Ankara’nın Başkent Oluşu, 13 Ekim, Başkentimiz Ankara’nın Tarihi

0
Advertisement

Ankara’nın başkent oluşu hakkında bir yazı. Ankara neden başkent oldu. Ankara’nın başkent olmasının sebebi ve Ankara tarihi ve isminin kökeni hakkında bilgiler.

Ankara'nın Başkent Oluşu

Ankara yalnızca başkent değil, Anıtkabir’le Atatürk’le bütünleşmiş kutsal bir kenttir; Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesidir.

Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkıp Kurtuluş Savaşımızı başlattı. Ulusumuzun temsilcileriyle Erzurum ve Sivas Kongrelerini yaptı. Sivas Kongresi‘nde seçilen 14 kişilik Temsil Heyeti’nin Başkanı olarak 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldi. Ankaralılar O’nu Seymenler parkında coşkuyla karşıladılar. O, Ankaralıların hemşehrisi oldu. Ankaralılar O’nu oylarıyla her seçimde TBMM’ye gönderdiler.

TBMM, 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplandı. Kurtuluş Savaşı, Ankara’dan yönetildi. 9 Eylül 1922’de son düşman birlikleri İzmir’de denize döküldü. Yurdun düşmandan arındırılmasından sonra Lozan Konferansı’yla bağımsız bir devlet olduğumuz tüm dünya devletlerince kabul edildi.

O zamanki Dış İşleri Bakanımız ismet İnönü ve 14 millet vekilinin millet Meclisi’ne sunduğu yasa önerisi uzun uzun tartışıldı. 13 Ekim 1923’te, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara şehridir.” Tek maddelik bu kanunla başkentimiz oldu. Bu yasa maddesi 1924, 1961, 1982, 1995 yıllarında yeniden düzenlenen anayasalarda da yer alıp ebedileşti.

Advertisement

Anadolu’nun ortasında, çoğu Anadolu kentleri gibi ovanın kenarında, Ankara kalesinin çevresinde kurulmuş, Türkiye’nin kalbi başkent Ankara, küçük bir kasaba iken bugün dünyanın en gelişmiş başkentlerinden biri olmuştur.

Her yıl 13 Ekim’de Ankara’nın başkent oluşu törenlerle kutlanmaktadır.

Hitit Güneşi

Hitit Güneşi

Ankara’nın Tarihi

Ankara’nın kuruluşu, günümüzden üç bin yıl kadar öteye, tarihin ilk çağlarına değin uzanır. Ankara’nın kuruluşuna, bu adı alışına ilişkin söylenceler (efsane) vardır.

Frigya kralı Midas’a rüyasında bir ses: “Ülkende bir gemi çapası var; onu ara bul Onu bulduğun yere bir şehir kur. Bu şehir sana mutluluk getirecek…” der. Sevinç|e uyanan Kral Midas, dört yana adamlar salar, sözü geçen gemi çapasını aratır. Sonunda çapa, bugün Ankara kalesinin yer aldığı tepede bulunur. Rüyasındaki çağrıya uyan kral Midas, çapanın bulunduğu yerde bir kent kurdurur. Bu kente çapa anlamında “Anker” adını verir. Kente adını veren çapa, uzun yıllar şehrin tapınağında korunur.

Diğer bir söylenceye göre Galatlar, Akdeniz kıyılarına kadar uzanırlar. Mısırlılarla savaşa tutuşurlar, onları yenerler. Mısır donanmasını oluşturan gemilerin çapalarını söküp, büyük zaferlerinin anısına tapınaklarında sergilerler. Onların dilinde çapa anlamındaki kentlerine; Ankerium (Agor, Angora) adını verirler.

Galatların bastırdıkları paranın bir yüzünde gemi çapası kabartması vardır.

Üçüncü söylenceye göre; Kuran’da sözü geçen Nuh’un gemisi, çapasını burada düşürmüştür. Bundan dolayı kente Angore (çapa) adı verilmiştir. Üç söylencenin ortak yanı Ankara adı, gemileri demirlemeye yarayan “çapa” dan esinlenip konmuştur

Advertisement

Hititlerin bu kente, “Ankara” dediklerini söyleyenler vardır. Ünlü gezginimiz Evliya Çelebi, seyahatnamesinde; Ankara ve çevresinde Anadolu’muzun en güzel üzümlerinin yetiştiğini, Selçuklu sarayına üzümün buradan gittiğini, bundan dolayı kente, “üzüm şehri” anlamında “Engûri” dendiğini yazar. Tüm bunların üstünde Ankara’yı Ankara yapan, adını dünyaya duyuran Atatürk’tür.

Eski Ankara, dik bir tepenin doruğunda ve batı yamaçlarında kurulmuştur. Tepenin doruğunda yer alan iç kale ve kenti kuşatan kale duvarları günümüzde de varlığını sürdürmektedir.

Çok eski tarihe sahip olan Ankara, Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Kimmer, Makedonya, Bergama Krallığı, Roma, Bizans yönetiminde kalmıştır. 1073’te Anadolu Selçuklularının yönetimine geçmiştir. 1354 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Cumhuriyet Dönemi Ankara

Cumhuriyet yönetimiyle yıldızı parlayan başkent Ankara’nın nüfusu, 50 bin civarında iken 1975’te 1.698.542’ye ulaşmıştır. Şimdiki nüfusu dört milyonun üzerindedir. Bir memur ve ticaret kenti olan Ankara’nın nüfusu iç göçlerle sürekli ve hızla artmaktadır.

Ankara Etnografya Müzesi

Ankara Etnografya Müzesi

Türkiye’mizin yönetiminde tek söz sahibi olan birçok kuruluş, başkent Ankara’dadır. TBMM, Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Başbakanlık, tüm bakanlıklar, Danıştay, Sayıştay buradadır. Kent halkının yanında tüm yurttaşlarımıza hizmet veren Hacettepe Hastanesi, Ankara Üniversitesi, Devlet Opera ve Balesi, Cumhurbaşkanlığı Flarmoni Orkestrası, Millî Kütüphane, Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri, ODTÜ, TRT vb. birçok kurum ve kuruluş buradadır. “Türkiye Ankara’dan yönetilir,” sözünü bu kurum ve kuruluşların varlığı kanıtlar.

Anıtkabir

Atatürk’ün kıraç, çorak topraklarda yoğun çalışmalarla meydana getirdiği Atatürk Orman Çiftliği, Anıttepe üzerinde kurulu Anıtkabir de Ankara’dadır. Demiryollarıyla İstanbul, İzmir, Adana, Van, Erzurum, Samsun’a bağlanan Ankara karayollarının ve hava yollarının da yurdumuzun uzak köşelerine ulaşabildiği bir merkezdir.


Leave A Reply