Alfabe Nedir? Alfabenin Tarihi

0

Alfabe nedir? Alfabenin kökeni, tarihte kullanılan alfabeler ve özellikleri, alfabenin tarihçesi, gelişimi, Yunan, Latin ve Türk alfabesi hakkında bilgi.

alfabeAlfabe;bir dildeki sesleri karşılayan simgelerin (harflerin) oluşturduğu, belirli sırası olan işaretler topluluğudur. Alfabe terimi, kökeni Sami olan Yunan alfabesinin ilk iki harfi alfa ve beta’dan türemiştir. Alfabe yalnız sessiz harflerden oluşan Kuzey Sami yazısına bağımlı bir Yunan buluşudur. Bir dil için ayrı ayrı zaman ve yerlerde değişik alfabeler kullanılabilir. Çünkü harf denilen işaretler “görece”dir. Aynı ses ayrı alfabelerde değişik işaretlerle gösterilebilir. Örneklersek “a” sesi zaman içinde değişmez ama bu ses Latin alfabesinde başka, Arap alfabesinde başka bir işaretle gösterilir. Genellikle bir ulusal alfabede ulusun dilindeki seslerin hepsi için ayrı ayrı harfler bulunmaz, birbirine yakın sesler aynı harflerle gösterilir: Türkçede “ke” ve “ka” seslerinin “k”, “ga” ve “ge” seslerinin “g” harfiyle gösterilmesi gibi, kimi zaman da bir sesi iki harfle karşılanır. Türk alfabesinde “ğ” ve “y” harflerinin aynı yaklaşık sesi yansıtmaları gibi.

Bir dile yabancı dillerden sözcükler girdiğinde ulusal harfler bu sözcüklerin yazılışında yeterli olamayabilir. O zaman “düzeltme işareti” denilen yardımcı işaretler kullanılır (Türkçede “hala” ve “hâlâ” sözcüklerinde olduğu gibi). Bazen de bir ulus, başka bir ulustan aldığı alfabeyi, kendi dilindeki seslere göre ekler ve işaretlerle geliştirir: Osmanlı döneminde Türklerin Arap alfabesine ekledikleri ph (ö), ö (ğ) ü (g) harfleri Cumhuriyet döneminde kabul edilen Latin alfabesine eklenen ç, ş, ğ harfleri. Sesler harf gruplarıyla da gösterilir. Bu harf birleşimleri Avrupa dillerinde görülen ch, tch, tsch (hepsi ç sesi için) birleşimleriyle örneklenebilir.

Bir ulusun kullandığı alfabe genellikle, o ulusun toplumsal ve dinsel yaşamına bağlıdır. Slav ulusları dinsel nedenlerle iki ayrı alfabe kullanırlar. Katolik Hristiyan olan Polonya, Çek, Slovak, Hırvat ve Slovenler Latin alfabesini; Ortodoks Hristiyan olan Ruslar, Bulgarlar ve Sırplar Kiril alfabesini kullanırlar. Kültürün alfabe seçimine etkisi Romenlerde görülür. Latin kökenli olan Romenler 1860’a kadar Kiril alfabesini kullandılar. 1860’ta Ortodoks dininden olmalarına karşın, Latin kökenli oluşuna dayanarak Latin alfabesini aldılar. Türkler 8. yüzyıldan beri aldıkları ve etkilendikleri kültür ve dinlere göre çeşitli alfabeler kullanmışlardır. Şamanizm, Brahmanizm, Hristiyanlık (Manihaizm), Musevi ve İslâm dinini benimseyen Türklerin kullandıkları alfabeler şöyle sıralanabilir: Göktürk, Sogd, Budist Uygur, Brahman Uygur, Hristiyan Uygur, Manihai, İbrahi ve Arap.

Gerçekte alfabe, yıllar boyu ileri düzeyde gelişmiş bir yazı biçimidir. Yazı karakteriyle ses arasındaki ilişki, geleneklere göre değişkendir ve kesin olarak saptanamaz. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, tüm yazı biçimleri için bu tanımlama doğru olmayabilir. Örneğin piktograph (resim yazı), ideograph (işaret yazı) ve hiyeroglif alfabelerinde, simgeleriyle anlamları aralarındaki temel ilişki oluşturur. Bunlar ve ötekiler arasında en uygunu, alfabe yazısıdır. Çin yazısı gibi olanlar düşünüldüğünde, alfabenin kolay öğrenimi yadsınamaz. Bir dilden ötekine aktarımı da kolaydır. Bu yüzden 3.000 yıldan bu yana çok az değişikliğe uğramıştır.

Kökeni. En eski bilinen alfabe yazısı Yunanistan’da Pylos (Navarino), Mi-ken ve Girit’te bulunmuştur ve ÎÖ 2000 yılından kalmadır. Bu ilk Yunan yazısının, Fenikeli tüccarların Yunanistan’a taşıdığı Kuzey Sami yazısının değişken bir biçimi olan Kanaan alfabesinden çıkartıldığı varsayılır. Alfabenin harflerinin Yunanca adları olan alfa, beta, delta, vb yine Sami kökenli olduklarım gösterir. 1929’da Suriye kıyısındaki Ras Şamra’ da (eski Ugarit) ÎÖ 15. yüzyıla ilişkin harflerden oluşan çiviyazılı tabletler bulundu. Bunların kökeninin Kuzey Samilerden çıktığı saptandı. 1933’te Lübnan’ın Byblos Bölgesi’nde elde edilen bulgular ise İÖ 22. yüzyıla kadar uzanıyor ve simgeler, Mısırlıların hiyeroglif yazı türüne benziyordu. Bu ve bundan sonraki buluntuların ışığı altında çeşitli kuramlar geliştirdi. Sir Arthur Evans, alfabeyi Filistinlilerin Girit’ten Filistin’e ve oradan da Fenikelilerin Yunanistan’a taşıdığı kuramını öne sürdü. Alan Gardener ise 1916′ da Mısır’ı başlangıç yeri kabul ediyor ve Mısır hiyeroglifiyle Sami alfabesi arasında yakın ilişkiler kuruyordu. Eldeki kaynaklara göre, 4 Sami alfabesinden “Sabaea”da 29 harf vardı ve soldan sağa, aynı zamanda sağdan sola yazılıyordu.

Yunan Alfabesi. Yunan alfabesinin iki biçimi olan Khalkidik (Kalsid) ve îonik (îon) türü, onlardan çok önce uygarlık kurmuş olan Anadolu’nun batı ve kuzey halklarından alındı. Kazı bulgularından elde edilen sonuçlar, Yunan ile Kuzey Sami kökenli Fenike alfabesi arasındaki yakın benzerliği ortaya çıkardı. Yunanlılar, aldıkları alfabenin 22 Sami harfinden bazısını sessiz harflere dönüştürdüler ve birkaç harf eklediler. Yunan alfabesi iki ana bölümden oluşuyordu: Doğu ve Batı alfabesi. Her biri de kendi içinde yan bölümlere ayrılıyordu.

Latin Alfabesi. Batı Yunan ve Khalkidik alfabeleri, Etrüskler aracılığıyla İtalya’ya getirildi. Umbria, Toscana ve çeşitli Alp halklarının kullandığı lehçeler Etrüsk kökenlidir. Latin alfabesinin oluşumuna, Etrüsk dil ve uygarlığının büyük etkisi oldu. 23 harfi içeren Latin alfabesinde Y ve Z harfleri de vardır. Ortaçağ süresince İngiliz alfabesine kadar uzanan Latin harflerine sonradan İ, J, U, V ve W katıldı.

Öteki Alfabeler. Hint alfabesinin iki kökeni vardır. Kharosthi ve Brahmi. Brahmi’nin kaynağmın kesin bilinmemesine karşın, Seba ülkesi (eski Yemen) tüccarlarının getirdiği ve Güney Sami alfabe grubundan çıktığı sanılıyor. Brahmi alfabesi, tüm çağdaş Hint grubu alfabelerinin kaynağıdır. Kharosthi ise, Arami (eski Suriye) alfabesinin Hint dillerinin gereksinmesine göre değişikliğe uğramış biçimidir. Pers egemenliği döneminde batı Hin-
distan’da kullanıldı. Yazısı ilk kez İÖ 3. yüzyılda ortaya çıktı. Sasani Krallığı döneminde Perslerin Arsakid ve Sasanilerin Pahlavi alfabeleri yan yana yürürlükteydi.

Çağdaş Arap alfabesi, yine Arami alfabesinin geliştirilmiş bir biçimidir. Bir eski Arap ülkesi olan Neba’da kullanıldığı ve İÖ 5. yüzyıla kadar uzandığı kanıtlandı. İslâmlığın ilk döneminde iki tür Arap alfabesi görülür. Kûfi ve Nakşi. Birincisinin kullanımı zorluğu nedeniyle resmi amaçlara bağımlı kaldı. Nakşi alfabe gelişerek bugünkü çağdaş Arap alfabesini oluşturdu.

İranlılar, Türkler ve öteki bazı uluslar Arap alfabesinin uzun süre kullandılar. Ancak çağımızda, tıpkı 1928 Harf Devrimi ile kabul ettiğimiz gibi Latin ya da Yunan alfabesini kullanmaya başladılar.

Arami kayıtları, İÖ 800’lere kadar uzanır. Kuzey Suriye’de ilk izlerine rastlanan Arami alfabesi, Kuzey Sami alfabelerinden çok daha yaygınlaştı. Asya’da çiviyazısıyla birlikte kullanıldı. Arami alfabesinin gelişmiş biçimi çağdaş İbrani ve Palymra (Suriye) alfabelerinde görülür. Anadolu’da İÖ 1000 yıllarının ilk yarısında bir grup alfabenin çıktığı saptandı. Bunlardan önemli olanlar arasında Karya ve Likya alfabeleri vardı. Öte yandan Frig alfabesinin kaynağı yine Yunan alfabesine dayanır. Yunan kökeninden gelen Ermeni alfabesine, Pers egemenliği sırasında, Pers harflerinin katıldığı görülür.

Alman (Eski Germen) bölgelerinde, Yunan alfabesine yakınlığıyla bilinen Rune alfabesinin, İtalyan kökenine dayalı olduğu tartışmalıdır. İngiltere ve İrlanda’da yaşayan Keltler, olan Ogham yazısı kulanılırdı. İki Slav alfabesi olan Kyrillik (Kiril) ve Glagolitik, 9. yüzyıla kadar uzanır. İkisi de o dönemin Yunan alfabesinden türemiştir. Ancak Slav dilindeki sesleri simgelemek için çeşitli harfler eklenmiştir. Glagolitik, alfabe 17. yüzyıla kadar Hırvatistan Bölgesi’nde yaşadı. Kiril alfabesi ise Slav dilinin kullanılan alfabesi oldu.

Türk Alfabesi. Türkiye Cumhuriyeti’ nde 1928’den beri kullanılan alfabede 29 harf vardır: abcçdefgğhıijklmnoöprsştuüvyz. Bu 29 harf Türk kültür dilindeki 32 sesi karşılar. Değişik sesleri de karşılayan harfler şunlardır: e harfi: açık ve kapalı iki sesi karşılar (koyun eti’ndeki e açık, etmek’teki e kapalı), g harfi: ga ve ge seslerini karşılar (gazete ve gelen sözcüklerindeki gibi), k harfi: ka ve ke seslerini karşılar (karşı ve kel sözcüklerindeki gibi). Ayrıca 1 harfi de kalın 1 ve ince 1 seslerini karşılar (al ve el sözcüklerindeki gibi). Ayrıca yerel ağızlarda bulunup yazı dilinde bulunmayan kimi sesler (k ile h seslerinin karışımı olan hırıltılı h sesi ve n ile g sesinin karışımı olan sağır n sesi) alfabede gösterilmez.


Leave A Reply