Bütün Oğullarım Kitap Özeti, İncelemesi, Karakterler, Arthur Miller

0
Advertisement

Arthur Miller tarafından yazılan Bütün Oğullarım oyunun özeti nedir? Bütün Oğullarım kitabının özeti, karakterleri, incelemesi ve analizi hakkında bilgiler.

Bütün Oğullarım

Bütün Oğullarım

“Bütün Oğullarım” Arthur Miller tarafından yazılan ve ilk kez 1947 yılında sahnelenen bir oyundur. Oyun, İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika’sında geçmekte ve aile reisi Joe Keller’ın eylemleriyle parçalanan bir ailenin hikayesini anlatmaktadır.

Joe, savaş sırasında uçak parçaları üreten bir fabrikanın sahibi olan başarılı bir iş adamıdır. Ancak oyunun başlarında hatalı parçaların sevk edilmesine izin verdiği ve bunun sonucunda 21 Amerikalı pilotun öldüğü ortaya çıkar. Joe’nun ortağı Steve Deever olayın suçunu üstlenip hapse girerken, Joe aklanır.

Oyun, Joe’nun oğlu Chris’in savaştan dönmesiyle başlar. Chris, Steve Deever’ın kızı ve aynı zamanda Joe’nun eski sevgilisi olan Ann’e aşıktır. Ann, Keller’ları ziyaret etmek ve Chris’le nişanlandığını duyurmak için kasabaya dönmüştür. Ancak Ann’in gelişi, aile içinde uzun süredir gömülü olan sırları ve gerilimleri su yüzüne çıkarır.

Oyun ilerledikçe, Keller’ların mutluluk ve normallik görüntüsünün yalanlar ve aldatmacalar üzerine kurulu olduğu anlaşılır. Chris, babasının yaptıklarını kendi ahlak anlayışıyla bağdaştırmakta zorlanırken, Ann ve kardeşi George, Joe’yu uçak parçaları skandalındaki rolü nedeniyle adalete teslim etmeye kararlıdır.

Advertisement

“Bütün Oğullarım” kapitalizmin yozlaştırıcı etkisi, bireylerin eylemlerinden sorumlu olması ve savaşın yıkıcılığı gibi önemli temaları irdeliyor. Aynı zamanda aile ilişkilerinin karmaşıklığını ve geçmişte yapılan hataların nasıl geri dönüp peşimizi bırakmadığını da irdeliyor.

Oyunun adı olan “Bütün Oğullarım”, bir bireyin eylemlerinin yalnızca kendisini değil, tüm ailesini ve toplumu etkileyen geniş kapsamlı sonuçları olabileceği fikrini yansıtıyor. Bu oyun, bugün de izleyicilerde yankı uyandırmaya devam eden güçlü ve düşündürücü bir eserdir.

Kitap Özeti

Arthur Miller’ın “Bütün Oğullarım” adlı oyunu ahlak, sorumluluk ve kişinin eylemlerinin sonuçları gibi temaları irdeleyen dokunaklı ve güçlü bir dramdır. Oyun, İkinci Dünya Savaşı sonrasında geçmekte ve aile reisleri Joe Keller’ın eylemleriyle yüzleşmeye çalışan Keller ailesi etrafında şekillenmektedir.

Joe, savaş sırasında uçak parçaları üreten bir fabrikanın sahibi olan başarılı bir iş adamıdır. Oyunun başlarında, hatalı parçaların sevk edilmesine izin verdiği ve bunun sonucunda 21 Amerikalı pilotun öldüğü ortaya çıkar. Joe’nun ortağı Steve Deever olayın suçunu üstlenip hapse girerken, Joe aklanır.

Oyun, Joe’nun oğlu Chris’in savaştan dönmesiyle başlar. Chris, Steve Deever’ın kızı ve aynı zamanda Joe’nun eski sevgilisi olan Ann’e aşıktır. Ann, Keller’ları ziyaret etmek ve Chris ile nişanlandığını duyurmak için kasabaya dönmüştür. Ancak Ann’in gelişi, aile içinde uzun süredir gömülü olan sırları ve gerilimleri su yüzüne çıkarır.

Oyun ilerledikçe, Keller’ların mutluluk ve normallik görüntüsünün yalanlar ve aldatmacalar üzerine kurulu olduğu anlaşılır. Chris, babasının yaptıklarını kendi ahlak anlayışıyla bağdaştırmakta zorlanırken, Ann ve kardeşi George, Joe’yu uçak parçaları skandalındaki rolü nedeniyle adalete teslim etmeye kararlıdır.

Advertisement

Oyundaki gerilim ve çatışma, George’un Joe ile skandaldaki rolü hakkında yüzleşmesiyle kaynama noktasına ulaşır. Joe, sadece ailesi ve işi için en iyi olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını iddia ederek eylemlerini haklı çıkarmaya çalışır. Ancak gerekçeleri boşa çıkar ve sonunda gerçek ortaya çıkar.

Oyunun son sahnesinde Joe, neden olduğu zararın boyutunu tam olarak anlar ve kendi canına kıyar. Oyun, Chris ve Ann’in kendi geleceklerini düşünmeleri, geçmişin peşlerini bırakmaması ve nasıl ilerleyeceklerinden emin olamamaları ile sona erer.

Oyun, kapitalizmin yozlaştırıcı etkisi, bireylerin eylemlerinden sorumlu olması ve savaşın yıkıcılığı gibi önemli temaları irdeliyor. Ayrıca aile ilişkilerinin karmaşıklığını ve geçmişte yapılan hataların nasıl geri dönüp peşimizi bırakmadığını da irdeliyor.

“Bütün Oğullarım”, bugün de izleyicilerde yankı uyandırmaya devam eden güçlü ve düşündürücü bir eser. Bize, sonuçlarıyla yüzleşmek zor olsa bile, eylemlerimizin sorumluluğunu almanın önemini hatırlatıyor.

Karakterler

  • Joe Keller – İkinci Dünya Savaşı sırasında uçak parçaları üreten bir fabrikanın sahibi olan başarılı bir işadamı. Joe, hatalı parçaların sevk edilmesine izin vererek 21 Amerikalı pilotun ölümüne neden oldu. Ortağı Steve Deever olayın suçunu üstlenip hapse girerken kendisi temize çıkar.
  • Kate Keller – Joe’nun karısı ve Chris’in annesi. Kate, savaşta kaybolan oğlu Larry’nin öldüğüne inanmayı reddediyor. Ailesine duyduğu sevgi ile kocasının itibarını koruma ihtiyacı arasında kalan karmaşık bir karakterdir.
  • Chris Keller – Joe ve Kate’in oğlu ve bir savaş gazisi. Chris, babasının yaptıklarını kendi ahlak anlayışıyla bağdaştırmaya çalışmaktadır. Ann’e aşıktır ve onunla evlenmek istemektedir, ancak babasının yaptığı yanlışların ortaya çıkması onları ayırmakla tehdit etmektedir.
  • Ann Deever – Steve Deever’ın kızı ve Joe’nun eski sevgilisi. Keller’ları ziyaret etmek ve Chris’le nişanlandığını duyurmak için kasabaya döner. Ann, Joe’nun uçak parçaları skandalındaki rolünü ortaya çıkarmaya kararlıdır.
  • George Deever – Ann’in erkek kardeşi ve bir avukat. George da Joe’nun skandaldaki rolünü ortaya çıkarmaya ve babası için adalet aramaya kararlıdır.
  • Jim Bayliss – Bir doktor ve Keller’ların arkadaşı. Jim işinden memnun değildir ve banliyö yaşamında kendini kapana kısılmış hissetmektedir.
  • Sue Bayliss – Jim’in karısı. Sue hırslı ve materyalisttir ve kocasının isteksizliği onu hayal kırıklığına uğratır.
  • Frank Lubey – Keller’ların komşusu. Frank, astrolojiye takıntılı ve Larry Keller’ın liseden mezun olmasına yardım ettiğine inanan basit bir adamdır.
  • Lydia Lubey – Frank’in karısı. Lydia çocuk sahibi olmayı takıntı haline getirmiş bir anne ve ev kadınıdır. Kocasının astrolojiye olan düşkünlüğünden habersizdir.

“Bütün Oğullarım”, birbirlerine karmaşık bir şekilde bağlı olan ve ilişkileri geçmişte yaşanan olaylarla şekillenen küçük bir karakter kadrosuna sahiptir. Karakterler karmaşık ve incelikli ve aralarındaki etkileşimler geçmişin bizi nasıl rahatsız etmeye ve bugünümüzü şekillendirmeye devam edebileceğini ortaya koyuyor.


Leave A Reply