Toplumsal Değerler Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Toplumsal değer nedir? Toplumsal değerler nelerdir? Toplumsal değerlerin özellikleri, çeşitleri, hakkında bilgi.

Toplumsal Değerler

Toplumsal Değerler

Değerler, insanların iyi, kötü, güzel, çirkin, doğru ve yanlış olanı tanımlamak için belirlemiş oldukları ölçütlerdir. Bir toplumda, bireylerin olumlu tepki verdikleri, yani onaylayıp benimsemeye değer buldukları düşünceler, kurallar, uygulamalar, maddi nesneler gibi öğelere toplumsal değer denir. Değerler, bireylerin düşünce, tutum ve davranışlarında birer ölçüt oluşturur ve bireyleri benzer ölçütler etrafında toplayarak toplumun bütünlüğünü sağlar.

Bir toplumun yaşamında her şey değerlere göre algılanır. Bireyler, içinde yaşadıkları grup, toplum ve kültürün değerlerini benimserler. Toplumsal değerlerin temelini oluşturan ahlak ilkeleri, dinsel inançlar vb. bireylerin bir parçası hâline gelir. Bunları düşünce, değerlendirme ve seçimlerinde birer ölçüt olarak kullanırlar. Böylece; daha iyi, daha doğru, daha uygun, daha güzel ve daha önemli gibi genel yargılara ulaşma olanağı bulurlar.

Toplumsal değerler genel olarak üçe ayrılır:

1. Pratik değer: Toplum üyelerini bir arada tutmayı amaçlayan değerlerdir. Bu değerler birlik ve dayanışmayı bozacak tutum ve davranışlardan uzak durmayı telkin ederken, toplumun birliğini sağlayacak ve ihtiyaçlarını karşılayacak değerleri benimsetir. Örneğin, çalışmak ve evlenmek birer pratik değerdir.

Advertisement

2. İdeal değer: Ulaşılması beklenen yüksek ahlaki değerlerdir. Gelir dağılımının adaletli olması ideal değerdir.

3. Egemen değer: Tüm toplumlarca benimsenmiş olan ve korunan köklü değerlerdir. Örneğin; insan hakları, bağımsızlık, namuslu olma, yoksullara yardım gibi.

Değerlerin bir yönü, soyut ve geneldir. Örneğin; “İnsanlar dürüst davranmalıdır.” derken soyut ve genel bir durumu dile getiririz. Değerler, toplumdan topluma değişir. Örneğin; Doğu toplumlarında aileye bağlılık önemli bir değerdir. Ailenin çıkarı çocukların çıkarından önce gelir. Batı toplumlarında ise aileye verilen önem azalırken yerini; özerklik, bireycilik ve maddi refah gibi değerlere bırakmaktadır. Bu durumda kişi ailesine değil, öncelikle kendisine karşı sorumludur ve kişisel çıkarlar ön plandadır. Toplumsal değerler aynı toplum içinde gruptan gruba da değişiklik gösterebilir. Bunun nedeni, her toplumun kültürünün farklı olması ve aynı kültür içinde kültürün genelini paylaştığı hâlde, farklı değerleri benimseyen grupların bulunabilmesidir. Aynı kültür içinde; bir iş grubunda, kararları tek başına alan otoriter bir lidere, başka bir iş grubunda ise grup üyelerinin de fikirlerini alan demokratik bir lidere değer verilebilir.

Toplumsal değerlerin bir maddi, bir de manevi yönü vardır. Bir nesne, olay vb.’nin kullanım ya da değiştirme değeri (ekonomik değer) onun maddi yönünü; duygusal ya da sanatsal değeri de manevi yönünü oluşturur. Örneğin, Dolmabahçe Sarayı Türk toplumu için değerlidir. Bu değerin maddi yönü, sarayın ekonomik değeridir. Manevi yönü ise Türklerin kültürünün ve tarihinin bir parçasını oluşturmasından kaynaklanır. Maddi kültür unsurları değerlerde, değerler de maddi kültür unsurları üzerinde etkilidir. Örneğin; bilim ve teknolojisi gökdelenler inşa etmeye elverişli olan Amerika’da gökdelen sayısının artırılması ve bunların mümkün olduğunca çok katlı olmasına değer verilir. Burada maddi kültür unsuru olan gökdelenler, değerler üzerinde etkili olmuştur.

Kültür içinde kökleşmiş kültür içerikleri hâline dönüşen değerler; gelenekler, töreler, âdetler şeklinde somutlaşır ve çok yavaş değişir. Topluma katılanlar ise bu değerleri hazır olarak bulurlar. Bunları toplumsallaşma yoluyla öğrenir ve içselleştirirler. Örneğin; aile büyüklerine saygı gösterilmesi gibi bir davranış kalıbını kazanan bir birey; buna bağlı olarak hazır olan aile büyüklerini sevme, onlara borçlu olma, yaşlılıklarında onları koruma gibi toplumsal değerleri de kazanmış olur. Bu durum, değerlerin; din, ahlak, hukuk, gelenek vb. şeklinde kurumlaşıp insanları etkilemesiyle mümkün olur.

Toplumsal değerler, toplumsal ilişkilerden doğan davranış kalıplarına dayanırken toplumsal ilişkilere de yön verir. Çünkü toplum, değerler çerçevesinde bazı davranışları onaylar ve ödüllendirir, bazılarını ise cezalandırır. Satıcı-müşteri, çocuk-anne, öğret-men-öğrenci vb. ilişkiler her toplumda geçerli olan değerlere göre düzenlenir.

Advertisement

Toplumsal değerler zamanla değişir, yerlerine yenileri gelir, eskiyen bazı değerler atılır. Örneğin; geleneksel aileye ait olan “Büyüklerin uygun bulduğu kişiyle evlenilme-lidir.” değeri, günümüz ailesinde yerini, “Bireyler eş seçiminde özgür olmalıdır.” değerine bırakmaktadır. Değerlerin değişmesi güçtür ve uzun zaman gerektirir. Çünkü, değerler zamanla insanlar tarafından kişiliklerinin bir parçası hâline getirilir ve benimsenir. Bu nedenle değişmeleri güçtür. Değer, işlevini yitirdiği hâlde sürdürülmek istenir.

Örneğin; eskiden biriktirilen para evde el altında bulundurulur, gerektiğinde hemen kullanılabilirdi. Günümüzde bankacılık sistemi bu kadar geliştiği, istenildiğinde bankalara hiç girmeden kartlarla makinelerden bile para çekilebildiği hâlde, hâlâ parasını evinde saklayan insanlar bulunmaktadır.

Bireyin toplumsal statüsü de değerler sistemine konu olur. Kişi, toplumsal konumunu belli değerlere göre elde eder. Statülerin edinilmesinde temel alınan; dil, din, soy, eğitim, işlevsel yararlılık, servet gibi ölçütler değerler sisteminden kaynaklanır. Verilmiş statülerin geçerli olduğu bir toplumda köklü bir aileden olmak yüksek bir statüde olmayı sağlar. Özgürlük, eşitlik gibi değerlerin önemsenmediği bir toplumda baskıcı yönetim egemendir ve güçlü olanın ya da olanların statüsü yüksektir.

Toplumsal değerler toplumsal grup ve kurumlarla da yakından ilişkilidir. Aynı değerleri paylaşan kişiler, bir araya gelerek grupları oluştururlar. Örneğin; doğal çevrenin korunması değerini paylaşan insanlar bir araya gelerek bir grup oluştururlar ve bu değer için mücadele ederler.

Toplumsal kurumlar, değerler çerçevesinde oluşur. Örneğin; dürüstlük, saygılı olmak, hoşgörülü olmak gibi değerler ahlak kurumunu; vatansever olmak, millî servete sahip çıkmak, milleti için iyiyi, güzeli, doğruyu gerçekleştirmeye çalışmak gibi değerler siyaset kurumunu oluşturur. Kurumlar bu değerlerin temeli üzerinde yükselir. Bireylerin bu değerler doğrultusunda davranmalarını sağlar.

Toplumsal değerler, toplumsal gruplar ve kurumlar aracılığıyla benimsenir. Gruplar ve kurumlar, temellerini oluşturan değerlerin üyelerince içselleştirilmesini sağlar. Örneğin; ahlak kurumu, kendi değerlerini bireylerin benimsemesini sağlar ve nesilden nesi-le aktarır.

Her toplumun kendisine özgü olan değerler sistemi, toplumsal kimlik adını alır. Türk, Fransız, Alman toplumlarının farklılığı, değerler sisteminin, dolayısıyla toplumsal kimliklerinin farklılığından kaynaklanır. Bireyler, doğumlarından itibaren ailelerinden toplumsal değerleri öğrenmeye başlarlar. Toplumsallaşma adını alan bu süreç, aynı zamanda bireyin toplumsal kimlik edinme sürecidir. Birey, bu değerleri içselleştirir, kendi kişiliğinin bir parçası hâline getirir. Bu nedenle de içinde yaşadığı toplumun etkisini ömür boyu taşır.

Toplumsal değerler, toplumsal yaşamda uyulması gereken belirli ilkeleri gösterdiklerinden, toplumsal yapı ve toplumsal düzen açısından çok önemlidir. Sevgi, saygı, dostluk, dayanışma ve yardım gibi değerler topluma yön verir. İnsanlar bu değerlere göre davranırlar. Toplumsal düzen de bu yolla sağlanmış olur. Değerlere uymak toplumun devamını sağlar. Vatan sevgisi ve kahramanlık gibi değerler de toplumun sürekliliğini sağlar.

Toplumsal düzen ve toplumun devamı açısından bu kadar önemli olan toplumsal değerlerin başlıca işlevleri şöyle sıralanabilir:

• Toplumsal bütünleşmeyi sağlar, toplum birliğinin ve düzeninin sağlanmasına yardımcı olur.

• Kişilerin toplum tarafından değerlendirilmesinde bir araç ve ölçüt oluşturur.

Advertisement

• Kişilerin toplumla uyum içinde olmalarını sağlar.

• Toplum açısından yararlı nesne ve durumları göstererek bireylerin bunlar için çaba göstermelerini sağlar.

• Toplumsal denetimi sağlar.

• Aynı değerleri paylaşan bireylerin toplumsal grupları oluşturmalarına yol açar.

• Toplum üyeleri arasında iş birliği ve dayanışma yaratır.

• Kişilerin toplumsal statülerini ve rollerini seçmelerine yardımcı olur.


Leave A Reply