İapetus (Uydu) Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Saturn’ün uydularından İapetus’un özellikleri nelerdir? İapetus uydusu ile ilgili bilinenler, hakkında bilgi.

İapetus

İapetos, Satürn sisteminin ilginç yüzey şekilleriyle dikkati çeken dış uydusudur.

1671’de Giovanni Domenico Cassini tarafından keşfedilen İapetos, Satürn’den 3.561.000 km uzaklıktaki yörüngesinde bir tam dolanımını 79,33 günde (Yer günü) tamamlar. Uydunun yarıçapı 730±10 km, kütlesi l,88±0,12×1024 gr ve hacim yoğunluğu 1,16±0,09 gr/cm3′ tür. Yoğunluğu bu kadar düşük bir katı cisim temel olarak buzlardan oluşur. İapetos’ un kendi ekseni çevresindeki dönme süresi ile Satürn’ün çevresindeki dolanım süresi, tıpkı Ay’ın dönme ve dolanım süreleri gibi aynıdır. Bu sürelerin eşitliği, yakındaki daha büyük bir gezegenin kütleçekimi etkisinin uydunun katı gövdesi üzerinde yarattığı gelgitlerden kaynaklanır. Aynı etken Ay için de geçerlidir. Bu nedenle İapetos’un yörüngesindeki hareketi şırasında Satürn’e hep aynı yüzü bakar. Ön yüzü, üzerine düşen Güneş ışığının küçük bir bölümünü yansıtır ve bu nedenle oldukça karanlıktır. Buna karşılık öteki yüzü Güneş ışığını 10 kat daha iyi yansıtır. İapetos, Güneş sisteminde yüzey parlaklığı en büyük değişiklik gösteren cisimdir.

1980’lerin başlarında “Voyager” uzay aracı, İapetos’un Satürn’e göre arka yüzünde çarpma kraterlerinin bulunduğunu belirledi. On yüzünde ise bu tür oluşumlara rastlanmadı. Uydunun parlak arka yüzünün temel olarak su buzuyla kaplı olduğu, belki bir oranda metan buzu ve başka buz türleri de içerdiği sanılmaktadır. Ön yüzünü kaplayan koyu renkli maddelerin ise karmaşık organik moleküllerden oluştuğu düşünülmektedir. Bu maddeler, Satürn’ün en dıştaki uydusu olan Phoibe’den gelmiş olabileceği gibi Güneş’ten gelen morötesi ışınımın buzun metan bileşeni üzerindeki etkisiyle yerinde üremiş de olabilir. Eğer ikinci durum geçerliyse, bu iki yüz arasındaki parlaklık farklılığına metan buzunun hızla buharlaşmasının ve küçük göktaşı çarpmaları sonucunda uydunun ön yüzündeki malzemelerin balistik bir süreçle arka yüze taşınmasının, yol açmış olabileceği düşünülebilir.

Advertisement

Leave A Reply