Ludovico Ariosto Kimdir? İtalyan Rönesansının Büyük Şairinin Hayatı ve Eserleri

0
Advertisement

İtalyan Rönesansının en ünlü şairlerinden birisi olan ve o dönemin ruhunu yansıtan büyük bir şair olan Ludovico Ariosto kimdir?

Ludovico Ariosto

Kaynak : wikipedi.org

Ludovico Ariosto (d. 8 Eylül 1474, Reggio Emilia, Modena Düklüğü – ö. 6 Temmuz 1533, Ferrara), İtalyan Rönesans ruhunun en yetkin ifadesi sayılan epik şiiri Orlando furioso (Çılgın Orlando) ile tanınan İtalyan şair. Bir oyun yazarı olarak da sahne sanatının gelişmesine katkıda bulunmuştur. Oyunları çok önemli değilse de, Latin komedilerine öykünen, ama yerel dille yazılmış yapıtların ilk örnekleridir. Yerel dil, daha sonra Avrupa’da yaygınlaşan ve orta sınıfın aile sorunlarını işleyen komedilerin de özelliği olmuştur.

Ariosto’nun babası Kont Niccolö, Reggio Emilia Kalesi’nin komutanıydı. Ludovico 10 yaşına bastığında bütün aile, babasının yetiştiği Ferrara’ya göç etti. Ariosto da kendisini hep bir Ferrara’lı saydı. Babası hukukçu olmasını istediği için, 1489’dan 1494’e değin Ferrara’da istemeye istemeye hukuk okudu. Sonra 1499’a değin kendini edebiyata verdi. Babası 1500’de ölünce, ailenin en büyük oğlu olan Ariosto dört erkek ve beş kız kardeşine bakabilmek için beşeri bilimlere adanmış sakin bir yaşam sürme düşünden vazgeçmek zorunda kaldı. 1502’de Canossa Kalesi komutanı oldu ve 1503’te I. Ercole dükünün oğlu Kardinal Ippolito d’Este’nin hizmetine girdi.

Saray yaşamı ve üstlendiği görevler Ariosto’nun sade zevkleriyle bağdaşmıyordu. Hep kardinalin yanında bulunması, tehlikeli askeri seferlerde ve diplomatik yolculuklarda ona eşlik etmesi gerekiyordu. 1509’da Ferrara Venedik’e saldırdığı zaman da kardinalin yanıbaşındaydı. Kardinalin, kendinden sonra dük olan (1505) kardeşi Alfonso ile 1512’de Roma’ya gitti ve Kutsal İttifak Savaşı’nda, Fransa’nın tarafını tutarak. Papa II. Julius’u görevinden uzaklaştırma girişimine katıldı. Bunda tam bir başarısızlığa uğrayınca, papanın hışmından korunmak için Apemıin Dağlarını aşıp kaçmak zorunda kaldı. Ertesi yıl, X. Leo’nun papa seçilmesi üzerine Âriosto, edebiyata daha çok zaman ayırabileceği bir görev bulma umuduyla, yeniden Roma sarayının yolunu tuttu. Âma bu yolculuktan bir sonuç çıkmayınca Ferrara’ya geri döndü.

O zamana değin Ariosto, Romalı şair Tibullus ile Horatius’dan esinlenen birçok şiir yazmıştı. Şiirleri teknik yetkinlik bakımından o zamanın önemli şair ve bilginlerinden Pietro Bembo’nunkiler düzeyinde değildi. Ama duygu bakımından çok daha içtendi. Ariosto yaklaşık 1505’ten sonra Orlando furioso üzerinde çalışmaya başladı, yaşamının sonuna değin de bu yapıtı yenileyip düzeltmeyi sürdürdü. Kitabın ilk baskısı 1516’da Venedik’te yapıldı. Bu ilk baskı ile ikinci baskı (Ferrara, 1521), Boccaccio’yla başlayıp 14 ve 15. yüzyıllarda Poliziano ve Matteo Maria Boiardo gibi şairlerce izlrn-miş bir geleneği olan ottava rima (on bir hecelik sekiz dizeden oluşan kıta) ile yazılmış 40 kanto içerir. İkinci baskı, dil ve üslup bakımından Bembo’nun etkisinin izlerini taşır. Üçüncü baskıda bu etki daha da belirginleşecektir.

Orlando furioso, Boiardo’nun Orlando innamorato’sunun (Âşık Orlando) özgün bir devamıdır. Yapıtın başkişisi Örlando, Charlemagne destanları denen öykülerin kahramanı Roland’ın İtalyan karşılığıdır. Şiirde üç ana merkez vardır. Çoğunlukla ortaçağ edebiyatından alınmış çeşitli olaylar ve temalar, bu merkezlere göre gruplaşır: Orlando’nun Angelica’ya tutkusu, Paris yakınlarında Hıristiyanlar ile paganların savaşı ve Ruggiero ile Bradamante arasında geçen ikincil bir aşk öyküsü. Bunlardan birincisi, özellikle şiirin ilk bölümünde, en önemli olanıdır. İkinci merkez, bütün anlatının epik arka planını oluşturur. Üçüncüsü ise kısmen, bu iki âşığın birleşmesiyle ortaya çıktığı söylenen Este ailesine incelik göstermek amacıyla şiire konmuştur.

Advertisement

1517’de, Orlando fıırioso”nun ilk basımından bir yıl sonra kardinal, Buda (bugün Budapeşte) piskoposluğuna getirildi. Ama Ariosto, onunla Macaristan’a gitmeyi reddetti ve ertesi yıl kardinalin kardeşi Dük Alfonso’nun özel hizmetine girdi. Böylece, 1513’te tanıştığı metresi Alessandra Benuc-ci’nin yanında Ferrara’da kalmayı başardı. Ama mali sıkıntılar onu, 1522’de Garfagna-na valiliği görevini kabul etmek zorunda bıraktı.

1517-25 arasında, Horatius’un yergilerini örnek alan yedi yapıtını Satire (Yergi) başlığı altında kaleme aldı. Bunlardan (1517′ de kardinal ile Buda’ya gitmeyi reddettiği zaman yazdığı) ilki, Ariosto’nun onurunun ve bağımsızlığının soylu bir sa-vunmasıdır. İkincisi, din görevlilerinin yozlaşmasını eleştirir. Üçüncüsü, yükselme tutkusundan arınmak gerektiğini vurgulayan bir ahlak dersi verir. Dördüncüsü evlilik konusundadır. Beşinci ve altıncısı, efendilerinin bencilliği yüzünden ailesinden ayrı düşmenin kişide yarattığı duyguları anlatır. Pietro Bembo’ya yöneltilen yedincisi ise, hümanistlerin ahlakça bozuk yanlarına işaret eder ve Ariosto’nun, gençliğinde edebiyat eğitiminin tamamlanmasına izin veril-meyişinden duyduğu üzüntüyü dile getirir.

Ariosto 1525’te Ferrara’ya dönecek kadar para biriktirmeyi başardı. Büyük bir olasılıkla 1528-30 arasında Alessandra Benucci ile evlendi. Böylece, çalışmaya ve şiire adanmış sakin bir yaşam sürme düşleri gerçekleşmiş oluyordu. Son yıllarını karısı, kötürüm kardeşi Gabriele ve oğlu Virginio ile birlikte, bahçeyle uğraşarak ye Orlando furioso’yu düzelterek geçirdi. Ölümünden kısa bir süre önce çıkan başyapıtının üçüncü baskısı (Ferrara, 1532) 46 kanto içeriyordu. Kitabın bu son biçiminde, Ariosto’nun çizdiği karakterler, ince bir ruhsallık biçiminde yansıyan üslubu ve şiirsel kişiliği kusursuzluğa erişmişti. Ölümünden sonra 1545’te kitaba Cinque canti (Beş Kanto) diye bilinen bir de ek bölüm (giutıta) eklendi. Ariosto’nun oyunları arasında Cassaria (1508), I suppo-siti (1509), II negromante (1520; Sihirbaz), La lena (1529; Coşku) ve Gabriele Ariosto tarafından tamamlanan, Ariosto’nun ölümünden sonra La sçholastica adıyla yayımlanan I studendi (Öğrenci) sayılabilir.


Kaynak – 2 (Kısa Hap Bilgi Arayanlar İçin)

Ariosto Ludovico İtalyan şairdir. 1474 yılında Reggio Emilia’da doğmuş 1533 sensinde Ferrara’da hayata gözlerini yummuştur. Babasının isteğiyle hukuk öğrenimine başladı, on kardeşin en büyüğü olduğu için babasının ölümünden sonra ailesinin geçim sorumluluğunu yüklendi (1503). Floransa’da tanıdığı güzelliğiyle ünlü Alessandra Benucci’ye büyük bir aşkla bağlandı ve 1527’de gizlice evlendi. Taşradaki Garafagnana’ya yönetici olunca (1522) işini titizlikle yürüttü ömrünün son yıllarını Ferrara’da o kadar özlediği şiirlerinde yücelttiği, iyi betimlemelerle anlattığı kendi evinde çocuklarıyla birlikte mutlulukla geçirdi.

Ariosto şair olarak yedi satire (taşlama) yazmış özel yakınları, günlük duyguları, yaşamınm değişken aşama-larıyla bunlara kişisel birer mektup içtenliği kazandırmıştır (1517-1525). Latin sanatçılar Plautus ve Terentius izinde yarattığı komedilerde yüksek bir başarı düzeyine erişemez. La Cassaria (Çekmece) 1508, I Suppositi (Düzmeceler) 1509, İl Negromante (Ruh Çağırıcı) 1520, La Lena (Çöpçatan) 1529, I Studenti (Öğrenciler) 1524, yarım kalan bir iki eserini kardeşi Gabriele ve oğlu tamamlayarak ölümünden sonra yayımladılar. Ariosto’yu ölümsüzleştiren başarı ömrünün olgunluk döneminde en az on yılını yazılmasına ayırdığı büyük destansı epik şiir Orlando Furioso’dur (Öfkeli Orlando) 1506-1516. Daha önce de işlenmiş olan bir konuyu şiirin gücüyle yüceleştiren Ariosto, M. Boiardo’nun anlattığı bu şövalye aşkını başka ilişkilerle de zenginleştirerek 46 şarkılık bir büyük esere dönüştürdü.

Zamanın siyasal ve dinsel çatışmaları içinde gelişen Orlando-Angelique aşkı, yer yer kıskançlık ve tutku sınırlarını aşan bu şövalyelik ülküsü, roman öncesi dünyanın en büyük şiirsel öyküsü oldu. Çıkışını izleyen 70 yıl içinde tüm Avrupa dillerine çevrildiği gibi yalnızca İtalya’da 150’nin üstünde basımı yapıldı.

Advertisement

 


Leave A Reply