Amerika Kıtasına Avrupalıların İlk Yerleşmesi

0
Advertisement

Avrupalıların Amerika kıtasına ilk yerleşimleri ne zaman ve nasıl gerçekleşmiştir? Amerika kıtasına Avrupalıların ilk yerleşimleri.

İsveçli ve Felemenkli tüccarlar 17. yüzyılda Delaware ve Hudson ırmakları üzerinde koloniler kurmuştu; Rus tüccarlar da yüz yılı aşkın süredir Kuzey Amerika’nın batı kıyılarında etkinlik gösteriyordu. Ama bu ülkelerin Kuzey Amerika’nın yerleşmeye açılmaşındaki payı İspanyolların, Fransızların ve İngilizlerin katkısına göre önemsizdi.

İspanyollar. Ülke içindeki hoşnutsuzluk, serüven ve zenginlik tutkusu, Hıristiyanlığı ve Avrupa kültürünü yayma çabası, İspanyolları Yenidünya’ya sürükledi. Yolculukları düzenleyenler ve zaman zaman da krallık, Kuzey Amerika’ya nüfus akınını destekliyordu; ama, yalnızca güvenilir İspanyol yurttaşlarına göç izni veriliyordu. Nueva Espana’nın çoğunluğu Endülüs kökenli olan beyaz nüfusu 1570’te 54 bine ulaşmıştı. Zenginlerin olanakları, yerli halkın becerileri ve iklim koşulları, ispanyolları büyük ölçüde Yerli emeği kullanmaya yöneltti. Kral, bir süre sonra Yerlilerin köle olarak çalıştırılmasını yasakladıysa da kölelik ortadan kalkmadı. Üstelik zorla çalıştırmanın yeni biçimleri gelişmeye başladı. İspanyol silahları, Avrupa kökenli hastalıklar ve yeni yönetim, adaların yerli halkını hemen tümüyle ortadan kaldırdı. İspanyollar, onların yerini Afrika’dan getirdikleri kölelerle doldurmaya çalıştılar. 1570’te Nueva Espana’ da yaklaşık 93.500 Afrikalı ve mestizo (melez) vardı. Giderek azalmış olmasına karşın, iç bölgelerdeki Yerli nüfusu 1570’te 3 milyona ulaşıyordu. İspanyolların kıtaya yerleşmeleri, büyük boyutlu bir etnik karışıma yol açtı.

Protestan Fransızların (Huguenot’lar) Florida kıyılarına yerleşmesi, İspanyolların Bahama Kanalındaki deniz ulaşımını tehdit ediyordu. İspanyollar 1560’larda Floridâ’yı işgal ettiler. Virginia’daki misyonerlik çabaları başarısız oldu; ama Carolina ve Georgia kıyılarında kurulan misyonlar varlıklarını sürdürdüler. 16. yüzyıl sonunda Juan de Onate New Mexico’yu kolonileştirdi. 1610’da Santa Fe kuruldu. 18. yüzyılda İspanyollar, Büyük Okyanustaki sınırlarını, Sonora bölgesinden San Francisco Körfezi’ ne kadar genişlettiler.

İngiliz kolonileri. Londra Virginia Kumpanyası’nm Jamestown’ı kurmasından sonra ingilizler, Maine’den Georgia ve Batı Hint Adalarına kadar, Kuzey Amerika kıyıları boyunca çok sayıda koloni kurdular. Kişiler ve gruplar, İngiltere hükümetinden kendilerine Yenidünya’da toprak ve yönetim ayrıcalıkları veren beratlar almaya çalıştılar. Virginia’daki deneyimin, Aztek hazinesiyle boy ölçüşecek bir zenginlik yaratma umutlarını yok etmiş olmasına karşın, ekonomik olanaklar birçok girişimciyi buralara çekti. Koloniler, kumpanyaların ve mülk sahiplerinin denetiminde olmalarına karşın, sonuçta krallığa bağlıydılar.

Kuzey Amerika ilk Avrupalılar

Advertisement

İngiliz kolonilerinde yaşayanlar, çiftçilik, balıkçılık, gemi yapımı ve ticaretle uğraşıyorlardı. Güney kolonilerinde tütün, pirinç ve çivit üretimi, Batı Hint Adalarındaki plantasyonlarda ise şeker üretimi önem taşıyordu. Virginia ve Plymouth’a yerleşenler arasında önceleri ölüm oranı yüksekti; ama İngiltere’deki çitleme hareketi, toprak fiyatlarının yüksekliği, Stuart hanedanının dinsel politikaları karşısında duyulan hoşnutsuzluk, buna karşılık kolonilerdeki cömert toprak dağıtım ve yönetim sistemi gibi etkenler İngilizleri gene de buralara çekti. 1630’larda büyük bir Püriten göçmen grubu Massachusetts’e geldi. Bunun hemen ardından Püriten göçmenler Connecticut, Rhode Island ve New Hampshire’a gelmeye başladılar. Almanlar, İskoçlar ve İrlandalılar 1700’den sonra Pennsylvania’ya ve güneydeki kolonilere yerleştiler. İskoçlar, Galliler ve Protestan Fransızlar da kıtaya geldi. 1600’den sonra güney kolonilerine çok sayıda Afrikalı köle getirildi. 1760’ta Kuzey Amerika sömürgelerinde, Avrupa ve Afrika kökenli 2 milyonu aşkın insan yaşıyordu.

Yerlilerle ilişkiler, toprak politikası, yüzey şekilleri, toprağın verimi ve daha bir dizi etken, yerleşim düzenini değiştirdi. 19. yüzyıl başlarında ABD’nin sınırını Mississippi Irmağı oluşturuyordu. 1840’larda öncüler, Oregon, Utah ve California yerleşmelerini kurdular. 1848’de California’da altın ve gümüş bulunmasının ardından maden arayıcıları Cordilleralar’a akın etti. 1860-1900 arasında çiftçiler yüksek düzlüklere yayıldılar. 1790-1830 arasında ABD’ye gelenlerin sayısı, yılda ortalama 10 bin dolayındaydı. Bu akın, 1850’lerde yılda 280 bine çıktı. 1890’larda ise her yıl ortalama 370 bin kişi ABD’ye göç ediyordu. Fransız kolonileri. Kıtadaki Fransız kolonileri, Kuzey Amerika anakarası üzerindeki New France (Kanada) ile Acadia’da (Nova Scotia kıyıları) kuruldu. Ama Acadia 1713’te İngilizlerin eline geçtiğinde, Fundy Körfezinde yalnızca 1800 Fransız vardı. New France’deki kürk tekelini elinde tutan Fransız kumpanyalarının kötü yönetimi nedeniyle krallık, 1663’te koloniyi doğrudan denetimi altına aldı. O sırada koloni nüfusu 2.500 kadardı. Daha sonra, uygun koşullarla toprak edinebilme olanağı tanınarak ve Fransız askerlerinin New France’da kalmaları sağlanarak, buralara gelen göçmen sayısı artırıldı. Göçmenler, Fransa’dan hükümetin gönderdiği kadınlarla evlenerek aile kurdular; toprak sahipleri de çalıştırmak üzere ülkeden işçi getirttiler. 18. yüzyılda bir süre için Fransa’dan kolonilere mahkûmlar da gönderildi. 1680’den sonra nüfus, daha çok kendi doğal artışıyla büyümeye başladı. Kraliyet polisi, muhaliflerin göç etmesini yasakladığı ve Fransız tarımı büyük değişiklikler geçirmediği için, göçmenlik Fransa’da pek ilgi görmedi. New France’daki yerleşmeler Ouebec, Trois-Rivieres ve Montreal’den St. Lawrence Irmağı boyunca yayılarak iç kesimlerdeki Richelieu Irmağı boylarına kadar uzandı, ama daha öteye geçemedi. 18. yüzyılda, öncelikle bir tarım alanı olan New France’ da çok az ürün fazlası elde edilebildiği için, kürk ticareti ağırlığını korudu.

1699’da kurulan Louisiana, önce bir tüccar koloni sahibinin, sonra da Compagnie des Indes Occidentales’in (Batı Hint Adaları Kumpanyası) yönetimi altında gelişti. 1731’de bir krallık eyaleti haline gelen Louisiana, Illinois arazisini de içine alacak biçimde genişletildi. Buralarda yaşayanlar, kürk ticareti, tarım ve kurşun madenciliğiyle uğraşıyorlardı. 1760’ta Fransa’nın Kuzey Amerika anakarasındaki kolonilerinde Avrupa kökenli toplam 80 bin, Fransız Batı Hint Adalarında gene Avrupa kökenli 45 bin kişi ve 300 bin köle bulunuyordu. Aynı dönemde New England’dan Nova Scotia’ya yerleşenler oldu; New York ve New England yörelerinden gelen tüccarlar, Ouebec ve Montreal’de topluluklar oluşturdular. Amerikan Bağımsızlık Savaşı, İngiliz yanlılarının ABD topraklarını terkederek Yukarı Kanada, Nova Scotia ve New Brunswick’e göç etmelerine yol açtı. 1790-1815 arasında ABD’den birçok kişi Yukarı ve Aşağı Kanada’ya geldi. 1815’ten sonra, Britanya Adalarından gelen göçler önem kazandı. Bunlar arasında Irlanda’daki kıtlıktan kaçanlar ve İskoçyalı topraksız çiftçiler de vardı. 1858’de, Fraser Irmağındaki altına hücum hareketi, İngiliz Kolumbiyası’nda birden çok dil konuşan bir nüfus yarattı; ama bu eyaletin gelişmesi gene de yavaş oldu. 5. Selkirk kontu Thomas Douglas’ın, 1812’de Red Irmağı vadisinde İskoçyalı göçmenlerden oluşan bir koloni kurmuş olmasına, eskiden kürk ticaretinde çalışmış Avrupalı işçilerle melezlerin de hâlâ burada yaşamasına karşın, Kanada’ya 1890’dan önce çok az göçmen geldi. Ama o tarihten sonra hükümetlerin etkin olarak geliştirmeye çalıştığı bu bölgeye, 1930’a değin eski eyaletlerden, ABD’ den, İngiltere’den, Batı ve Orta Avrupa’ dan çok sayıda göçmen yerleşti.

18. YÜZYILDAN 20. YÜZYILA KADAR ÖNEMLİ TOPRAK DÜZENLEMELERİ. Avrupa’daki krallar, göç eden uyruklarıyla birlikte egemenliklerinin de Yenidünya’ya taşındığını düşünüyorlardı. Ama koloni politikaları, Avrupa’daki savaşlar ve Amerika üzerindeki rekabet, kıtada bazı arazi düzenlemelerini zorunlu kıldı. 17. yüzyılda İspanyollar anakara üzerinde toplanmışlar; ingilizler, Fransızlar, Felemenkliler ve Danimarkalılar Bahama Adalarından Rüzgârüstü grubuna kadar olan Antil Adalarını paylaşmışlardı. İngilizler 1655’te İspanyolların elindeki Jamaika’yı işgal ettiler ve Honduras ile Mosquito kıyılarında köprübaşlarını ele geçirdiler. Fransızlar da Haiti’nin ıssız kesimlerine girdiler.

1664’te New Netherland’ı ele geçiren İngilizler buraya New York adını verdiler. Fransızlar 1713’te Acadia, Newfoundland ye Rupert Topraklan üzerindeki iddialarından İngiltere lehine vazgeçtiler. Yedi Yıl Savaşları’nın ardından Fransa, 1763’te Misşissippi Irmağının doğusundaki topraklarını İngiltere’ye, batıda kalanları da İspanya’ya bıraktı. Aynı yıl İspanya, Florida’yı İngilizlere verdi. ABD bağımsızlığını kazandıktan sonra 1783’te Kanada’nın güneyindeki toprakları ve Missişsifjpi’nin doğusunu aldı. Flori da yeniden İspanyollara geçti.

Napoleon 1800’de İspanyolların elindeki Louisiana’yı ele geçirdi. Ama Haiti’deki ayaklanma Fransa’nın planlarını bozdu ve sonuçta Haiti ile Dominik Cumhuriyeti’nin bağımsızlıklarını kazanmasına giden yolu açtı. ABD 1803’te Louisiana’yı Fransa’dan satın aldı. İspanya 1819 Antlaşması’yla Florida’yı ABD’ye verdi. ABD’nin bu antlaşma çerçevesinde kabul ettiği batı sınırıyla Texas İspanyollara bırakılıyordu.

Advertisement

1810 Devrimi’nden sonra İspanyolların Amerika’daki egemenliği sarsılmaya başladı. 1823-39 arasında Orta Amerika ülkelerinin Orta Amerika Birleşik Eyaletleri’ni oluşturmasına karşın, Meksika, Guatemala, El Salvador, Honduras, Nikaragua ve Kosta Rika devletleri kuruldu.

1835’te Texas’ta, ABD’den gelmiş olan göçmenler ayaklanarak cumhuriyet ilan ettiler; Texas 1845’te ABD’ye kabul edildi. Kısa süren bir savaşın ardından Texas üzerinde egemenlik iddialarından vazgeçen Meksika, New Mexico ile California’yı da ABD’ye bıraktı. 1853’te ABD, Gila Irmağının güneyinde kalan öteki Meksika topraklarını da sınırları içine aldı.

ABD ile kuzeydeki İngiliz eyaletleri arasındaki sınır, 1818’de, 49. paralel boyunca Woods Gölü ve Kayalık Dağların zirvesine kadar uzatıldı; 1846’da ise Büyük Okyanusa bağlandı. Tartışmalı Maine-New Brunswick sınırı da 1842’de belirlendi. Rusya ve İngiltere, 1825 Antlaşması ile Alaska’nın iç sınırlarını çizdiler. Rusya bu bölgeyi 1867’de ABD’ye sattı.

1860’tan sonra İngiliz eyaletlerindeki toprakların yönetiminde önemli değişiklikler oldu. 1867’de Nova Scotia ve New Brunswick (bugün Ontario ve Ouebec) Kanada Dominyonu’na katıldı. Kanada 1869’da Hudson Körfezi Kumpanyasından Rupert Toprakları’nı satın aldı. İngiliz Kolumbiyası 1871’de, Prens Edward Adası 1873’te, Newfoundland ise Labrador’u içine alacak biçimde 1949’da federasyona katıldı.

1898’deki İspanyol-Amerikan Savaşı’nın ardından Küba, İspanya’dan bağımsızlığını elde etti; Porto Riko da, Guam ve Filipinlerde birlikte ABD’ye bırakıldı. Panama, 1903’te Kolombiya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti ve Kanal Bölgesini ABD’ye bıraktı. Bu bölge 1979’da yeniden Panama’nın egemenliğine verildi. ABD, 1917’de Danimarka’dan Virgin Adalarını satın aldı.


Leave A Reply