Cemal Gürsel Kimdir? Türkiye’nin Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in Hayatı ve Hizmetleri

0
Advertisement

Türk askeri ve siyaset adamı Cemal Gürsel’in hayatı ve hizmetleri. 27 Mayıs Darbesi’nin lideri olarak bilinen Gürsel, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemde önemli adımlar attı. Uluslararası alanda Türkiye’nin konumunu güçlendiren Gürsel, Anayasa Mahkemesi’nin ilk yürürlüğe girmesinden, Küba Füze Krizi’nde rol almasına, Kıbrıs’taki zulme karşı müdahalesinden, ekonomik ve sosyal alanlarda atılan adımlara kadar pek çok alanda etkili oldu.

Cemal Gürsel

Kaynak: wikipedia.org

Cemal Gürsel, Türk askeri ve siyaset adamı olarak tanınır. Hınıs’ta 10 Haziran 1895’te doğan Gürsel, Türkiye’nin dörtüncü Cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır. 27 Mayıs Darbesi’nin ardından kurulan Millî Birlik Komitesi’nin başkanı olarak da bilinir. Ankara’da 14 Eylül 1966’da hayatını kaybeden Gürsel, Türkiye’nin önemli tarihî figürlerinden biridir.

İlk Yılları

Cemal Gürsel, 10 Haziran 1895 tarihinde Erzurum’un Hınıs ilçesinde dünyaya geldi ve beş çocuklu bir ailenin ikinci evladıydı, diğer kardeşleri Kemal, Celâl, Cemile ve Sırrı idi. İlk eğitimine Ordu’da başlayan Gürsel, sonra Erzincan Askerî Lisesi’nde devam etti ve ortaöğrenimini tamamlayarak Kuleli Askerî Lisesi’ne katıldı. Kuleli’deki son sınıf öğrencisiyken I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte askeri eğitimine ara verip 4. Kolordu’da subay olarak göreve başladı.

1 Eylül 1922’de yüzbaşı rütbesine terfi eden Gürsel, Kara Harp Okulu’nda bir yıl eğitim aldıktan sonra 1 Ekim 1926’da Harp Akademisi’ne başladı ve 1 Eylül 1929’da kurmay subay olarak mezun oldu. 27 Ocak 1927’de Melahat Hanım ile evlenen Gürsel’in bu evliliğinden bir oğlu oldu, adı Özdemir (1928 – 9 Eylül 1995). Ayrıca evlatlık olarak Hatice Ergün adında bir çocukları da vardı. Oğlu Özdemir Gürsel’den ise Melkan ve Özdem adında iki torunu bulunmaktadır. Babası Osmanlı subayıydı, dedesi Abidin, büyükdedesi ise Hacı Ahmet’tir.

Askeri Kariyeri

Cemal Gürsel, 45 yıl boyunca birlik komutanlıkları ve karargâh görevlerinde aktif olarak hizmet verdi. Askerî kariyerine Çanakkale Savaşı’yla başlayan Gürsel, Türk Kara Kuvvetleri’nde çeşitli birliklerde komutanlık ve karargâh görevlerinde bulundu. Popülerliği ve sevgisi nedeniyle “Ağa” lakabıyla anılan Gürsel, arkadaşları tarafından bu isimle sevgiyle anıldı.

Çanakkale, Filistin-Suriye ve Kurtuluş Savaşları’na katılan Gürsel, 1915-1917 yılları arasında Çanakkale Savaşı’nda topçu teğmen olarak görev yaptı. Ardından 1 Eylül 1917’de 41. Tümen Obüs Bataryası Komutanı olarak Filistin-Suriye Cephesi’ne gönderildi ve 41. Alayın 5. Bağımsız Bataryası’nda savaştı. Gazze cephesinde İngilizlere esir düşen Gürsel, Mısır’da iki yıl esaret yaşadı. Serbest kaldıktan sonra Türkiye’ye dönüp, Erzurum Kongresi’nden sonra Türk Kurtuluş Savaşı’nın Batı Cephesi’nde yer aldı.

Advertisement

Başarılı hizmetleri için çeşitli ödüller alan Gürsel, 1926’da Harp Akademisi’ne girdi ve 1929’da kurmay subay oldu. Albaylığa terfi eden Gürsel, 1946’da tuğgeneral oldu ve 65. Tümen komutanlığı gibi çeşitli görevlerde bulundu. Tümgeneralliğe yükselen Gürsel, 1953’te korgeneral, 1957’de ise orgeneral oldu. Son olarak, 7 Aralık 1957’de 3. Ordu müfettişliği görevine atandı.

27 Mayıs 1960 Darbesi

Cemal Gürsel, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir dönemi olan 27 Mayıs 1960 darbesi sürecinde aktif rol oynadı. 25 Ağustos 1958’de Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atanmasının ardından, 2 Mayıs 1960’ta Millî Savunma Bakanı Etem Menderes ile yaptığı bir sohbette hükûmete olan görüşlerini açıkça dile getirdi. 3 Mayıs 1960’ta Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın istifasını istediği mektubu yazarak dikkatleri üzerine çekti. Bu mektupta, Başbakan Adnan Menderes’in halk tarafından sevildiğini ve onun yerine Cumhurbaşkanlığı’na getirilmesini önerdi.

27 Mayıs 1960’ta gerçekleşen darbe sonrasında, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala’nın Millî Birlik Komitesi’ne liderlerin kim olduğunu sorması ve eğer kendisinden daha kıdemli bir asker olmadığı takdirde isyana son vermek için 3. Ordu ile Ankara’ya yürüyeceğini bildirmesi üzerine, zorunlu izindeki Orgeneral Cemal Gürsel askeri uçakla İzmir’den Ankara’ya getirildi. Gürsel, Millî Birlik Komitesi’nin daveti üzerine başkanlık görevini üstlendi ve darbenin lideri olarak kabul edildi.

Gürsel, darbe sonrasında yapılan çalışmalarla tutuklu gazetecilerin ve öğrencilerin serbest bırakılmasını sağladı, yasaklı gazetelerin yeniden açılmasını destekledi. Emekliye ayrılan Orgeneral Ragıp Gümüşpala’ya Demokrat Partilileri bir araya getiren Adalet Partisi’ni kurma görevini verdi. Yeni Türkiye’nin anayasasını hazırlamakla görevlendirilen heyetin başkanı olarak görev yaptı.

Gürsel’in liderliğinde oluşturulan yeni anayasa gereği, 10 Ekim 1961’de yapılan genel seçimlerden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından cumhurbaşkanı seçildi. Ancak Yüksek Adalet Divanı tarafından verilen idam kararlarının onaylanması konusunda aleyhte oy kullandı. Bu olaylar, Gürsel’in liderliğindeki dönemi Türkiye’nin siyasi ve hukuki tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Cumhurbaşkanlığı Dönemi

Cemal Gürsel’in Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemde birçok önemli gelişme ve adım atıldı. 1961 yılında Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine kabul edilmesini sağlayarak ülkenin uluslararası alandaki konumunu güçlendirdi.

Advertisement

Demokrasinin emniyet supabı olarak kabul edilen Anayasa Mahkemesi’nin ilk kez yürürlüğe girmesi için 25 Nisan 1962’de harekete geçti. Kutsal Emanetler, Topkapı Sarayı’ndan modern müzecilik anlayışıyla sergilenmeye başlandı.

Ayrıca, Türkiye’nin batı tarafında komünizme karşı koruyuculuk görevini üstlendiği Küba Füze Krizi’nde önemli bir rol oynadı. ABD Başkan Yardımcısı Lyndon B. Johnson ve Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth’i Türkiye’de ağırladı.

Kıbrıs’ta Türklerin maruz kaldığı zulümler karşısında 1964 yılında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarıyla Kıbrıs üzerinde ihtar uçuşları başlattı ve Rum saldırılarına karşı askeri hedefleri bombalama emri verdi.

Aynı dönemde, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal alanlarda ilerlemesi için birçok adım attı. Planlı ekonomiye geçiş, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü’nün kurulması, 5 yıllık kalkınma planlarının oluşturulması, sendikaların ve grevlerin yasal düzenlemelerinin yapılması gibi adımlar atıldı.

Cemal Gürsel ayrıca, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde de etkili oldu. Avrupa Birliği ile Ankara Anlaşması’nın imzalanması ve Türkiye’nin Assosiye Üyelik konumuna ulaşması gibi önemli adımlar atıldı. SSCB ile de iyi ilişkiler kurularak bölgesel kalkınma organizasyonları oluşturuldu.

Türkiye’de bilim ve teknoloji alanında da önemli gelişmeler yaşandı. Türkiye’nin ilk Devlet Araştırma Kütüphanesi’nin kurulması, Türkiye Bilim Teknik ve Araştırma Kurumu’nun oluşturulması gibi adımlar atıldı. Ayrıca, ülkenin ilk yerli ve seri üretimi hedefleyen Devrim Otomobili projesi de Cemal Gürsel döneminde başlatıldı.

Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı süre boyunca maaş almadan emekli asker maaşıyla geçinen Gürsel, ülkenin çeşitli alanlardaki gelişmesi ve uluslararası ilişkilerindeki başarılarıyla Türkiye’nin modernleşmesine ve ilerlemesine katkıda bulundu.


Leave A Reply