Memduh Şevket Esendal Kimdir? Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği

0
Advertisement

Memduh Şevket Esendal Kimdir ve ne yapmıştır? Memduh Şevket Esendal hayatı, biyografisi, eserleri, hikayeleri hakkında bilgi.

Memduh Şevket Esendal

Memduh Şevket Esendal

Memduh Şevket Esendal, yazardır (Çorlu 1883 – Ankara 1952).

Düzenli bir öğrenim görmedi, sürekli çabasıyla kendini yetiştirdi, aile topraklarını işletti, İttihat ve Terakki içinde (1906) politik çalışmalara başladı, 1908’den sonra parti müfettişi olarak görev aldı, TBMM tarafından orta elçilikle Azerbaycan’a gönderildi (1920-1924). Bir süre İstanbul liselerinde tarih, coğrafya öğretmenliği yaptıktan sonra Tahran elçisi oldu (1925-1930). Elazığ milletvekilliğinden (1930-1932) sonra Kabil (1932) ve Moskova elçiliklerine gitti (1938’e kadar), Bilecik milletvekilliğinden CHP Genel Sekreterliği’ni üstlendi (1941-1945), 1946’da yeniden Bilecik milletvekili seçildi. İlk öyküleri 1925’lerde dergilerde göründü (Meslek), 1934’te basılan Ayaşlı ve Kiracıları romanı CHP Roman Yarışmasında üçüncü oldu, birçok gazete (Ulus, Sanat ve Edebiyat) ve dergide (Seçilmiş Hikayeler, Türk Dili) yayımlanan öykülerinin iki cildini sağlığında kitaplaştırdı. Hikayeler (1. kitap, 1946, 2. kitap, 1946). Siyasal kimliğiyle yazar kişiliğini karıştırmamak için M.Ş.E., Mustafa Yalınkat, M. Oğulcuk gibi takma adlar kullandı. Bir yazdığını birkaç kez yazarak, dilini ve deyişini yalınlaştırıp arıtan özeniyle dikkat çekti. Çehov havasında çok başarılı ürünler verdi. İlk iki kitabı Temiz Sevgler (1965), Ev Ona Yakıştı (1972) adlarıyla yeniden basıldı.

“Bütün Eserleri” 10 ciltte bir araya getirildi (1984-1985): Ayaşlı ile Kiracıları (roman), Vassaf Bey (roman), Öyküler: Otlakçı, Mendil Altında, Sahan Külbastısı, Veysel Çavuş, Bir Kucak Çiçek, İhtiyar Çilingir, Hava Parası, Bizim Nesibe.

Edebi Kişiliği

Memduh Şevket Esendal, Cumhuriyet dönemi hikayeciliğinde özgün bir yere sahip oldu. Türk hikayeciliğinin kurucusu sayılan Ömer Seyfettin‘den birer yol açıcı, öncü sayılan Sabahattin Ali’ye Sait Faik’e uzanan çizgide önemli bir kilometre taşı oldu. O yıllarda birkaç usta hikayeci kişiliğinde toplanabilen Türk hikayeciliği, Esendal‘ın kaleminde apayrı bir nitelik gösterdi. Yurdu baştan sona gezen bir aydın olarak, olağan ama son derece ilgi çekici konuları kaleme aldı. Bu konuları yalın, süssüz bir biçimde, dolambaçsız bir yoldan anlattı. Bu konuda şunları söyler:

Advertisement

” …Edebiyatı bilmediğinden, marifetsizliğimden sade yazmışımdır. Bilsem, öyle düpedüz yazar mıyım hiç? Köylü bir şeyi söylerken, dikine olduğu gibi söyler… Neden? Söylemesini bilmez, benzetmesini bilmez, anlatmasını bilmez de ondan … Marifetli insanlar öyle yapmazlar. Sözlerine, yazılarına marifetlerini sokarlar, hünerlerini gösterirler … Aslını sorarsanız, marifet hayatın içinde, hayata uymayan bir şeydir. Benim dilim kısa … İstediklerimi anlatmak güç. “

Esendal, toplumumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan vefalı, çalışkan, evine, işine, yurduna bağlı insanları severek anlatan bir usta hikayecimizdir . Oktay Akbal, Esendal’ın hikayelerinde göze çarpan ve hayranlık uyandıran en önemli değerin ‘dilinin özlüğü, duruluğu, halkın konuşma diline olan yakınlığı olmuştur’ der. Bunu bir örnekle anlatır:
“Esendal, hikayeye başladığı yıllarda, dil anlayışı bakımından çağdaşlarından, hatta bu yolun öncüsü Ömer Seyfettin’den biraz daha ileri bir çizgide olmakla birlikte, son yıllarında ulaştığı ileri dil aşamasında da değildi. Buna ancak dil devriminden sonra, zamanla ulaşabilmişti. Eserlerindeki dil duruluğunun, dilimizin son elli yıl içindeki gelişmelerle sıkı bir ilgisi olmuştur. Eski dergi ve gazetelerdeki hikayelerini, kitaplarındaki son şekilleriyle karşılaştırırsak, Esendal’ın, dil sadeleşmelerini nasıl yakından izlediği anlarız. “

Hikaye kitaplarından Temiz Sevgiler, 1920- 1925 yılları arasında yayımlandığı otuz dört hikayeyi kapsar. Başında Tahir Alangu tarafından yazılan bir önsöz bulunmaktadır. Behçet Necatigil’e göre bu kitaptaki hikayeler, “Esendal’ın kahramanlarına sevgi ve şefkatle eğilen, onları gündelik yaşayışları içinde en yapmacıksız, rahat ve karakteristik taraflarından görmesini bilen, renkli-canlı aktaran bir hikayeci olduğunu göstermektedir. “

Memduh Şevket’in hikayesi için söylenenleri romanı Ayaşlı ile Kiracıları için de söylenebilir. Fethi Naci, “Telgraf yazar gibi yazıyor romanını”diyor.

Ayaşlı ve Kiracıları

Ayaşlı ve Kiracıları

Ayaşlı ve Kiracıları, kitapta Cumhuriyetin ilk yıllarındaki başkent Ankara’ nın derme çatma, karışık dokuması, bir apartman katındaki rastgele komşuluk ilişkileri biçiminde geniş bir kesite dönüşür. Ayaşlı İbrahim Efendi’nin yaşam özeti bile imparatorluk yıkılışından Cumhuriyet’in kuruluşuna doğru gelişen çizginin aşama önemlerini belirler: Önceleri eşkıya iken zaptiye çavuşluğuna geçmiş olan bu ağa-oğlu, arzuhalcilik, genelev işletmeciliği gibi işlerden sonra otelcilik yapmış, sonra da katını oda oda kiralayarak geçimini yoluna koymuştur. Mutfak, banyo, ayakyolu gibi ortak mekanlarda karşılaşılan bu yakın yaşamda birbirine hiç uymaz kişiler belli yaşama biçimlerinde birbirine yaklaşır; öyküyü anlatan bekar banka memur kişiliğindeki gözlemci (yazar), görüp tanıdığı kişileri kendi davranışları, konuşmaları, ölçüler ve birimleriyle yan tutmadan canlandırıp tanıtır. CHP Roman Yarışması’nda (1942) üçüncülük kazanan eser, Anadolu merkezine koşan imparatorluk karışıklığını, alafranga yaşam özentilerinin dengesizliğini bütün yanlarıyla verir; sağlıklı bir çiftin umudunu taşıyarak biter.

Advertisement


Leave A Reply