August Sander kimdir ve ne yapmıştır? Portre ve belgesel fotoğrafçısı August Sander’in hayatı, biyografisi, çalışmaları ve fotoğrafları hakkında bilgi.
August Sander
August Sander, 7 Kasım 1876’da Köln yakınlarındaki Hendorf’ta doğdu. Babası maden işçisiydi. Bu vesileyle o da bir süre madende çalıştı. Çalıştığı madenin fotoğraflarını çekmeye gelen bir fotoğrafçıya yardımcı olurken hayatının mesleği ile tanıştı. Aynı yıl kendine bir fotoğraf makinesi satın aldı. Daha sonra oğlu Gunther onun fotoğrafa olan tutkusunu anlatırken “Fotoğraf makinesinin vizöründen bakmak onun donakalmasına sebep oluyordu” diyecekti.
Sander 1897-1899 yılları arasında askeri görevini yerine getirdi. Bu süre zarfında da Trier’deki bir fotoğrafçının asistanlığını üstlendi. Askeri görevini tamamladıktan sonra da Almanya’daki çeşitli stüdyolarda çalıştı. 1902 yılına gelindiğinde ise kendi stüdyosunu Linz, Avusturya’da açma imkanına kavuştu. Bu stüdyodaki çalışmaları adından söz edilmesini sağlayacaktı. 1910 yılında stüdyosunu Köln’e taşıyan Sander ömür boyu sürecek projesine başladı. İlk önce Köln yakınlarındaki çiftçilerin portre fotoğraflarını çekmekle başladığı bu proje daha sonra tüm Almanya’daki her sosyal statüden insanın dahil olacağı bir hal alacaktı. Sander yaklaşık 3 sene boyunca çiftliklerde dolaştı. Daha sonra “Alman portreleri” serisini genişletmek için yollara düştü. Bisikletiyle gezerek portre fotoğrafçılığı üzerine çalıştı. I. Dünya Savaşı’na kadar Almanya nın “en iyi fotoğrafçısı” olarak anılmaya başlayan Sander savaşa da fotoğrafçı olarak katıldı. Savaşın bir sonucu olarak Sander işini kaybetti. Bu dönemde de yollara düştü; portreler üzerine çalışmayı sürdürdü.
Asker- 1940, August Sander
Sander’ın çok sade bir stili vardı.
Doğal ışık kullanıyor, kıyafetleri ve jestleriyle fotoğrafladığı kişinin sosyal statüsünü gerçekçi bir biçimde yansıtıyordu. Sander uzun yıllar portreleri üzerine çalıştı. 1927 yılında, “Köln Sanat Topluluğu” sergisinde bu portrelerden 60 tanesini sanatseverlere sunma şansı yakaladı. Serisi büyük ilgi gördü. 1929 yılında fotoğrafları, Alman toplumunun sınıfsal yapısını yansıtan sosyolojik bir araştırma gibi, bir kitapta toplama çalışmalarına başladı. Bu esere “20. Yüzyıl İnsanları” adını verdi. Eserinin getirdiği tanınırlıkla 1931’de bir radyo programı sunmaya başladı. “Fotoğrafın Doğası ve Gelişimi” adını verdiği programda meraklıları için fotoğrafçılığın inceliklerini anlattı.
1933, Alman toplumu için bir dönüm noktasıydı. Naziler’in iktidara yükselmesi Alman sosyal yaşamının eskisi gibi olmayacağının bir kanıtıydı. Naziler, Sander’ın çalışmalarını yasakladı. Sosyalist İşçi Partisi’ne üye olan oğlu Erich ise tutuklanmıştı. Daha sonra hapishanede hayatını kaybetti. Sander bu yıllarda daha az tartışma yaratacak doğa ve manzara fotoğraflarına yöneldi. Hayatının projesi, “20. Yüzyıl İnsanları”nı yayımlamak için II. Dünya Savaşı’nın sonlarını bekleyecekti.
Sander’ın bir ömür boyu süren portre çalışması adının 20. yüzyıl fotoğrafçılığında anıtlaştırılmasını sağladı. Sander’ın çalışmaları arada geçen yıllara rağmen Walker Evans, Dorothea Lange, Diane Arbus gibi fotoğrafçılarla Bernd and Hilla Becher gibi sanatçılara ilham kaynağı oldu. 1960 yılında Federal Almanya hükümeti, Sander’ı Liyakat Nişanı ile ödüllendirdi. 1964’te hayatını kaybeden fotoğrafçının oğlu Gunther, babasının çalışmalarının bir kısmını bir eserde topladı. Bu esere, Sander’ın 1929’da yayımlanan eserine vermeyi düşündüğü ilk isim, “20. Yüzyılın Vatandaşları” adı verildi.
