Erken Kalkmak, Uyanmak İle İlgili Atasözleri ve Anlamları Açıklamaları

0
Advertisement

İçinde ve anlamında erken kalkmak, erken uyanmak geçen atasözleri ve açıklamaları. Erken kalkmak hakkında atasözleri ve anlamları.

Erken Kalkmak, Uyanmak İle İlgili Atasözleri

Arka resim kaynak: pixabay.com

Erken Kalkmak, Uyanmak İle İlgili Atasözleri

  • “erken kalkan (çıkan) yol alır, er evlenen döl alır”
    yapacakları işe erken başlayanlar kazançlı olurlar.
  • “erken kalktım işime, şeker kattım aşıma”
    işine sabahleyin erken başlayan kimse başarı elde eder.
  • ” akşama karşı gitme, tana karşı yatma”
    yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır.
  • “ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta”
    ) çobanların akşam erken yatması, sabahleyin erken kalkması gerekir; 2) genel düzene yardımcı olan araçlar varsa yönetici rahat eder yoksa çok uyanık olması gerekir.
  • “er giden, işine; geç giden, boşuna”
    işine sabahleyin erken başlayan kimse başarı elde eder.
  • “Aş sabahın iş sabahın.”
    Sabahın bereketi erken kalkmakta başlar. Kişiler bu yüzden günlerinde erkenden başlarlar, işlerine erken giderler.

Uyanmak İle İlgili Deyimler

  • Arap uyandı (Arap’ın gözü açıldı)
    geçen bir olaydan ders alındığını anlatan bir söz.
  • gaflet uykusundan uyandırmak
    bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak: ‘Sanki Orhan Veli’nin okuyucuyu gaflet uykusundan uyandırmak için yazdığı mısra rakı şişesinin içindeymiş gibi.’ -S. F. Abasıyanık.
  • infial uyandırmak
    kızgınlığa yol açmak, öfke yaratmak
  • kuşku uyanmak
    kuşku oluşmak: ‘Fakat bu mektubun yazısı önceki gün gelen zarf üzerindeki yazıya çok benzediği için genç adamın yüreğinde bir kuşku uyanıyor.’ -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • merakını uyandırmak
    merak etmesine sebep olmak, meraklanmak: ‘Kızın en çok merakını uyandıran şey, Hasan’ın yeni kıyafetiydi.’ -O. C. Kaygılı.
  • nostalji uyandırmak
    özlem duygusu canlandırmak: ‘İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum.’ -İ. Aral.
  • şüphe uyanmak
    kuşku uyanmak.
  • umut uyanmak
    umut doğmak, umut belirmek.
  • uyuyan yılanın kuyruğuna basmak
    kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek.
  • ümit uyanmak
    umut uyanmak.
  • yankı uyandırmak
    bir olgu çevrede duygusallık, düşünce, dedikodu gibi tepki yapmak: ‘Memleket dışında bile birtakım yankılar uyandırmaya başlamıştı.’ -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • nefret uyandırmak
    nefret etmesine sebep olmak: ‘Çünkü Ömer Bey, başka birinde son derece nefret uyandıran bir kabalık, bir kusur sayılması lazım gelen o gurur ve azamet buhranları içinde bile bir çocuk saflığını saklıyordu.’ -Y. K. Karaosmanoğlu.


Leave A Reply