Otuz İkinci Osmanlı Padişahı Abdülaziz Dönemi Önemli Olaylar

0
Advertisement

Otuz ikinci Osmanlı Padişah Sultan Abdülaziz hayatı, Sultan Abdülaziz dönemi önemli siyasi olaylar ve gelişmeler nelerdir, hakkında bilgi.

abdülaziz

ABDÜLAZİZ (1830-1876)

Osmanlı padişahlarının otuz ikincisidir. II. Mahmut’un Pertevniyal Sutlandan dünyaya gelen oğludur. İstanbul’da doğmuştur. Ağabeysi Abdülmecit’in ölümü üzerine 1681 de tahta çıktı. Az bir tahsil görmüştür. Veliahtlığı zamanında güreş, horoz dövüşü, av, cirit gibi sporlara merakı ile tanınmıştı. İri yarı, heybetli bünyesi ile ilk zamanlar halk arasında çok sevilmişti. Tahta çıkar çıkmaz Karadağ, Eflak-Buğdan, Sırbistan ve Girit meseleleriyle karşılaştı. Osmanlı orduları Karadağlıları yenince durum düzeltildi. Eflak -Buğdan meselesi, yeni seçilen prensin İstanbul’u ziyaretinde kendisine verilen birtakım tavizlerle kapatıldı. Sırbistan işi de uzun görüşmelerden sonra Belgrad’ın Sırbistan’a bırakılmasıyla neticeye bağlandı. Yıllardan beri devam eden Girit isyanları yanında, bir de Yunanistan’ın bu adayı kendi arazisine katmak istemesi yeni dertler yaratmıştı. Hariciye Nazırı Ali Paşa bizzat Girit’e giderek bazı imtiyazlar verdi. Yunanlılarla görüşmelerde bulundu. Neticede Avrupa devletleriyle yapılan konferansta Osmanlılar’ın haklı olduğu anlaşılınca mesele bir müddet için kendiliğinden yatışmış oldu.

Balkanlarda bu olaylar cereyan ederken beri tarafta Mısır Valisi İsmail Paşa da yeni imtiyazlar kopartmaya çalışıyordu. Bunlardan bir kısmını almaya muvaffak oldu. Hidivliğin babadan oğula geçmesi, valilere Hidiv unvanı verilmesi bu imtiyazlar arasındaydı. Böylece veraset hakkını kaybeden Mısır veliahdı Mustafa Fazıl Paşa Paris’e kaçtı. Yeni Osmanlılar adıyla hürriyet için uğraşan Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suavi gibi gençleri orada etrafına topladı.

Abdülaziz, 1867 de III. Napoleon’un daveti üzerine deniz yolu ile Paris’e gitti. Oradan Londra’ya geçerek dönüşte Prusya ve Avusturya’ya da uğrayıp Varna yolu ile İstanbul’a döndü. Bu seyahatte veliaht Murat, şehzade Abdülhamit ve Yusuf İzzettin efendilerle o zamanın hariciye nazırı Fuat Paşa da bulundu. Fransa İmparatoriçesi Eugenie, İmparator namına Abdülaziz’in ziyaretini iade için bir müddet sonra İstanbul’a geldi, buradan da Süveyş Kanalı’nın açılış merasiminde bulunmak üzere Mısır’a gitti. Avusturya İmparatoru Franz Josef de yine bu sıralarda Sultanın Viyana ziyaretini iade etmek üzere İstanbul’a geldi.

1870 harbinde Fransa yenilince Rusya, Paris antlaşması hükümlerini bozmak fırsatını bulmuş oldu. Londra konferansı ile, Karadenizde serbest olmak hakkını kazandı. Balkanlarda Panslavizm (Slav Birliği) propagandasının elebaşısı olan General İgnatiev o sıralarda Rus elçisi olarak İstanbul’a gelmişti. Sadrazam Ali Paşa bir yandan gittikçe baskısını arttıran dış politika ile uğraşıyor, öbür yandan da Abdülaziz’in istibdadına ve korkunç israflarına engel olmaya çalışıyordu. Ali Paşa 1871 de ölünce, Tanzimat Devrinin Fuat Paşa’dan sonra kalan son büyük adamını da memleket kaybetmiş oldu. Sadrazam olarak yerine Mahmut Nedim Paşa geçti.

Advertisement

Yeni Sadrazam bir yandan Rusların Panslavizm politikasına bilerek veya bilmeyerek hizmet ederken, öbür yandan da padişahın israf, istibdat gibi her türlü arzusuna boyun eğiyordu. Nihayet halk arasında Sadrazam hakkındaki dedikodular artmaya başlayınca Abdülaziz onu azlederek yerine Mithat Paşayı getirdiyse de bir zaman sonra Mahmut Nedim Paşa yeniden Sadrazam oldu. Devlet borçları 250 milyon altını bulmuş, hazine iflas haline gelmişti. Bosna-Hersek’te, Bulgaristan’da ayaklanmalar başlayınca, Rusya Bulgaristan’ı korumak bahanesiyle müdahaleye kalktı. O sırada İstanbul’da bir de softalar nümayişi olunca padişah Mahmut Nedim Paşayı yeniden azlederek yerine Mütercim Rüştü Paşayı getirdi. O sırada Harbiye Nazırı Hüseyin Avni Paşa, Mithat Paşa, Bahriye Nazırı Ahmet Paşa, Sadrazam, Şeyhülislam gizlice anlaşarak Ablülazizi tahttan indirmeye karar verdiler. 29-30 mayıs 1876 gecesi saray askerle sarılıp Abdülaziz indirilerek yerine Murat tahta geçirildi. Abdülaziz bu olaydan altı gün sonra bilek damarlarını keserek kendini öldürdü.

Abdülaziz’in 15 yıl süren saltanatının ilk devresi Ali Paşa sayesinde nispeten iyi idare edildi. Ondan sonra israf, istibdat yeniden başladı. Abdülmecit zamanında ilan edilen Tanzimat Kanununun aksine olarak muhakemesiz hapis ve sürgün adeti bu devrede tekrar hortladı. Bununla beraber Abdülaziz devrinde İmparatorluk donanması en kuvvetli donanmalar sırasına girdiği gibi ordunun da silahlanması için epey emek verilmiştir. Cemiyet-i Tıbbiye, Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye ve diğer birkaç mektep onun zamanında kurulmuştur.

ABDÜLAZİZ DÖNEMİNİN SİYASAL OLAYLARI (1861 – 1876)

Abdülmecit’in ölümü üzerine, yerine kardeşi Abdülaziz geçti. Abdülmecit çok savurgan bir padişahtı. Abdülaziz, savurganlıkta kardeşini çok geride bıraktı. Onun zamanında imparatorluğun mali durumu gittikçe kötüleşti ve devletin mali itibarı hem içeride hem de dışarıda büsbütün sarsıldı.

Balkanlar kaynamaya devam ediyordu. Sırbistan’da artık hiçbir Türk askeri kalmamıştı.

Panislavizm Hareketleri

Paris Antlaşması, Rusya’nın emellerine ancak 1870’e kadar engel olabildi. Bu tarihten sonra Avrupa’nın siyasi dengesi bozulunca Rusya; Paris Antlaşması’nın, Karadeniz’in tarafsızlığına ilişkin maddesini tanımadığını bildirdi. Avrupalı devletler bu isteği kabul etmek zorunda kaldılar.

Bundan sonra Rusya, Bosna Hersek, Sırbistan ve Bulgaristan gibi Slav ırkından olan yerlerde gizli örgütler kurarak etkilerini artırmaya çalıştı. Bu faaliyetlerin başlamasından bir süre sonra Balkanlarda isyanlar çıkmaya başladı. Bu isyanların başlıcası Bosna-Hersek isyanıdır.

Advertisement

Andrasy Notası ve Berlin Memarandumu

Rus yayılmasına karşı daha etkin bir politika izlemek isteyen Avusturya Başbakanı, Bosna-Hersek için Andrasy Notası diye adlandırılan bir program hazırladı.

Buna göre;

  1. Hıristiyanlara din ve mezhep serbestliğinin verilmesi
  2. Toplanan vergilerin doğrudan buralara harcanması
  3. İltizam usulünün kaldırılması

öngörülüyordu.

Osmanlı Hükümeti bu notayı kabul etmesine rağmen isyan sona ermedi.

Buna ilaveten Bulgaristan’da isyan çıkması ve Selanikte iki konsolosun öldürülmesi üzerine Avrupalı devletler çok ağır koşullar içeren Berlin Memarandumu’nu ilan ettiler.

V. MURAT’IN SALTANATI

1876 yılı, imparatorluk için kötü olaylarla doluydu. Bosna ve Hersek’te ayaklanma büyümüş, Bulgar isyanı kanlı bir döneme girmişti.

Osmanlı aydınları (en başta Mithat Paşa) ancak bir anayasanın yürürlüğe girmesiyle kargaşalığın giderileceğini savunuyordu. Abdülaziz ise anayasanın adını bile anmak istemiyordu.

Sonunda başta Mithat Paşa olmak üzere hükümet üyeleri sarayı kuşattılar. Abdülaziz’i tahttan indirerek yerine V. Murat’ı geçirdiler.

Fakat çok geçmeden V. Murat’ın akıl hastası olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine V. Murat tahttan indirilerek yerine II. Abdülhamit getirildi (1876).


Leave A Reply