde yetişen göz alıcı renklerdeki çiçeklerden ayırd edilememek için çok tatlı renklerde yaratılmıştır. Tavşanı ise sazların arasında ancak çok keskin gözler seçebilir. Buzlu denizlerde yaşayan foklar da buzdan kolay kolay ayırd edilemeyecek bir renktedirler. Tatlısu balıklarının renkleri de derelerin, su otlarının rengine uygun olarak yeşile çalar.

Bunun ötesinde başka hayvanları taklit ederek düşmanlarından korunan bir ahtapot türü vardır ki bazen başka bir hayvanın kılığına girer bazen de mercan taklidi yapar.


Leave A Reply