Izgara Nedir? Sözlük Anlamı

1. Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç
2. Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir
3. Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç, gril
“Izgaranın sokağa verilen bacasından, kızardıkça yağları eriyen köftelerin kokusu vuruyordu dışarıya.” – N. Cumalı
4.Bu araç üstünde pişmiş
“Gün batmadan çok evvel işlerini bitirdikleri için bu saatte meze ve ızgaralardan başka bir şey kalmaz.” – R. N. Güntekin
5. Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara
“Ötekisinde altından hâlâ ızgaraları sallanan bir futbol ayakkabı eskisi vardı.” – S. F. Abasıyanık

ızgara, elektron lambasında, aralıklarından geçen elektronlardada iyonları denetlemeye yarayan kafes biçimindeki elektrottur. Kontrol ızgarası genellikle anot ile katot arasına yerleştirilir ve bu elektrotlar arasındaki akım geçişini başlatmaya ya da denetlemeye yarar. Kontrol ızgarası terimi yerine, çoğu kez, yalnızca ızgara terimi kullanılır. Anotun kontrol ızgarası üzerindeki elektrostatik etkisini azaltmak amacıyla anot ile kontrol ızgarası arasına yerleştirilen ve genellikle sabit bir gerilimde tutulan ızgaraya ekran ızgara denir. Bastırıcı ızgara ise iki elektrot arasına (genellikle ekran ızgara ile anot arasına) yerleştirilen ve bu elektrotlar arasında oluşabilecek ikincil elektron akışını azaltmakta kullanılan ızgaradır.

Kazan ızgarasını meydana getiren demir çubuklardan her biri

Kıyma ve özel baharatların karıştırılıp yoğrulmasıyla hazırlanan, ızgarada pişirilen bir köfte türü

Yüzen cisimleri ve yaprakları tutmak için, bir barajda, yükleme odasında basınçlı boru ağzının önüne eğik olarak yerleştirilen demir parmaklık

Katı yakıtlı madenî bir ocağın, içine ızgaranın yerleştirildiği kısmı

Üstünde gemi yapılan büyük kızak

Güvertede halat yığınının hızlı kurumasını, altında su birikmemesini sağlayan tahta ızgara