Vicdan Azabı İle İlgili Kompozisyon

0
Advertisement

Vicdan azabı duyduğunuz bir anınız ile ilgili kompozisyon örneği. Suçluluk duygusu uyandıran bir anınız ile ilgili yazı örneği.

Vicdan Azabı İle İlgili Kompozisyon

Vicdan Azabı İle İlgili Kompozisyon

İÇ ACISI

Temiz kalmak isteyen bir insan ruhu için, dünyadaki en küçük suçlar bile bir azaptır. Bundan yıllarca evvel işlediğim bir suçun azabı çöreklenip kalmıştır içimde. Görünüşte belki «Devede Kulak» ama, yukarda da söylediğim gibi, temiz kalmak isteyen bir ruh için büyük azap.

Ortaokulun ikinci sınıfına gidiyordum. Çocukları olmayan orta yaşlı bir ailenin yanında kiracıydım. Ev sahibesi bir gün bana, birkaç tane badem verdi. Aldım. Odanın içinde onları kıracak birşey aradım. Gözüme pencerede duran bir dikiş makası ilişti. Makasın uç tarafından tutarak sapı ile bademleri kırmak istedim. Fakat daha ikinci vuruşta makasın sapı ortasından kopmasın mı!.. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Çocuk aklımla onu görünmeyen bir deliğe sokuverdim.

Bir iki gün sonra kadın, makası aramaya başladı. Bana sorduğu zaman, işlediğim suç yetmiyormuş gibi, «Görmedim» diye bir de yalan söyledim. Ben, kadının onun üzerinde durmayacağını sanmıştım. Fakat o, hem odanın her köşesini arıyor, hem de: «Kim aldıysa ölünce inşallah karnına batar, 30 yıllık makasımdı. Anamdan kalmıştı bana» diye beddua ediyor, dövünüyordu.

Yalan söylemiştim bir kez. Doğruyu söyleyemiyordum ona. Fakat kadının sözleri içime öyle işlemişti ki, çok geceler rüyamda makasın bilinmeyen bir el tarafından karnıma batırıldığını görüyor, yatağımdan sıçrayıp kalkıyordum.

Advertisement

Elimde olmadan işlediğim bu suç, bana çok fazla iç acısı veriyordu. Aradan iki sene geçti, liseye başladım. Fakat o acıdan kurtulamadım bir türlü. Nihayet bir gün dayanamayarak kadının evine gittim ve gerçeği anlatıp özür diledim. Kadıncağız bana karşı çok anlayışlı davrandı: «Evlâdım, sağlık olsun. Ama neye o zaman anlatmadın da bana başkalarının günahını aldırdın? Her neyse… Üzülme artık. Gönlün rahat etsin» diye beni teselli etti.

Evet, kadın beni atfetmişti. Ama, ben kendimi bir türlü affedemiyordum. Çünkü onun, otuz yıllık anısını yok etmiştim. Şimdi kırılan makasa değil, anıya üzülüyordum. Anıların insan yaşantısının bir parçası olduğunu anlıyordum artık…

Ara sıra yaşantım boyunca işlediğim suçları düşündüğüm zaman evvelâ aklıma bu olay gelir; o kadının bedduası kulaklarımda çınlar. Günün birinde ekmeğimi kendim kazanmaya başladım mı ilk yapacağım iş, ona güzel, ama çok güzel bir makas almak olacak. «O zaman onun gözünde benim makasımın da bir anısı olur. Bu, öteki makası belki biraz unutturur» diye düşünüyorum.


Leave A Reply