Loudun Şeytanları Operası Konusu Karakterler Özeti Krzysztof Penderecki

0
Advertisement

Loudun Şeytanları Operası kim tarafından hangi tarihte yazılmış, bestelenmiştir? Loudun Şeytanları Operasının konusu, özeti, hakkında bilgi.

LOUDUN ŞEYTANLARI

Üç perdelik operadır.

Metin: Ludwig Erhardt.
Bestecisi: Krzysztof Penderecki
İlk oynanış: 1969 Hamburg.

Başlıca kişiler:

Ursuline Manastırı başrahibesi Jeanne (Soprano), Rahibe Clara (Soprano), Rahibe Gabriela (Mezzosoprano), Rahibe Luiza (Alto), Philippe (Soprano), Saint-Pierre Kilisesi başrahibi Urban Grandier (Tenor), Rahip Barré (Bariton), Kral Temsilcisi De Laubardemont (Tenor),Rahip Rangier (Bas), Rahip Mignon (Tenor), Eczacı Adam (Tenor), Cerrah Mannoury (Bariton), Loudun Valisi d’Armagnac (Bariton).

Konunun geçtiği çağ ve yer: 17. yüzyıl başlarında Fransa’da Loudun kenti.

Advertisement

Konusu:

Başrahibe Jeanne başrahip Grandier’yi sevmekte, onu düşlerinde görmekte, manastıra günah çıkartıcı olmasını istemektedir. Philippe adlı genç ve güzel bir kızı seven Grandier ise bu isteği kabule yanaşmamaktadır. Kentin tutucu ve çıkarcı cerrahıyla eczacısı da açık düşünen, uygar başrahibe düşmandır. Kralın temsilcisi kentin valisine Kral Onüçüncü Louis’nin bir emrini getirmiştir; Kardinal Richelieu vaktiyle Calvin yanlıları ayaklanmasında kullanılmış olan kent surlarının yıkılmasını istemektedir.

Yıkıma yanaşmayan vali başrahipten kendisine yardımcı olacağına dair söz alır. Başrahibe Jeanne rahip Mignon’a günah çıkartıp kötü düşler gördüğünü, bu düşlerde hep Grandier ile olduğunu söyler. Mignon bu itirafı cerrahla eczacıya yapar, başrahibeye büyü yapılması kararlaştırılır. Grandier ise Philippe’le evlenmiştir. Jeanne başrahibin kendisine günah dolu önerilerde bulunduğunu açıklarsa da kent komutanı bu gibi büyülü ilaçlı davranışları yasaklar ve Grandier’ye Richelieu’nün Kralı kandırmasıyla kentin yanıp yıkılacağını ve başrahibin de mahvolacağını söyler. Rahip Mignon başrahibe ve rahibelere şeytansı cezbeye kapılmış görünmelerini öğütler. Rahibelerin kurtulması için Condé Prensi’ nin verdiği, içinde İsa’nın kanı bulunan şişe boş çıkar.

Toplanan devlet konseyi bütün bu olaylardan Grandier’yi suçlu bulmuş, idamını kararlaştırmıştır. Condé Prensi olanların tümüyle düzmece olduğunu savunup başrahibi kurtarmaya çalışırsa da başarı sağlayamaz Grandier duruşmada suçsuz olduğunu söyler, «kara büyü» yapmadığını savunur. İşkencelerle de inancını ve sözlerini değiştirmez, yakılarak idam edilir.

Yazar Aldous Huxley bu gerçek tarihsel olay üzerine bir kitap yazmış, John Whiting bu kitabı kaynak tutarak, «The Devils» adlı oyunu hazırlamış, operanın metnine temel olarak bu oyun alınmıştır. Dinsel evrene yakınlığını başka bazı yapıtlarıyla kanıtlamış bulunan Penderecki Katolik bağnazlık ve tutuculuğunun bu ünlü örneğine eğilerek operasını dokumuştur. «Loudun Şeytanları« gerçekten ustaca döşenmiş bir orkestra paleti üzerinde «Sprechgesang – Konuşmalı Şarkı» tekniği ile yazılmış, ilk temsilden başlayarak oynandığı her yerde ilgi görmüştür.


Leave A Reply