Anvers hangi ülkededir? Anvers şehrinin özellikleri, nerededir, tarihçesi, gezilecek tarihi eserleri, Belçika Anvers hakkında bilgi.
Anvers; Belçika’nın kuzeyinde liman kenti, aynı adı taşıyan yönetim biriminin merkezidir. Scheide Irmağı kıyısında (büyük bölümü sağ kıyıda), Brüksel’in 37 km kuzeyindedir. Avrupa’nın ticaret trafiği (dünya sıralamasında yedinci) en yoğun ikinci, ülkenin en büyük limanıdır.
Kuzey Denizi’nden 88 km içeride, geniş bir alüvyon düzlüğünde kurulu olan kent, liman etkinliklerinin yanı sıra, büyük bir endüstri (gemi yapımı, petrol arıtma, motorlu taşıt montajı, konserve), dünyanın sayılı elmas işleme merkezlerinden biridir. Liman trafiğinin yoğunluğuna koşut olarak ulusal ve uluslararası alanlarda hizmet veren 450’nin üzerinde denizcilik şirketi vardır. Üç bölümden oluşan kentin, eski iki bölümü (13 km boyunca uzanan 16. yüzyıl surlarıyla çevrili, dar, sarmal sokakları, tipik evleriyle eski kent; eski kentin dışında kurulu, günümüzde yörekentlerle birleşmiş olan 19. yüzyıl kenti), ırmağın sağ kıyısında, yeni üçüncü bölümü sol kıyısındadır. Kentin iki yakası; biri yayalar öteki motorlu araçlar için olmak üzere, Scheide Irmağı’nın altında geçen iki tünelle birbirine bağlanır. Demiryollarıyla Avrupa’nın başlıca yerleşim merkezlerine bağlanırken birkaç kanalla da Belçika’ nın iç bölgeleriyle bağlantı sağlar. Yapımı 1939’da tamamlanan ve Anvers Limanı’nı Liège ile Meuse Irmağı’nın endüstri bölgesine bağlayan Albert Kanalı, bu kanalların en önemlisidir. Kanalın konumu ve yüksek dayanak duvarları, 1940’ta Almanlara karşı Belçika’nın ilk savunma hattının bir parçasını oluşturmuştu. Havalimanı, yöre-kentlerden Deurne’dedir (doğuda).
Tarih. Adına, tarihsel kayıtlarda ilk kez 7. yüzyılda rastlanan kent, 11. yüzyılda margraflık merkezi oldu. Yüzyıl sonunda Brabant Dükalığı’na bağlandı. 1291’de kent konumu kazandı. 1315’te Hansa Birliği’ne girdi. 15. yüzyılda, Büyük Britanya ile ticaretin gelişmesi sonucu, dokuma endüstrisi ve ticaretinde Bruges un yerini aldı. Bourgogne’ nın miras olarak Fransa Kralı V. Charles kalması üzerine, Fransa egemenliğine girdi. İspanya ve Portekiz’den engizisyon baskısıyla kaçan Yahudilerin kente yerleşmesiyle Avrupa’nın ticaret ve borsa merkezi durumuna geldi. Avrupa’nın ilk borsası burada kuruldu; 16. yüzyıl sonlarına doğru nüfus 200 bin gibi, o dönem için büyük bir sayıya ulaştı. 1576’da İspanyol saldırısına; 1585’te Parma Dükü’nün işgaline uğradı. Sürekli saldırılar ve Protestanların göçleri karşısında gerilemeye başladı. Vestfalya Barışı (1648) ile Schelde Kanalı’nın kapanması, kenti tümden felce uğrattı. Ancak, ekonomisinin gerilemesine karşın, bu kez büyük ressamlar yetiştiren (Van Dyck, P. Rubens, vb) resim okullarıyla ön plana çıktı. Napolyon’un, limanı yeniden bayındır duruma getirmesiyle (1803) canlılık kazanmaya başladı. 1815-1830 arasında, Hollanda Krallığı’na bağlı kaldı. 1832’de Fransızlar tarafından ele geçirildi. 1860’larda, limanın genişletilmesi, yeni dokların hizmete girmesinden sonra dünyanın en yoğun limanlarından biri haline geldi. Birinci Dünya (Eylül 1914-Ocak 1944), İkinci Dünya (Mayıs 1940-Kasım 1944) savaşlarında Alman işgaline uğradı.
Tarihsel Eserler. Kültürel yaşam oldukça hareketlidir: Anvers Üniversitesi, 1965; Yüksek Denizcilik Okulu, Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi, 1880-1890; Prens Leopold Tıp Enstitüsü, Kraliyet Konservatuvarı, Flaman resim sanatının seçkin örneklerinin sergilendiği Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, “Büyük Bruegel”in koleksiyonunu içeren Mayer Vonder Bergh Müzesi, Ulusal Denizcilik Müzesi, Hayvanat Bahçesi. Benelüks ülkelerindeki en görkemli gotik yapı olan Notre Dame Katedrali (14.-16. yüzyıllar, ünlü Flaman ressamı P. P. Rubens’in üç tablosuyla süslüdür), barok üslubunun en güzel örneklerinden St Jacques (15.-16. yüzyıllar, Rubens burada gömülüdür), St Paul (16. yüzyıl), St Augustine (17. yüzyıl) kiliseleri; özgün biçimlerine bağlı kalınarak restore edilen Rubens’in barok üslubundaki evi ve atölyesi, Polyglot İncili’nin basımını (16. yüzyıl) gerçekleştiren C, Plantin’in matbaası, surlar (16. yüzyıl), Butchers Sarayı (16. yüzyıl, günümüzde Endüstri Müzesi), çok sayıda eski lonca merkezinin bulunduğu iki büyük bulvar (Groote Markt, Groen Plaats), kentin en ünlü tarihsel eserleridir.
