Albert Camus Kimdir? Ünlü Veba Kitabının Yazarı Fransız Yazarın Hayatı

0
Advertisement

Albert Camus kimdir? Büyük Fransız yazar Albert Camus hayatı, biyografisi, eserleri, başlıca eserlerinin kısa özetleri, hakkında bilgi.

Albert Camus

Albert Camus

Albert Camus; Fransız yazarıdır (Cezayir/Mondovi 1913 – Villeblevin 1960). Cezayir Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Bir türlü ısınamadığı Arap öğrenciler arasında derin bir yabancılık çekmesi, sağlığını bozarak üniversiteyi yarıda bırakmasına yol açtı. Bir ara amatör bir tiyatro topluluğu kurdu (1934-1938), sonunda gazeteciliği seçerek Paris’e yerleşti. 1937 yılında yayımlanan ilk kitabı L’Enver s et l’Endroit (Tersi ve Yüzü) ve 1938’de çıkan Les Noces (Evlilik) anı ve deneme türünde eserlerdir.

İlk romanı Yabancı (L’Etranger) 1942 ile parlak bir başarı kazandı. Aynı yıl içinde yayımlanan Mythe de Sisyphe (Sisiphos Mitosu) ise dünyanın saçmalığı temalarını işledi. Gençliğinde çektiği yabancılık, zamanla Schopenhauer’den, Kierkegaard’ dan, Nietzsche’ye; Pascal’dan Chamfort’a birçok kötümser, nihilist, ahlakçı filozoftan beslenen özgün bir dünya görüşüne dönüştü. Camus’ya göre, insan akıl dışı bir dünyada saçma bir yaşam sürer. Yapılabilecek en anlamlı iş başkaldırıdır. Camus’nun bireyci felsefesi, toplu dayanışma boyutu kazanarak bir başkaldırı ahlakı özelliği de alır, Descartes’ın ünlü sözünü benzeterek “başkaldırıyorum o halde varım” der. Veba (La Peşte) 1947, romanı ile dünya çapında ünlendi.

L’Homme Révolté (Başkaldıran İnsan) 1951, adlı en önemli deneme kitabı başkaldırı felsefesini en ayrıntılı olarak işlediği eseri oldu. Kendisiyle aynı dönemde eserler veren ve bazı ortak yanları bulunan dostu Sartre’dan ayrıldığı ve onunla oldukça sert kalem kavgalarına sürüklendiği nokta da başkaldırının içeriği konusunda oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında direniş örgütleriyle ilişkiye geçti ve kurucularından biri olduğu sosyalist Combat (Kavga) gazetesinde 1944 Ağustosundan sonra imzasız başyazılar yazdı, savaştan sonra da gazete yazarlığını sürdürerek döneminin önemli politik sorunlarında yürekli tavırlar aldı.

Albert Camus Kimdir?

Bazı düşüncelerini daha etkili anlatacağına inandığı oyunlar yazdı: 1944’de sahnelenen Yanlış Anlama (Le Malentendu), Caligula (1945), Sıkıyönetim (L’Etat de Siege) 1948, Les Justes (Adiller) 194% sahne, tekniği açısından yer yer zayıflıklar taşımakla birlikte Camus’nün düşüncesini başarıyla yansıtırlar. 1956’da Düşüş (La Chute) romanı çıktı. Bazı öykülerini 1957’de yayımlanan L’Exil et le Royaume (Sürgün ve Krallık) kitabında topladı. Her türlü süsten uzak, dupduru bir dili olan Camus, 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Daha pek çok eserler verebilecek bir yaşta, yaşamın saçmalığı görüşünü haklı çıkartır gibi olan bir trafik kazası sonunda öldü.

Advertisement

Başlıca eserlerinin özetleri:

Veba,

Yazarın doğum yeri olan Cezayir’deki Oran Kenti’ne farelerin taşıdığı salgın bir hastalığın getirdiği acıları, yıkıntıyı işlemiş görünen yazar, veba mikrobunun simgesi altında toplumların tutunabileceği çeşitli toplu kötülüklerin eleştirisini yaparken gerçekten insanlık nitelikleri taşıyan kişilerin ne yapmaları gerektiğini de (Dr. Rieux), açıklamak fırsatını bulur. Tek başına yaşayan insan yalnızca bireysel değerler görüp, tekil hazlar tadabilir. Oysa saçmalığa (alegorili tanım) karşı savaşta insanlar birleşebilirlerse; adalet, düşünce saygısı dostluk, direniş yardımlaşma, özveri gibi nice değerler koyabilirler ortaya. Böylece savaş arkadaşlığı yeni bir ahlakın da kurulmasına yol açabilir, romandaki Dr. Rieux, kendi adına bireysel çıkarları ve korkusu yolunda değil insanlığın durumu içinde girişir bu savaşa.

Yabancı,

Dünyanın saçmalığı (abeslik) açıklamayı amaç edinen yazar, duygularını çevresine uydurmayı yalancılık sayan kahramanı Meursault’un yazgısını, kolayca suçlanabilecek durumlar yaratmıştır. Uzun yıllar kaldığı, anasının ölümünü kayıtsızlıkla karşılar görünmesi, bir anlık sanı ve korku paniğiyle bir Arabi öldüren roman kahramanı için en köklü suçlama konusu olacaktır. Kentsoylu âdet ve geleneklere davranış ortaklıklarına uyamamış olması, onu ölüme götürecek en güçlü kanıtları oluşturur. Meursault, bu dünyanın yabancısıymış gibi.


Leave A Reply