Tövbe ve Bağışlama Hakkında Bilgi

0
Advertisement

İslamiyet dinine göre tövbe ve bağışlama konuları ile ilgili olarak genel bilgilerin verildiği yazımız. Tövbe, hatadan dönme ve bağışlama nedir?

İslam’da hata yapan ve bu hatasının farkına varıp pişman olan kimseler için tövbe ve bağışlanma mekanizması bulunmaktadır.

İnsan Hata Yapabilen Bir Varlıktır

En mükemmel şekilde ve kâinatın en şerefli varlığı olarak yaratılmış olan insan, aynı zamanda hata yapan, günah işleyen bir yapıya da sahiptir. Ancak önemli olan hata yapmamak değil, yapılan hatanın farkına varıp, bir daha aynı hatayı yapmamak veya en aza indirmektir.

Kişinin hatasını düzeltebilmesi için öncelikle hata yaptığını anlamış olması gerekir. Bu durumda, öncelikle kişinin kendi kendisine karşı dürüst olması, hatalarını hiçbir bahane veya mazeret ileri sürmeden bulmaya çalışması gerekir.

Hata yapan kişinin son ana kadar pişmanlık duyup tövbe etme şansı bulunmaktadır.

Advertisement

Tövbe Hatadan Dönme ve İyiye Yönelme Erdemidir

Tövbe; kişinin işlediği bir günah veya hatadan pişmanlık duyarak bir daha yapmamaya karar verip Allah’tan bağışlanma istemesidir.

Tövbe kavramında, bir tarafta günah işleyen bir birey ve diğer tarafta ise bağışlayıcı olan Allah olmak üzere iki taraflı bir ilişkisi söz konusudur.

Kur’an’da samimi, içten bir şekilde, bir daha yapmamak üzere yapılan tövbeyi Allah’ın kabul edeceği bildirilmektedir: “Kim haksız davranışlarından sonra tövbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tövbesini kabul eder, Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Maide suresi 39).

İnsan tövbe sayesinde ümitsizlik ve yersiz endişelerden kurtulup, gönlünü Allah’a açarak, manevi bir rahatlığa kavuşabilir. Allah’ın kendisini affedeceğine inanan kişi, başka insanların da hatalarını affetmek gerektiğini fark eder.

Allah Bağışlayıcıdır, Bağışlayanı Sever

Advertisement

Allah’ın sıfatları arasında yer alan “Rahman” ve “Rahim”, ” esirgeyen” ve ” bağışlayan” anlamına gelmektedir. Bu özelliğinden dolayıdır ki, Allah, insanları işledikleri günahlar yüzünden hemen cezalandırmaz. Bu gerçek bir ayette şöyle bildirilir: “Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir.” (Nahl suresi, 61.).

İnsan, ne tür bir günah işlemiş olursa olsun, Allah’tan bağışlanma dileyebilir ve tövbe edebilir, “içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tövbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Enam suresi, 54.).

İhlasla ve samimi olarak günahlarından pişman olan her insan Allah’ın kendisini bağışlaması için tevbe edebilir. Çünkü “Allah tövbeleri kabul etmek ister”. (Nisa suresi, 2).

“Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah’tan bağışlanma dilerse Allah’ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur”. (Nisa suresi, 110.).

Allah’ın kendisi bağışlayıcı olduğu gibi insanların da birbirlerini bağışlamasını teşvik etmiştir. Bu sebeple kendimize karşı yapılan yanlışları görmezden gelmek ve hata yapanları affetmek, Allah’n sevdiği bir davranıştır

Birbirini seven ve hatalarını bağışlamayı başaran bireylerin oluşturduğu birtoplumda hoşgörü, birlik ve beraberlik duyguları hakim olur.

Bağışlama Bireysel ve Toplumsal Hoşgörünün Temelidir

İnsan hata eden bir varlık olduğu için, Allah tarafından bağışlanması ve kendisinin de diğer insanları bağışlaması istenmektedir. Hatta insanların birbirlerini bağışlamaları Kur’an’da övgü ile söz edilen bir özelliktir. Bir ayette ise, “Öfkelendikleri zaman kusurları bağışlarlar”. (Şûra suresi, 37) buyrulmaktadır.

İnsanlara karşı, kusur örtücü ve bağışlayıcı olan bir kimsenin, Rabbinden bağışlanmayı umması, tövbe etmesi fıtratının gereğidir.

Bireyler birbirlerini affettiği zaman toplumda hoşgörü iklimi egemen olur. Birliktelik ve bütünlük olur. Toplumsal dayanışma ve kaynaşma ile birçok zorlukların üstesinden gelinebilir. Toplumsal hoşgörünün egemen olduğu bir toplumda, barış ve ekonomik kalkınma en belirgin olumlu özelliklerin başında gelir.

Affetmek güzeldir, ama kolay değildir. Hele öfkesi galeyan halinde iken affedebilmek hiç kolay değildir. Ancak Kur’an insanlara bunu hedef olarak göstermektedir. Kur’an’ın gösterdiği bu hedef ise, insanları ciddi bir eğitime ve nefis terbiyesine ihtiyaç göstermektedir.

Advertisement

Allah’ın Resulü ise: “Allah, affeden kulun değerini arttırır.” (Müslim, Birr: 69; Tirmizî, Birr: 82.) buyurmaktadır.

Affetmek kişiye zor gelse de öfkenin getirdiği tüm olumsuzlukları ortadan kaldıran, kişinin hem fizik hem ruhî olarak sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olan güzel bir davranıştır. Ayrıca, bağışlamakla bireysel ve toplumsal hoşgörünün temelleri de atılmış olur.

İyilikler Kötülükleri Giderir

Hata yapmaya meyilli olan insan aynı zamanda iyilik yapmaya da meyillidir. Hatta insanların çoğu, “iyi insan olmak” ve “kendisini ve sevdiklerini kötü tavırlardan, kötü insanlardan korumak” için gayret eder. Böylece insanlardaki iyilik duygusu aynı zamanda kötülüklerin de azalmasına sebebiyet verir.

İyilik ve kötülükler, Kur’an’da ve sünnetlerde açıkça belirtilmiştir. Bunun yanı sıra kötülük denildiğinde genellikle insanların aklına, yanlışlığı çoğu insan tarafından kabul edilen, birini öldürmek, hırsızlık yapmak, bir başkasının hakkını çiğnemek gibi temel tavır bozuklukları gelir. Dolayısıyla birçok insan, bu davranışlardan sakınmaları ve hatta bu tavırları gösteren insanları kınamaları nedeniyle kendilerini kötülükten çok uzak görebilirler. Oysa kötülüğün bir de açıkça görülemeyen, sinsice ve gizlice yaşanan yönleri vardır ki çoğu insan bunların kötülüğün bir parçası olduğunu kabul etmek istemez.

Kur’an ayetlerinde belirtildiğine göre iyilikler, kötülükleri siler: “.. şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir/süpürüp götürür. Bu, ibret alanlar için bir öğüttür. ” (Hûd suresi, 114); “Ancak kim zulmeder de sonra kötülüğün yerine iyilik yaparsa, bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım ve çok merhamet edenim.” (Nemi suresi, 11).

Hz. Peygamber (sav) de, bu konuda şöyle buyurur: “Kötülüklerin peşinden bir iyilik yap ki, onu sil-sin.” (Tirmizî, birr, 55; Dârimî, rikâk, 74)

İyiliklerin kötülükleri silmesine ve iyi iş yapmaya, “fiilî tövbe” de denir.


Leave A Reply