Advertisement
İçinde avuç kelimesi geçen atasözleri, deyimler nelerdir, bu atasözleri ve deyimlerin anlamları. Avuç hakkında atasözleri ve deyimlerin açıklamaları.
Avuç İle İlgili Atasözleri – Deyimler ve Anlamları
ATASÖZLERİ
- ***bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun
altın harcanıp gider, toprak ise sürekli ürün veren, para getiren bir maldır. - ***bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz. - **koy avucuma, koyayım avucuna
bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulunur, yarar sağlarız.
DEYİMLER
- ***(birini) avucunun içinde tutmak
ona istediğini yaptıracak güçte olmak. - ***elde avuçta (bir şey) kalmamak
mal ve parasını harcayıp bitirmiş olmak. - ***elde avuçta (ne varsa)
sahip olunan mal, para vb., her şey: Ailesi de elde avuçta ne var ne yok satarak İstanbul’a göçmek zorunda kalmıştı. -H. Topuz. - ***bir avuç toprak olmak
ölmek: O olmasaydı, sen şimdi bir avuç toprak olmuştun. -R. N. Güntekin. - ***(parayı) avucuna saymak
peşin olarak ödemek. - ***avucunun içi gibi bilmek
bir yeri, bir şeyi çok iyi ve ayrıntılı olarak bilmek: Sizin analarınızın, babalarınızın hayat idealini avucumun içi gibi bilirim. -H. Taner. - ***avucunun içine almak
bir kimseyi baskı ve etkisi altına almak. - ***avuç (avucunu) açmak
1) dilenmek, para istemek: İki gündür yemek yemedim ama daha avuç açmadım. -N. Hikmet. 2) yardım istemek: Elinde böyle bir sanat varken herkes sana avuç açmaktan başka ne yapabilir? -N. F. Kısakürek. - ***avuç içi kadar
pek küçük, dar (yer). - ***avucu (avuçları) kaşınmak
avucundaki kaşıntıyı bir yerden para geleceğine yormak. - ***avucunu yalamak
alay umduğunu ele geçirememek: Sen avucunu yalarsın! Beni daha fazla rahatsız etme, tamam mı? -E. Bener.
Avuç Açmak Deyimi Anlamı
Dilenmek, muhtaç duruma düşmek
Avuç Açmak Deyimi İle İlgili Örnek Cümleler
- *** Sokaklarda insanlara avuç açacağına, gücün kuvvetin yerinde, çalışsana.
- *** Allah hiç kimseye avuç açmak zorunda bırakmasın kimseyi.
- *** Yaşlı kadının hiç bir geliri olmadığı için komşularına avuç açmak zorunda kalıyordu.
- *** El aleme avuç açacağıma pazarda hamallık yaparım daha iyi.
- *** Kadıncağızın, damadına avuç açmak zorunda kalması çok ağrına gidiyordu.
- *** Eskiden internet kafe işletirken şimdilerde herkese avuç açar duruma geldi.
- *** İşten çıkarılırsan iki aya kalmaz insanlara avuç açar duruma düşersin.
- *** Sokaklarda avuç açan dilencileri gördükçe haline şükrediyordu.
- *** Çocuğunu okutmak için kimseye avuç açmadı, evlere temizliğe gitti.
- *** İhtiyacı olmadığı halde avuç açmaya alışmıştı.