Alkollü İçkilerin İnsan Üzerindeki Etkileri (Vücudumuza) Nelerdir?

0
Advertisement

İçerisinde alkol bulunan içeceklere karşı insan vücudunun verdiği tepkiler. Kanımızda hangi oranda alkol bulunursa ne olur sorularının cevapları

İlaç ve Alkol Kullanımı

Kaynak : Pixabay.com

Bileşiminde alkol bulunan içeceklere «içki» denir. İnsanlar çok eski çağlardan beri çeşitli yollarla keyif verici içkiler yapmışlardır. Çinliler’in M.Ö. 1000 yıllarında pirinçle darıdan «çu» adını verdikleri bir içki yaptıkları biliniyor. Gene M.Ö. 800 yıllarında Hindistan’da, Seylân’da pirinçten, palmiye öz suyundan içki yapılırdı. Orta Asya Türklerinin kısrak sütünden yaptıkları «kımız»ın tarihi de M.Ö. 500 yıllarına kadar uzanıyor.

İçkiler ya mayalama, ya da damıtma yolu ile yapılır. Mayalama yolu ile yapılanlar bira, şarap, vermut vs. damıtma yolu ile yapılanlar da rakı, viski, votka gibi içkilerdir.

Alkollü içkiler fazla alındığı zaman vücutta çeşitli bozukluklara yol açar. Alkolün etkisi dolaşım sistemindeki yoğunluk derecesine göre değişir. Alkolün yaptığı etkilerin benzerini karbon monoksit, çeşitli uyuşturucu maddeler, afyonlu maddeler de meydana getirir. Ancak, toplum içinde en yaygın olan keyif verici madde alkollü içkilerdir.

İçkinin Etkileri

Kandaki alkol yoğunluğunun en az olduğu zamanlarda bile beyinde düşünme, muhakeme etme gibi faaliyetlerin merkezi olan kesimlerin çalışmasında bir aksama görülür. Çok geçmeden endişeler, asabi gerginlikler, düşünce konuları dağılır; dünya toz pembe görülmeye başlar; benlik büyük bir önem kazanır. Bunun sonucu olarak içkili kimseye büyük bir konuşma isteği, serbestlik gelir. Bu, içkinin meydana getirdiği uyarma (tembih) değil, çeşitli merkezlerin yaptığı kontrol etkilerinin ortadan kalkmasından ileri gelen bir haldir. Bu kontrolün ortadan kalkması herkeste aynı şekilde belirmez. Kimisi neşelenir, konuşkan olur; kimisi çabuk öfkelenir, saldırgan olur. Daha başkaları büsbütün menfi bir tavır takınır, yalnız kalmak ister, bir kenara çekilip ağlamaktan hoşlanır.

İçkinin bu çeşitli etkileri doğrudan doğruya içenin ruhî ve bedeni durumu ile ilgilidir. Birçok ilâçlara karşı olduğu gibi, alkole karşı da herkes kendi bünye yapısına göre bir tepki gösterir. Ote yandan, sürekli içki içme alışkanlık doğurur.

Advertisement

Kandaki alkol yoğunluğunun ne gibi etkilere yol açtığı aşağıdaki şekilde gösterilmiştir :

  • Binde 5’e kadar: Ancak çok hassas psikolojik testlerle anlaşılır. Başka etki görülmez.
  • Binde 5-10 arası: Bazı kimselerde cevapların gecikmesi, heyecanlarda düzensizlik gibi haller başlar.
  • Binde 10-15 arası: Birçok kimselerde alkolün etkileri görülür. Görüş azalır, hareketlerde düzensizlik olur.
  • Binde 15-22 olursa: Herkes mutlak olarak alkolün etkisi altına girer.
  • Binde 18-33: «Tam sarhoşluk» diye adlandırılan hal meydana gelir. Kasların hareketi kontrol edilemez. Yürürken yalpalanır, konuşurken dil dolaşır.
  • Binde 27 – 44: Uyuşukluk, sersemlik hali başlar.
  • Binde 36 – 55 : Şuursuzluk baş gösterir.
  • Binde 45 ve daha yukarısı: Giderilmesi imkansız sinir bozuklukları, ölüme sürükleyen felçler meydana gelir.

Oksijeni az olan yüksek yerlerde alkol zehirlenmesi daha çok görülür. Öte yandan, sarhoş bir kimse temiz hava solunur, saf oksijen alırsa daha çabuk ayılır. O halde alınan alkolün etkileri sinir hücrelerindeki oksitlenmenin durumu ile de ilgilidir.

İçkilerle vücuda gireri alkol daha çok karaciğerdeki oksitlenmeyle vücuttan atılır Yüzde pek az miktarda solunum, terleme ve idrarla atılır. Fazla içki, ayılma sırasında baş ağrısı, sersemlik, baş dönmesi, uyuşukluk gibi hallere yol açar Bunlardan kurtulmak için yeniden içmek insanı «alkolizme» (içki alışkanlığına) götüren ilk basamaktır,

Birçok kimselerin devamlı olarak içmelerinin sebebi can sıkıntısı doğuran çeşitli duygulardan kaçma isteğidir. İster gerçek, ister hayalî bazı güçlüklerden kaçmak isteyenler, kendilerini hayat karşısında zayıf, iktidarsız, başarısız görenler, alkollü içkilerden kurtuluş umarlar. İçkinin verdiği geçici uyuşukluğa kapılan bu gibi kimseler sonunda alkolizmin uçurumuna yuvarlanırlar. İçkiyi alışkanlık haline getirenler çok defa yemekten de kesilirler, vücudun zayıf düşmesi sonunda büyük sinir bozuklukları kendini gösterir. Müzmin alkolizm zamanla zihnî melekelerin harap olmasına yol açar. Karaciğer, böbrek ve beyin gibi hayati organlar bozulur.

Bir kısım tıp otoriteleri alkoliklerin vücutlarının kimyasal yapısının anormal olduğunu, onların bu yüzden içkisiz duramadığın» söyler. Her ne olursa olsun alkolizm bir hastalıktır. Ara sıra, ölçülü içenlerin durumu ile alkolizmi birbirine karıştırmamalıdır. Alkolizme uğramış bir kimse içmeden duramaz, içmeye başlayınca da sızıncaya kadar içer. Hele alkol yiyecek yerini tutmaya başlarsa alkolik nevritleri baş gösterir. Bunun en büyük sebebi vitamin bozukluğu olduğundan doktorlar çok defa büyük Ölçüde B vitaminleri alınmasını tavsiye ederler. Alkolizm ruh hekimlerinin de bakımı altında tedavi edilmesi gereken, zaman zaman toplumun düzenine etki yapan bir hastalıktır.


Leave A Reply