Anestezi Nedir? Anestezi Çeşitleri Nelerdir?

0
Advertisement

Anestezi ne demektir? Anestezi nasıl yapılır? Anestezi çeşitleri ve özellikleri, anestezikler hakkında bilgi.

anesteziAnestezi; ameliyat sırasında hastanın acı duymasını engellemek için, duygu algılamasının engellenmesidir. Duygu algılamama durumu yaratan ilaçlar (anestezik madde) aracılığıyla yapılan bu işlem sonunda gövde yerel (lokal) ya da genel olarak duyumsuzlaşır. Sözlük anlamında “duyarsızlaşma” anlamına gelen anestezi, hastalıklardan oluşan duyu kaybı anlamına da gelir. Hastalıklar sonucu oluşan duyu kayıpları, tıbbi anestezi ya da hastalık anestezisi, hekimleri oluşturduğu duyu kaybı ise cerrahi anestezi diye adlandırılır. Cerrahi anestezi genel olarak anestezi adıyla bilinir. Anestezi aynı zamanda cerrahi girişime karşın hastanın yaşamını sağlamak için uygulanan işlemlerin tümüdür. Anestezi, eski çağlardan beri hekimlerin ilgilendikleri bir konudur. İlkçağ uygarlıklarından biri olan Mısır’da hekimler iyileştirme amacıyla kesecekleri gövde bölgesini sirkeyle yıkayarak menfis taşıyla ovalardı. Bu taşın içerdiği kalsiyum karbonat sirke asidiyle tepkiye girerek karbonit asidi oluşturdu. Karbonik asidin hafif uyuşturucu etkisi, gövdenin o bölümünü belirli ölçüde duyumsuzlaştırırdı. Bu işlem daha sonra Yunan ve Roma hekimleri tarafından da uygulandı. Çin hekimleri ise anestezi için afyondan yararlandılar. Çağdaş anestezi bir anlamda ABD’li diş hekimi Wells’in hastalarına diş çekiminden önce hafif sarhoş edici azot protoksit gazı koklatmasıyla başladı (1844). Eter ve kloroformun uyuşturucu etkisi bulununca (1846-1847) modern anestezinin temelleri atıldı. 1847’de Rus bilgini Pirgoof anal yolla, 1872’de Fransız bilgini Ore damar içi yolla anesteziyi buldular. Bugün anestezi, birçok bilim adamının katkısıyla doğum benzeri doğal fizyolojik olayların bile ağrılarını ortadan kaldıracak düzeydedir.

Anestezi Türleri. Hastada ağrı duyusunun bilinçle birlikte kaldırıldığı anestezi biçimine genel anestezi denir. Genel anestezi için kullanılan maddeler bilinçle birlikte ağrılı duyusunu da yok eder. Yerel anestezide ise yalnızca ağrılı uyarımlar taşıyan sinir yolları takınarak (bloke edilerek) belli bir alandan gelen ağrılı uyaranların beyine (serebral korteks) ulaşması engellenir.

Genel Anestezi. Genel anestezikler (anestezi yapan maddeler) genellikle solunum (inhalasyon) yoluyla kullanılır. Bunların bir bölümü sıvıdır: Dietil, eter, kloroform, etilklorür, trikloretilen, halotan ve metoksifloran. Ötekiler gaz halindedir: Azot protoksit, etilen, siklopropon, Sıvı anesteziklerin hastaya solunum yoluyla verilebilmesi için buharlaştırılması gerekir. Eter ve etilklorür gibi kolaylıkla buharlaşan anestezikler, burun ve ağız örten bir gazlı bez üzerine damlatılarak buharlaştırıp hastaya verilebilir (açık damla yöntemi). Sıvı anestezikleri anestezi aygıtlarıyla kullanabilmek için, içinde buharlaşacakları kaplara (evaporatör) koymak gerekir. Bunlar içerisinden geçirilen hava ya da oksijen anestezik gaz karışımıyla buharlaştırılarak kullanılır. Anestezik gazlar ve oksijen çelik tüpler içinde saklanır. Solunum yolu anesteziklerinin yağdaki eriyikliği bunların akciğerlerden kana, kandan merkez sinir sistemi hücrelerine geçmesini ve burada tutulmalarını etkileyen en önemli fiziksel özellikleridir. Solunumla akciğer hava keseciklerine (alveoller) gelen anestezik gaz ve buhar buradan kana geçer. Dolaşıma geçen anesteziklerin bir bölümü beyne gider. Önce beyin kabuğu işlevini yitirmeye başlar. Ağrı duyusu azalır ve sonra da tümden yok olur. Henüz hastanın bilinçli olduğu bu ağrısız devreye analjezi devresi (birinci devre) denir. Daha sonra hasta bilincini yitirir, (subkortikal) beyin kabuğu alt katmanındaki merkezler devreye girer. Bu devreye eksitasyon devresi (ikinci devre) denir: bu aşamada hastada bağırıp çağırma ve çırpınma gibi hareketler görülebilir. Beyin kabuğu alt katmanındaki merkezlerin engellenmesiyle genel anestezinin cerrahi anestezi devresi (üçüncü devre) başlar. Cerrahi anestezi derinleştikçe çizgili kaslarda giderek artan bir gevşeme oluşur. Üçüncü devrenin sonunda karın içi girişimlerine olanak verecek bir kas gevşemesi olur.

Çoğunlukla kullanılan genel anestezi yöntemi Hastaya bir gece önceden uyku ilacı verilir. Anesteziden bir saat önce deri altına morfin ya da meperidinle birlikte atropin ve antihistaminik yapılır. Bu hazırlık (premedikasyon) hastayı durgunlaştırır. Korku duygusunu kaldırır, hatta uyutur. Hazırlanarak ameliyathaneye getirilen hastaya damardan serum takılır ve 2,5-5’lik tiyopentandan 150-300 mg verilerek uyku sağlanır. Anestezi maskeyle 2-3/dk azotprotoksit, 1-2 1/dk oksijen verilerek sürdürülür. Kas gevşemesini sağlamak için kas sinirleri tıkacı nöromüskülerbloker) kullanılır. Tüpleme (entübasyon) yapılması gereken anestezilerde, soluk borusu incelenimi (laringoskopi) yapılır, solunum borusu tüpü (endotrakeal tüp) konur. Tüp anestezi aygıtına bağlanarak anestezi sürdürülür. Anestezi sırasında solunumun yetersiz olduğu durumlarda solunum kesesi sıkılarak yardımcı olunur. Anestezinin sonunda solunum yolu anesteziklerinin atılması için maske kaldırılarak ya da tüpün bağlantısı açılarak hastaya oksijen verilir.

Lokal Anestezi. Ağrılı uyarımların sinir yollarından taşınmasının geçici olarak durdurulmasıdır. Yerel (lokal) anestezinin çeşitleri:

Advertisement

Yüzeysel anestezi. Anestezik madde karışımının mukozalara damlatılması, püskürtülmesi ya da sürülmesiyle yapılır. Yukarı solunum yolları, özofagus ve bronşların mukozasıyla anal mukozanın yerel anestezisi için kullanılır.

Enfiltrasyon anestezisi. Uyuşturulması istenen alandaki sinir uçlarının yerel anestezikle uyuşturulmasıdır. Bu iğneyle deri altına girilerek kesilecek tüm anatomik katlara yerel anestezik verilir. Bu amaç için % 2,5-0,5 prokain, lignokain ya da prilokain kullanılır.

Sinir blokajları. Ameliyat yapılacak olan alandan gelen sinirler kolaylıkla erişilebilen noktalarda köreltilirler.

Pleksus anestezisi. Kol ya da bacakta yapılacak ameliatlarda, anestezik madde o bölgeye giden sinir köklerine şırınga edilerek uyuşturulabilir.

Paravertebral ve parasakral anestezi. Paravertebral anestezi göğüs duvarı ve karındaki ameliyatlar için omur sinirlerine ilaç verilerek yapılır. Parasakral anesteziyse anus, rektum, idrar yolları, mesane, prostat ameliyatları için kullanılır.

Epidural anestezi. Epidural aralık, omurga kanalında 50-60 ml’lik bir boşluktur. Bu boşluğa L2-L3 arasından bir iğneyle girilerek anestezik şırınga edilir, anestezinin tam olarak yerleşmesi için 15-20 dakika beklenir.

Advertisement

Spinal anestezi. Omurilik sıvısı (spinal sıvı) içine anestezik madde verilerek yapılır.Vücudun şırınga yerinin altındaki kesiminde duyu kaybolur. Hasta ameliyat sırasında uyanıktır. Göğüs ve diyafram kaslarında felç yapıp solunumu durduracağından karnın yukarı bölümündeki ameliyatlarda kullanılamaz. Spinal anestezide çıkan yan etkileri tansiyon düşmesi ve solunum felcidir.

Anestezide Değişik Yöntemler. Anestezinin yan etkilerini yok etmek için, anesteziklerin kullanılmadığı anestezi yöntemleri de denenmektedir. Bunlar arasında Sovyetler Birliği’nde denen elektrik anestezisi (elektronarkoz) ve Fransa, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde uygulanan hipnotizma, Çin Halk Cumhuriyeti’nde uygulanan akupunkturdan söz edilebilir Elektrik anestezisi hastanın bir elektrik devresine bağlanmasıyla yapılır; deneme dönemindedir. Hipnotizma ile anestezi birçok ameliyatta denenmişse de bir hipnoz uzmanı gerektiren işlemdir. Akupunktur yoluyla anestezi konusundaki uygulamalar tanıklar önünde yapılmalarına karşın henüz batıda yaygın değildir.


Leave A Reply